Logoterapi nedir?
Logoterapi, Avusturyalı Nörolog Viktor Emil Frankl tarafından geliştirilmiş bir psikoterapi biçimidir.
Kelime, Yunanca “anlam” anlamına gelen Logos kelimesinden gelmektedir. Bu terapi biçimi, dönemin bireysel psikoloji veya psikanaliz terapilerine kıyasla insanın varoluşunda anlam bulma arzusunu destekler ve ona yönlendirir.
Viktor Emil Frankl kimdir?
Viktor Emil Frankl, 26 Mart 1905’de, Avusturya Viyana’da dünyaya geldi. Küçüklüğünden itibaren tıbba, psikolojiye ve felsefeye ilgisi olan Frankl, lisans öğrenimini İstanbul Üniversitesi’nde gördü.
1942 yılında eşi ve ailesi ile Nazi toplama kampına sürüldü. Bu süreçte tüm ailesini kaybetti ancak hiçbir şekilde pes etmedi. Toplama kampında geçirdiği süreçte mahkumları ve yaşanan süreci hep gözlemledi. Çok satan romanı “İnsanın Anlam Arayışı”nın ilk taslaklarını bu dönemde ortaya çıktı. Auschwitz’de geçirdiği süreçte insanın hayatında bir anlam bularak hayatta kalabileceğini ve acıları ile yüzleşebileceğini fark etti.
Daha sonra ise, Üçüncü Viyana Ekolü olan logoterapiyi keşfetti ve geliştirdi.
Logoterapi neyi amaçlar?
Logoterapi der ki; insan doğduğu andan itibaren her şeye bir anlam yükleyebilir. Bu anlam bazen yüzeysel olabileceği gibi bazen de bizim hayata tutunmamızı, acılarımızı hafifletmemizi, dünyaya ayak uydurmamızı sağlar. Her insan kendi seçtiği anlam sistemi ile mutluluğa ulaşabilir.
Logoterapi, insanın duyularını ve hislerini açmasını sağlar. Hayata farklı bir gözle bakmasını hedefler.
Logoterapi hangi alanlarda kullanılabilir?
Logoterapi depresyon, kaygı bozuklukları, depresyon, bağımlılık ve ilişki sorunları gibi durumlarda kullanılabilir.
Acının içinde nasıl bir anlam bulabilir?
Öncelikle, hayatımızda acının da hayatın içinden bir olgu olduğunu kabul etmemiz gerekir. Sosyal medyada, çevremizde acının kötü bir şey olduğu sürekli bize dayatılsa da aslında acı, doğanın bir kanunu gibidir.
Acının varlığını kabullenmek kadar, acının içinden bir anlam bulunabileceği de önemsenmelidir. Bu zor süreci atlatabileceğimizi ve anlamlar çıkarabileceğimizi bilmemiz gerekir.
Eğer acıyı ortadan kaldırmak için en ufak bir umut dahi varsa bunu kullanmalıyız.
Hayatımız için öneriler:
Logoterapi bize hayatın olumlu yönlerine odaklanmamızı, günlük deneyimlerimizi anlamlandırmamızı, hayatımıza anlam katan amaçlar ve hedefler belirlememiz gerektiğini söyler.
Anlamlı ilişkiler kurmayı, kendi iç dünyamızı tanımamız için zaman ayırmamız gerektiğini bize hatırlatır. Minnettarlık duygununun kişi için önemli bir değer olduğunu da vurgular.
Aslında ne kadar tanıdık tavsiyeler değil mi?
Logoterapi ile ilgili kitaplar
Logoterapinin kurucusundan İnsanın Anlam Arayışı, Duyulmayan Anlam Çığlığı, Yaşamak İçin Bir Nedeni Olan Hayatın Anlamı ve Direnç kitaplarını, logoterapiyi daha iyi anlamak için okuyabilirsiniz.
İnsanın Anlam Arayışı
Frankl’ın kendi deneyimlerini sunduğu bu kitabında, Auschwitz’te içinde bulunduğu toplama kampında insanlığın ne kadar dibe çökebileceğini anlatıyor. Kardeşi, anne-babası ve biricik eşini kaybettiği bu acı dolu süreci onunla birlikte yaşıyor ve yazarımızın kendi anlam arayışını da keşfediyoruz. Kitabın ikinci bölümünde ise logopsikolojinin ne olduğunu öğreniyoruz.
“Yaşamak acı çekmektir; yaşamı sürdürmek, çekilen bu acıda bir anlam bulmaktır.”
İnsanın Anlam Arayışı
“İnsanı en çok yaralayan şey (ki bu hem yetişkinler hem de cezalandırılan çocuklar için geçerlidir) fiziksel acı değil, haksızlığın, mantıksızlığın verdiği ruhsal ıstıraptır.”
İnsanın Anlam Arayışı
Günümüzde kullanılıyor mu?
Her ekol gibi logoterapi de varlığını sürdürmüş ve belirli alanlarda kullanılmaya devam edilmiştir. Ancak şunu da eklemeliyiz ki; her ekol gibi bu ekolde de çürütülen tezler veya uygulamalar olmuştur.
Günümüz modern psikolojisinde logoterapinin etkisi yadsınamaz.