Kadim bilgelikte ve eskiçağ toplumlarının inanç sistemlerinin temelinde, tanrıların bereket ve bolluk dağıtıcı özelliklerinin meyvelerde sembolleştiği inancı yaygındır.
Bu konuda öne çıkan meyvelerden bir olan “nar” sembolü, Eski Doğu ve Eski Batı toplumlarının mitolojik düşünüşlerinde, yazılı kaynaklarında ve arkeolojik bulgularında kadın, üreme, bereket ve bollukla ilişkili bir sembol olarak karşımıza çıkmaktadır.
Mitolojide yenilmezliğin ve güçlülüğün sembolü olarak görülen nara, değişik anlam ve semboller atfedilerek verimliliğin, üretkenliğin ve bolluğun simgesi olarak yansıtılmıştır.
Dinî ritüel ve metinlerinde adından sıkça söz edilen nar, yaşam ve ölümsüzlük simgesi özelliklerinden dolayı bir kült öğesi haline gelmiş ve farklı ideolojilerde efsanevi bir meyve olarak yerini almıştır. Sümerce yazılmış kaynaklarda “nu.úr.ma”, Akadca “nurmū” olarak geçen nar, Eski Yakındoğu kültürlerine ait sanat eserlerinde ve mitolojik anlatılarda kendisine büyük ölçüde kutsallık atfedilen bir meyvedir.
Milattan Öncesine Ait Bulgular
Tarihin en eski dönemlerine ait arkeolojik buluntularda izleri görülen meyvelerden birisi nardır. Farklı bölgelerde yapılan kazılarda tarihi MÖ 4000’e kadar geriye giden bir Uruk vazosu üzerinde nar motifi yer almaktadır.
MÖ 12. yüzyılda Eriha’daki Hiksos mezarlığında kuru nar taneleri ve nar biçimli bir kutu ele geçmiştir. Ugarit’ten ele geçen MÖ 14. ve 13. yüzyıllara ait altın bir kutuda ve Eski Mısır’ın 13. Hanedanlık dönemine ait mezar ve tapınaklarında çeşitli tasvirler üzerinde nar motifleri görülmektedir.
Yine genç Firavun Tutankhamon’un mezarında ele geçen hazine ile ele geçen nar biçimli bir kap dikkate değerdir.
Sümer ve Asur Metinleri
Sümer mitolojisinin öncü Tanrıçalarından İnanna ile özdeşleşen “huluppu” ağacının, nar ağacı olduğu düşünülmektedir. İnanna, çivi yazılı metinlerde, elma ve narı seven tanrıça olarak tanımlanmıştır.
Birçok Asur metninde ise, nar ile “çocuk sahibi olma” arasındaki ilişki dikkat çeker. Nitekim söz konusu metinlerde nar, bir kadının “hamile kalmasını önleme” veya “çocuk düşürmesi” ile ilgili olarak zikredilmektedir. Dikkati çeken konu, burada narın hamileliği önleme ve gebeliği sona erdirme amacıyla kullanılmış olmasıdır.
Afrodit’in Meyvesi
Mitsel kayıtlara veya arkeolojik bulgulara bakıldığında narın genellikle tanrıçalarla bağlantılı bir meyve olduğu göze çarpmaktadır. Eski Yunan’da Tanrıça Afrodit’in kutsal meyvesi olan nar, sahip olduğu çok sayıda tohum ve kırmızı rengiyle kadının üretkenliği ve bekâretin evlilikle kaybedilmesini simgeleyerek Antik kültürler için kadınlığı en güçlü temsil eden meyve olarak öne çıkar.
Yunan Mitolojisinde Nar
Yunan mitolojisinde, verimlilik, üretkenlik ve bolluk simgesidir. Aşk ve şehvet tanrıçası Afrodit kutsal nar ağacını Kıbrıs adasına kendi eliyle dikmiştir. Zeus’un oğlu Dionysos, üvey annesi Juno’nun kışkırtmaları sonucu parçalanarak öldürüldüğünde, bedeninden akan kanlardan nar ağacı bitmiştir.
Peri Kalipso’nun yaşadığı adanın güzelliğini oluşturan meyve bahçeleri içerisinde nar ağaçları vardır.
Yunan mitolojisinde “nar” birçok kadına isim olarak da verilmiştir. “Nar” anlamına gelen “Side”, şehir ismi olarak da bilinmektedir. Savaş tanrıçası Athena, Side’nin baş tanrıçasıdır, kutsal meyvesi nardır ve şehirde ele geçen sikkeler üzerinde nar motifleri bulunmaktadır. Erken dönemlerden itibaren nar, şehrin sembolü haline gelmiştir.
