On dokuzuncu yüzyılda, baskın sistematik felsefeye karşı tepki olarak doğan ve sanattan psikolojiye kadar birçok alanda etkili olan varoluşçuluk hakkında bilginizi zenginleştirecek ve düşüncelerinizi derinleştirecek 10 kitap:
Korku ve Titreme, 1843, Soren Kierkegaard
Korku ve Titreme, varoluşçu düşüncenin temel metinlerinden biridir. Kierkegaard, Hristiyanlığa ilişkin kişisel deneyimlerini anlattığı kitapta, imanın mantıksal gerekçelendirmeye değil bir sıçramaya dayandığını savunur. Korku ve Titreme, aynı zamanda bireyin özgürlüğü hakkında bir keşif olarak da görülebilir.
Yeraltından Notlar, 1864, Fyodor Dostoyevski
Özgürlük, sorumluluk, varoluşsal umutsuzluk ve yabancılaşma temalarını işlediği bu kitabında Dostoyevski, toplumdan kendini zorunlu olarak soyutlanmış bir adamın iç çatışmalarını ve itiraflarını kaleme almıştır.
Böyle Buyurdu Zerdüşt, 1883, Friedrich Nietzsche
Böyle Buyurdu Zerdüşt, Nietzsche’nin tanrının ölümü, ahlak, üstün insan, ebedi dönüş ve güç iradesi gibi kavramlarla ilgili araştırmalarını ve fikirlerini öne sürdüğü bir felsefi roman olarak karşımıza çıkıyor.
Varlık ve Zaman, 1927, Martin Heidegger
Varoluşçu felsefeye ilişkin en kapsamlı eserlerden biri olan Varlık ve Zaman’da Heidegger, insanın dünyadaki varoluşunu özgün bir yöntem ve terminolojiyle çözümler. Kitapta özne-nesne ve ruh-beden ayrımlarının üstesinden gelmeyi hedeflediği bir ontoloji yaratan Heidegger bu eseriyle, Sartre’dan Foucault’ya kadar birçok düşünürü etkilemiştir.
Yabancı, 1942, Albert Camus
Camus’un en önemli eseri olarak kabul edilen Yabancı, Cezayir’de yaşayan ve tesadüfen bir Arap’ı öldürdükten sonra toplumsal normlara uyum sağlayamayan, topluma yabancılaşan, varoluşun anlamını sorgulayan ve arayan Meursault’un hikayesini ve kendisini ölüme götüren süreci anlatıyor.
Varoluşçuluk Bir Hümanizmdir, 1946, Jean Paul Sartre
Sartre’ın varoluşçuluk felsefesini açıkladığı ve varoluşçuluğun temel ilkelerini ele aldığı kitap; özgürlükten sorumluluğa kadar birçok kavramı incelemekte ve varoluşçuluğun insanı nasıl merkeze aldığını açıklamaktadır.
İkinci Cinsiyet, 1949, Simone de Beauvoir
Hem varoluşçuluğun hem de feminist felsefenin temel eserlerinden biri olan İkinci Cinsiyet’te Beauvoir, cinsiyet eşitsizliğinin doğasını araştırırken kadının varoluşunu ve toplumdaki yerini sorgular.
Görünmez Adam, 1952, Ralph Ellison
Ellison Görünmez Adam’da, Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşayan bir Afrikalı-Amerikalı adamın ırk, kimlik ve varoluşla ilgili deneyimlerine yer veriyor ve egemen kültürün içinde hayatta kalma mücadelesini anlatıyor.
Varoluşçu Psikoterapi, 1981, Irvin D. Yalom
Yalom’un varoluşçu felsefe ve psikoterapideki varoluşçu yaklaşımlara yer verdiği kitap, anksiyete, anlam, özgürlük ve ölüm gibi varoluşsal sorunlarla başa çıkma yöntemlerini ele almaktadır.
İnsanın Anlam Arayışı, 1946, Victor Emil Frankl
Yirminci yüzyılın önde gelen psikiyatrlarından biri olan Frankl, İnsanın Anlam Arayışı eserinde, kurucusu olduğu logoterapinin ilkelerinin yanı sıra II. Dünya Savaşı sırasında kurulan toplama kamplarını odağına alarak insanın zorlu koşullarda anlamı keşfedebileceğine dair bir süreci ele almaktadır.