29 Haziran 2024

Psikolojide Kompleks Nedir, En Sık Karşılaşılan Kompleksler Nelerdir

Burcu Tur Yüksel Akay

~13dk

Kompleks Nedir?

Kompleks ya da Türkçe karşılığıyla karmaşa, bilinçdışında var olan ve karar verme yetisini, sağduyuyu etkileyen, baskı altında tutan, ruhsal dengesizliklere neden olabilen karmaşıklıkların tamamı, olarak tanımlanabilir.

Kompleks teriminin ilk kez Carl Gustav Jung tarafından kullanıldığı kabul edilmektedir. Kısaltılmış Oxford İngilizce Sözlüğü’nde ‘Jung’un ortaya koyduğu, belli bir konuyla ilintili bir grup düşünceye karşılık gelen terim.’ olarak yer almaktadır.

En Sık Karşılaşılan Kompleksler

Üstünlük Kompleksi

Üstünlük kompleksi, kişinin kendisini diğer insanlardan üstün görmeye yönelik aşırı bir arzuya sahip olduğu psikolojik bir durumdur.

Üstünlük kompleksi olan bireyler, sürekli olarak diğer insanlarla rekabet halindedir ve onlardan daha başarılı olmak için çaba gösterirler. Bu kişiler, dışsal onay ve takdir almak için sürekli çaba harcarlar. Takdir edilmediklerinde kendilerini değersiz hissedebilirler. 

Üstünlük kompleksi olan bireyler, başkalarının duygularını ve ihtiyaçlarını göz ardı edebilirler. Bu da ilişkilerinde sorunlara neden olabilir. Genellikle kibirli ve kendini beğenmiş bir tutum sergilerler. Ayrıca başarısızlıkla başa çıkma konusunda büyük bir korku yaşayabilirler. 

Üstünlük kompleksi, genellikle düşük özsaygı ve güvensizlik gibi altında yatan daha derin psikolojik sorunların bir sonucudur.

taç
Photo by Megan Watson on Unsplash

Aşağılık Kompleksi

Aşağılık kompleksi, bireyin kendisini diğer insanlardan daha az değerli veya yetersiz hissetmesi durumudur. Alfred Adler tarafından tanımlanan bu komplekse sahip kişilerde genellikle kendini ispat etme çabası görülür. Aşağılık kompleksinin nedenleri arasında çocukluk döneminde yaşanan olumsuz deneyimler, özgüven eksikliği, saplantı bozuklukları ve kültürel yozlaşma bulunmaktadır.

Aşağılık kompleksine sahip bir birey depresif tutum sergilemeye, günlük yaşamda karşılaşılan küçük aksiliklere bile güçlü depresif duygularla yanıt vermeye, diğer insanlarla yüzleşmekten kaçınmaya ve kendisini diğer insanlarla kıyaslamaya eğilimlidir.

Aşağılık kompleksi, düşük benlik saygısı ve olumsuz benlik imajı duygularının etkisi altındadır. Psikiyatrik bir hastalıktan çok psikolojik bir durum olarak değerlendirilir. Tedavisi için bir terapistten yardım alınabilir.

Oedipus & Elektra Kompleksleri

Elektra ve Oedipus kompleksleri, Sigmund Freud‘un psikoseksüel gelişim kuramında yer alan kavramlardır:

Freud, erkek çocukların yaklaşık 3-6 yaş arasında annelerine karşı bilinçsiz arzular duyması ve babalarını rakip olarak görmesi durumunu Oedipus; kız çocukların aynı yaş aralığında babalarına karşı yoğun ilgi ve istek duyması ve annelerini kıskanması durumunu da Elektra kompleksi olarak tanımlamıştır.

Her iki komplekste de çocuk, karşı cins ebeveyne bağlanırken aynı cins ebeveynle rekabet içine girer. Ancak bu duygular bilinçaltında kalır ve çocuğun gelişimini etkiler. Komplekslerin çözülmesi, sağlıklı bir kişilik gelişimi için önemlidir.