Eski Roma’da gelinlerin başları nar dalları ile süslenmiştir. Eleusis’te Demeter’in rahipleri büyük Misterion törenleri sırasında nar dallarından taç giymişler, Demeter de sık sık elinde haşhaş ve nar tutarak betimlenmiştir.
Argos’taki Hera yontusunun elinde nar vardır. Eusebios’a göre nar, haşhaşla birlikte doğurganlığı simgeler. Plinius’a göre, Atina’daki Tesmoforia bayramlarında oruç tutan kadınların nar yememeleri ve cinsel ilişkide bulunmamaları gerekiyordu.
Budizmde Nar
Budizm’de ise nar, turunç ve şeftalinin yanında kutsal sayılan meyvelerdendir. Budist sanatında meyve simgeleri arasında hayatın olumlu etkilerinin özü olarak kabul edilir. Hatta bir Budist efsanesine göre; şeytanî alışkanlıklarından dolayı çocukları yiyen kötü tanrıça Hariti, Buda’nın ona verdiği narı yiyerek iyileşmiştir.
Nar, Budizm’de kutsallığının yanı sıra hayatın olumlu yönlerinin özü, hastalığı iyileştiren bir şifa kaynağı olarak kabul edilmiştir.
Zerdüştlükte Nar
Zerdüştlükte nar; doğurganlık, ölümsüzlük ve zenginlik sembolüdür.
Zerdüşt ritüellerinde ve tapınma törenlerinde kullanılan ve kutsal sayılan nar meyvesi, “urvaram” ya da “ağaç” olarak kabul edilir. Tüm yıl boyu yeşil kalan nar bitkisi, ruhun ölmezliğini sembolize eder. Aynı zamanda bir tek narın içindeki binlerce parça; refah ve zenginliğin işareti olarak kabul edilir. Bu nedenle çocukların takdis törenlerinde nar taneleri, pirinç ve kuru üzüm taneleri ile karıştırılarak etrafa serpilir.
Zerdüştler için nar ruhun ölmezliği, doğanın mükemmelliği, bolluk ve refah anlamlarını ifade ederek ritüellerinde ve dinsel törenlerinde yerini almıştır. Maniheizm’in kurucusu Mani’nin doğumunda nar doğum için önemli bir etkendir.
Asya’da…
Asya ülkelerinden Gabon’da nar, dişilik bereketini sembolize eder. Hindistan’da da kısır kadınlar çocuk sahibi olabilmek için nar suyu içerlerdi. Vietnam mitolojisinde, nar açıldığında yüzlerce çocuk verdiği inancı vardır.
Pek çok farklı kültürde her tür doğum, büyüme ve çoğalma fikrini içeren konularda nar sembolü yer almış, tören eşyalarına yansımış, hatta tahılların saklandığı küpler de nar motifleriyle süslenerek, bolluk ve bereket gibi beklentiler dile getirilmiştir.
Anadolu’da Nar
Ermeni geleneğinde nar hayatın, refahın, bereketin ve evliliğin sırrını taşır. Nar rengi çiçeklenmeyle ilişkilidir. Narın çok sayıda taneleri doğurganlığı sembolize eder. Eski Ermeni inanışlarına göre, gelinin kaç çocuğu olacağını öğrenmek için kapıya nar çakması tesadüf değildir. Ne kadar nar tanesi düşerse, o kadar çocuğu olacağına inanılırdı.
Nar sembolizmi Ermeni mimarisinde, halı dokumacılığında, uygulamalı sanatlarda ve minyatür resminde de kullanılmıştır.
Günümüzde Azerbaycan’da erkekler, evlenmek istedikleri kızlara sevgi nişanesi olarak olgunlaşmış nar göndermektedirler. Yeni evlenen çiftlerin bolluk içinde mutlu yaşaması için ayaklarının altında nar parçalanır.
Nar ağacı, yaz kış yeşil kaldığından, bu özelliği nedeniyle ölümsüzlükle ilişkisi kurulmuştur. Tanelerinin sayıca fazla olmasıyla, zenginlikle ilişkilendirilmesine zemin oluşmuştur. Anadolu’nun bazı yörelerinde, yeni evlenen çiftlere “çok çocukları olması” dileğiyle, çocuğu olmayan kadınlara ise, tedavi amacıyla nar taneleri yedirilmektedir. Hatay’da gelin, güvey evine girince eline bir nar verilmektedir.
Kapak Fotoğrafı: by Margarita Zueva on Unsplash