Irvin Yalom ya da tam ismiyle Irvin David Yalom, ABD’nin en etkili psikiyatristi kabul edilmesinin yanı sıra, varoluşçu psikoterapist, eğitimci ve yazar.
1931 yılında, ailesinin göç ettiği ABD’de doğan Yalom, George Washington Üniversitesi’nde sanat öğrenimi gördükten sonra Boston Üniversitesi’nde tıp eğitimi almıştır.
‘Belki de sevdiğiniz insanları düşünmektesiniz; ama daha derinlere inin… Sonunda, sevdiğinizin onlar olmadığını göreceksiniz. Siz, bu sevginin içinizde yarattığı duyguları seviyorsunuz. Siz arzuyu seviyorsunuz, arzu edilen şeyi değil…’
Nietzsche Ağladığında
Uzmanlık dalı olan psikiyatri alanında öğrenimini sürdürdüğü John Hopkins Üniversitesi’nde, Freud ekolü üzerine eğitim vermiştir.
Bu süreçte ekolün zayıf yönlerini tespit eden Yalom, aynı dönemde felsefeyle de ilgilenmeye başlamıştır.
‘Her insan kendisini diğer insanlardan daha çok sevdiği halde neden kendi fikrine diğer insanlarınkinden daha az önem verir?’
Günübirlik Hayatlar
Akademik kariyerine 1963 yılında göreve başladığı Stanford Üniversitesi, Tıp Fakültesinde devam eden Irvin Yalom, özellikle grup terapileri ve varoluşçuluk alanında uzmanlaşmıştır.
‘Hiçbir şey her şey demektir! Güçlenmek istiyorsan, önce köklerini hiçliğin derinlerine gömmeli ve en yalnız yalnızlığınla yüz yüze gelmeyi öğrenmelisin.’
Nietzsche Ağladığında
Grup terapilerinin olumlu ve olumsuz yönleri ile dinamiğini ve işleyişini değerlendirdiği ilk kitabı, Grup Psikoterapisinin Teori ve Pratiği (The Theory and Practice of Group Psychotherapy), 1970 yılında yayımlanmıştır.
Yazarın ikinci kitabı, Her Gün Biraz Daha Yakın (Every Day Gets a Little Closer) oldu.
Yalom, 1980 yılında psikiyatri literatürüne Varoluşçu Psikoterapi (Existential Psychotherapy) isimli eseri kazandırdı.
‘Bazen kader bizi öyle durumlara düşürür ki, doğruyu yapmakla yanlış yapmış oluruz.’
Divan
Yalom’un akademik eserlerinin ardından 1992’de, ilk romanı Nietzsche Ağladığında (When Nietzsche Wept) yayımlandı.
Dünyanın dört bir yanında övgüyle karşılanan roman; Nietzsche, Freud ve Lou Salome’nin yaşamını; inanç, kader, gerçeklik ve ölüm gibi felsefi temalarda, kurgusal bir hikayede bir araya getiriyordu.
‘Ama biz, kendi zayıflıklarını başkalarına yansıtan ve sonra da yalnızca kendi güçlerini artırmak için onlara yardımcı olur gibi görünen o papaz kılıklı iyileştiricileri iyi biliriz.’
Nietzsche Ağladığında
Edebiyatla felsefenin başarıyla bütünleştirildiği Nietzsche Ağladığında’nın ardından, Yalom’un ikinci romanı, Divan (Lying on the Couch) yayımlandı.
Divan da yazarın ilk romanı kadar ilgi çekti ve pek çok dile çevrildi.
‘Büyük acılar daha önemsizlerin hissedilmesini engeller ve tersine, büyük acıların yokluğunda en küçük dertler ve sıkıntılar bile bize büyük acı verir.’
Bugünü Yaşama Arzusu
Hastalarını görmeye ve klinik çalışmalarına aralıksız sürdüren Yalom, yazdığı bilimsel kitaplar ve romanların yanı sıra psikiyatri ile ilgili konferans ve seminerlere konuşmacı olarak katılmaya da devam etmiştir.
‘Tek kişide odaklanan güçlü sevgiden sakının; bu, insanların bazen sandığı gibi, aşkın saflığın kanıtı değildir. Böyle her şeyi dışarıda bırakarak bir kapsüle hapsedilmiş – kendi kendisiyle beslenen, başkalarını umursamayan ve onlara bir şey vermeyen – bir aşk, kendi üzerine çökmeye mahkumdur. Aşk, iki insan arasında parlayan bir tutku kıvılcımı değildir yalnızca; aşka düşmekle, aşkın içinde ayakta durmak arasında sonsuz fark vardır. Aşk, bir varoluş biçimidir. Vurulmak değil, vermektir. Bir tek insanla sınırlanmış bir eylem değil, genel anlamda bir ilişki kurma biçimidir.’
Aşkın Celladı ve Diğer Psikoterapi Öyküleri
Psikiyatri alanına yaptığı katkıların ve geliştirdiği yeni psikanaliz yöntemlerinin yanı sıra Yalom’un en büyük başarılarından biri, psikiyatri ya da felsefe alanlarında öğrenim görmemiş insanların da kolaylıkla anlayabileceği ve keyif alarak okuyacağı eserler ortaya koymasıdır.
Sigmund Freud’un tezlerini geliştiren ve bir adım daha öteye taşıyan Irvin Yalom’un kitapları, üniversitelerde ders kitabı olarak da okutulmaktadır.
‘Her anı ölümün tamamen farkında olarak yaşamak hiç kolay değildir. Bu, güneşe dosdoğru bakmaya benzer: Fazla dayanamazsınız.’
Güneşe Bakmak – Ölümle Yüzleşmek
Varoluşçu terapinin en önemli temsilcilerinden biri olan Yalom, 2000 yılında, The American Psychiatric Association (Amerikan Psikiyatri Derneği) tarafından Oscar Pfister Ödülü’ne layık görülmüştür.
Irvin Yalom, 2009 yılında, Uluslararası Sigmund Freud Psikoterapi Ödülü’nü de almıştır.
‘Ama yanlış seçimler hep böyle yapılır zaten, başka seçimin olmadığına kendini inandırarak.’
Divan
Irvin Yalom’un Türkçeye Çevrilen Eserlerinden Bazıları
- Anksiyete Terapisi
- Aşkın Celladı ve Diğer Psikoterapi Öyküleri
- Annem ve Hayatın Anlamı
- Bugünü Yaşama Arzusu – Schopenhauer Tedavisi
- Cinsel Terapi
- Divan
- Depresyon Terapisi
- Güneşe Bakmak – Ölümle Yüzleşmek
- Varoluşçu Psikoterapi
- Günübirlik Hayatlar