Bu iki kompleks de ismini Yunan mitolojisinden almaktadır. Kral Oedipus, bilmeden babasını öldürüp annesiyle evlenmiştir. Elektra ise, babası Agamemnon’un annesi Klytaimnestra ve sevgilisi Aigisthos tarafından öldürülmesinden sonra intikam almak için mücadele etmiştir.

anne ve erkek çocuk
Photo by Xavier Mouton Photographie on Unsplash

Kastrasyon Kompleksi

Freud’un klasik teorisine göre, kastrasyon, çocukların cinsiyetler arasındaki anatomik farklılığı (penisin varlığı veya yokluğu) anlamlandırmaya çalıştıklarında ortaya çıkan bir fantazi ve karmaşadır.

Bu korku tipik olarak çocukların cinsel organlarının ve cinsiyetler arasındaki farklılıkların daha fazla farkına vardıkları psikoseksüel gelişimin fallik evresinde (yaklaşık 3-6 yaş) ortaya çıkar.

Buna göre; fallik evreye ulaşan kız çocuğunun ilgisi, tıpkı oğlan çocuğu gibi penise yöneliktir. Kız çocuğu oğlanın penisini gerçekten gördüğünde, bundan kendisinde olmadığını fark eder. Freud’un, kızlarda kastrasyon kaygısı değil, kastrasyon karmaşası ortaya çıkar derken kast ettiği şeydir bu. Çünkü zaten var olmayan bir şeyin kaybedileceğine ilişkin bir korku yaşanmaz.

Erkek çocukta ise, kastrasyon karmaşası Oedipus karmaşası ile ilişkilendirilir ve Oedipus karmaşasından çıkış noktası, onun sonlanma krizidir.

Freud’a göre, kastrasyon kompleksi erkek çocuklarda normal bir gelişim aşamasıdır. Ancak kompleksin çözülememesi durumunda, çocukta çeşitli psikolojik sorunlar ortaya çıkabilir. Kastrasyon kompleksi, Freud’un psikoseksüel gelişim kuramının önemli bir parçasıdır. Ancak kompleksin varlığı ve işleyişi günümüzde tartışmalı bir konudur. Freud’un kuramı, modern psikolojide eleştirilmekte ve revize edilmektedir.

Napolyon Kompleksi

Napolyon kompleksi, genel olarak herhangi bir engele sahip kişilerin diğer yönlerini güçlendirerek bu eksikliği/engeli telafi etmeye çalışmasını tanımlamak için kullanılır. Bu durum için “Napolyon Kompleksi”, “Napolyon Sendromu” ve “Kısa Adam Sendromu” gibi birden fazla isim kullanılmıştır.

Fakat kısa boylu insanların daha agresif ve otoriter olduğu yönündeki inanış bilimsel olarak kanıtlanmadığı için Napolyon kompleksi, kısa boylu insanlara atfedilen bir durumdur.

Napoleon Heykeli
Photo by Desert Morocco Adventure on Unsplash

Tanrı Kompleksi

Tanrı kompleksi, kişinin kendisini aşırı derecede yetenekli, ayrıcalıklı veya yanılmaz olarak görmesi durumudur.

Kişi, kendi görüşlerinin mutlak doğru olduğuna inanır ve bunları tartışmaya açmaz. Toplumun gelenek ve taleplerine aldırış etmez, özel ilgi ve ayrıcalık talep edebilir. Kendini diğer insanlardan üstün görür ve onlara tepeden bakar. Narsistik özellikler gösterebilir.

Tanrı kompleksi, klinik bir teşhis değildir. Ancak narsistik kişilik bozukluğu ile ilişkilendirilir. Tanrı kompleksine sahip kişiler, genellikle güç ve kontrol sahibi olmak isterler. Bu durum, kontrol ve üstün beceri gerektiren bazı mesleklerde daha sık görülebilir. Ancak kompleksin kökeni, kişinin çocukluk dönemindeki deneyimlerine ve benlik gelişimine dayanır. Tedavisi için psikoterapi yöntemleri kullanılabilir. Kişinin gerçekçi benlik algısını geliştirmek ve empati kurma becerilerini artırmak hedeflenir.

Salieri Kompleksi

Salieri Kompleksi, bir kişinin kendisinden daha yetenekli olan başka bir kişiye karşı duyduğu kıskançlık ve düşmanlık duygularını ifade eder.Bu kompleksin adı, 18. yüzyıl bestecisi Antonio Salieri‘den gelmektedir. Salieri, dönemin en ünlü bestecilerinden biri olmasına rağmen, çağdaşı Wolfgang Amadeus Mozart’ın daha yetenekli olduğunu kabul etmekte zorlanmıştır. Bu durum, Salieri’de kıskançlık ve güvensizlik duygularına yol açmıştır.

Salieri Kompleksi’ne sahip kişiler genellikle kendilerini başkalarıyla sürekli kıyaslar ve onlardan daha üstün olmak isterler, başkalarının başarılarını kıskanır ve onları engellemeye çalışırlar, kendilerini yetersiz hisseder ve bu durumu telafi etmek isterler. Ayrıca güvensizlik, öfke ve suçluluk duygularıyla yaşayabilirler.

Bu kompleks, yaratıcı veya başarılı insanlar arasında sıklıkla görülür. Kişinin kendisini gerçekçi bir şekilde değerlendirmesi ve empati kurma becerilerini geliştirmesi, Salieri kompleksinin üstesinden gelinmesinde yardımcı olabilir.

antonio salieri büst

Şehit/Fedai Kompleksi

Şehit ya da fedai kompleksi, kişinin kendisini toplum için feda etme isteğini ifade eder. Temel özellikleri şunlardır:

  • Kişi, kendisini toplum için feda etmeye hazır olduğuna inanır ve bunu bir erdem olarak görür.
  • Kişi, ölümden korkmaz ve ölümü göze alarak mücadele etmeye isteklidir.
  • Kişi, kendisini toplumun yararı için savaşan bir kahraman olarak algılar.
  • Kişi, ölümünün ardından şehit olarak anılmayı ve hatırlanmayı arzular.

Bu kompleks, genellikle savaş, terör veya devrim gibi ideolojik çatışmaların yaşandığı ortamlarda ortaya çıkar. Kişi, içinde bulunduğu grubun idealleri için kendisini feda etmeye hazır olduğunu göstererek gruba bağlılığını ifade eder.Şehit ya da fedai kompleksi, kişinin ölüm korkusunu yenmesine ve grubun idealleri için mücadele etmesine yol açar. Ancak bu durum, kişinin rasyonel düşünme yeteneğini zayıflatabilir ve aşırı uçlara sürükleyebilir.Tedavisi için, kişinin gerçekçi hedefler belirlemesi, ölüm korkusunu yönetmesi ve grubun idealleri ile kendi değerleri arasında denge kurması gerekir. Psikoterapi, bu kompleksin üstesinden gelmede yardımcı olabilir.

Peter Pan Kompleksi

Peter Pan Kompleksi, kişinin yetişkinliğe geçişi ve sorumluluklarını üstlenmekte zorlanması durumunu ifade eden bir kavramdır. Peter Pan Kompleksinin temel özellikleri şunlardır:

  • Büyümek istememe: Kişi, yetişkin olmaktan ve sorumluluklarını üstlenmekten kaçınır. Çocuksu davranışlar sergilemeye devam eder.
  • Bağımlılık: Kişi, ebeveynlerine veya başkalarına aşırı bağımlı kalır. Kendi ayakları üzerinde durmakta zorlanır.
  • Sorumluluk almaktan kaçınma: Kişi, yetişkin hayatının gerektirdiği sorumlulukları üstlenmekten kaçınır. Bunun yerine çocuksu aktivitelere yönelir.
  • Hayal dünyasına sığınma: Kişi, gerçek hayatın zorluklarından kaçmak için hayal dünyasına sığınır.
  • Hedonistik yaşam tarzı: Kişi, anı yaşamaya ve haz almaya odaklanır. Uzun vadeli planlar yapmakta zorlanır.

Peter Pan Kompleksi, genellikle çocukluk döneminde yaşanan travmalar, aşırı koruyucu ebeveynlik veya bağımsızlık kazanma sürecindeki başarısızlıklar sonucunda ortaya çıkar. Tedavisi için psikoterapi ve aile terapisi yöntemleri kullanılabilir.

peter pan heykeli
Photo by Swati Kedia on Unsplash

Kapak Fotoğrafı: Photo by Fernando @cferdophotography on Unsplash

Bu içeriği beğendiniz mi? Bunun gibi daha fazla içerik üretebilmemiz için bize Patreon´da destek olun. 🙂
10layn.com Patreon button
Burcu Tur Yüksel Akay

Burcu Tur Yüksel Akay

Tüm yazıları

E-bültenimize kaydolun.