Utilitarizm Nedir?
Utilitarizm ya da ‘Faydacı Ahlak’, en fazla kişinin iyiliğini sağlayan eylemin en iyi ve en doğru eylem olduğunu ve eğer çoğunluk yarar görecekse az sayıda insanın zarar görmesinin göze alınabileceğini savunan felsefi akımdır.
Jeremy Bentham
Utility kelimesinden türetilen “Utilitarianism” kavramını, bir etik teoriyi ifade edecek biçimde ilk kez kullananın kim olduğuna ilişkin farklı iddialardan bahsetmek mümkündür.
Bu iddialardan ilkine göre; teorinin isim babası, faydacılığın kurucusu olarak kabul edilen Jeremy Bentham’dır. Bentham, utility kavramını ünlü eseri “Fragment on Government”’da “herhangi bir şeyde bulunan ve onun vasıtasıyla mutluluk, iyilik, haz, avantaj elde etmeye yarayan eğilim” anlamında kullanmıştır.
John Stuart Mill
Faydacılık kavramına farklı bir bakış açısıyla yaklaşan John Stuart Mill’e göreyse, insan eylemlerinin amacı mutluluktur ve mutluluk yarar ile elde edilebilir. “Herkes kendi yararı ile başkalarının yararı arasında uyum kurmalıdır. O halde “yalnız tek insan için değil, herkes için yararlı olanın gerçekleştirilmesi gerekir.” Herkes için iyi olanı yapmak, insanı mutluluğa götürür. Bu noktada haz bireysel olmaktan çıkıp evrensel bir yasaya dönüşür.
Kelimenin Etimolojik Kökeni
Faydacılık kelimesi Latinceden gelir. Latince “uti = to use: kullanmak, faydalanmak, istifade etmek” kökeninden gelen “utility = fayda” kelimesi, İngilizcede “fayda, yarar, menfaat, yararlılık; useful, profitable, beneficial” anlamlarında kullanılmakta ve “utilitariansim” kavramının etimolojik kökenini oluşturmaktadır.
Eylemin Değeri
Faydacı bakış açısına göre bir eylemin değeri, sağladığı fayda ile belirlenir. Bir eylemi doğru veya uygun kılan şey, o eylemin olabildiğince çok sayıda insan için en yüksek düzeyde mutluluk sağlıyor olmasıdır. Faydacı ahlak, bir eylemin ahlaksal olarak doğruluğunun, en çok insana en yüksek düzeyde mutluluğu sağlamasına bağlı olduğunu savunan görüştür.
Pragmatizm
Pragmatizm, Grekçeden gelen “pragma iş, amel, fiil; practice, practical” kavramından türemiş olsa da teorinin kurucusu olan Charles Sanders Peirce, bu kavramı Kant felsefesinden devşirmiştir.
Salt Aklın Eleştirisi adlı eserinde “pragmatik inanç” deyiminden söz eden Immanuel Kant burada, “belirli eylemlere götüren araçların olgusal kullanımına temel sağlayan mümkün inanca pragmatik inanç diyorum.” der. Peirce de bu tanımdan yola çıkarak, “Pragmatik Anlam” ya da daha genel boyutta “Pragmatik Felsefe” kavramlarına geçiş yapmıştır.
Faydacılık ve Pragmatizm
Faydacılık ile Pragmatizmin ortaya çıkışı arasında yaklaşık olarak bir yüz yıl olduğu söylenebilir. Faydacılık 18. yy’in, Pragmatizm ise 19. yy’in son çeyreğinde ortaya çıkmıştır.
Faydacılığın kurucusu olan Bentham’ın temel eseri “An Introduction to the Principles of Morals and Legislation” 1789 yılında, Peirce’in Pragmatizmin temelini oluşturan “How to Make Our Ideas Clear” başlıklı makalesi 1878 yılında yayımlanmıştır. Fakat ilginç bir şekilde, her iki ekol de tam çerçevelerine kavuşmak için kurucu isimlerin haleflerini beklemek durumunda kalmıştır.
Faydacılık 1861 yılında Utilitarianism, Pragmatizm ise 1907 yılında Pragmatism adlı eserlerin yayımlanmasıyla “klasik” olarak isimlendirebileceğimiz yazılı ifadelerine kavuşmuştur.
Fayda İlkesi ve Pragmatik Yöntem
Faydacılık “Fayda İlkesi’’ (The Principle of Utility) ya da ‘‘En Yüksek Mutluluk İlkesi’’ (The Greatest Happiness Principle) olarak isimlendirilen ilke üzerine inşa edilmişken Pragmatizm için bu ilkenin adı Pragmatizm İlkesi (The Principle of Pragmatism) ya da “Pragmatik Yöntem”dir (The Pragmatic Method). Bu kullanımlardan literatürde Faydacılık için yaygın kullanım “Fayda İlkesi”yken, Pragmatizm için “Pragmatik Yöntem”dir.
Faydacılığın temel ilkesi olan “Fayda İlkesi” genel olarak, en yüksek sayıda insanın en büyük mutluluğunu ifade eder.
İki Felsefi Düşüncenin Benzerlikleri ve Farklılıkları
Faydacılık ve Pragmatizm, inanç konusunda ilk bakışta oldukça farklı bir yaklaşıma sahipmiş gibi görünse de nihayetinde benzer sonuçlara ulaşırlar.
Faydacılık, üstünde yükseldiği epistemolojik geleneğin doğal süreci olarak, metafizik tüm unsurlara uzak kalmıştır. Pragmatizm ise, kendi epistemolojik kabulleri doğrultusunda Faydacılık karşıtı metafizik unsurları sistemine dâhil eder. Bu noktada Faydacılık ve Pragmatizmin pozisyonları birbirinin tersi yöndedir.
Ancak Pragmatizmin metafizik unsurların anlam ve doğruluklarının tek standardı ve şartı olarak pratik sonuçları belirliyor olması, Pragmatizmin Faydacılıkla aynı noktaya taşınmasına neden olur. Çünkü metafizik unsurlar olgusal düzlemde Pragmatik yöntemle uyumlu sonuçlar gösterdikleri takdirde bir anlama ve doğruluğa sahip olabilecektir.
Bir başka deyişle; Pragmatizm metafizik unsurları kayıtsız şartsız bir biçimde sistemine dâhil etmez; onu pratikte sonuçlarıyla birlikte görmek ister.
Temel ilkelerdeki farklı yaklaşımlar Faydacılık ve Pragmatizm açısından oldukça önemli sonuçlara neden olur. Bunlardan en önemlisi, Faydacılığın gündeminde sadece ahlaki önermelerin doğruluğu varken, Pragmatizmin gündeminde, özellikle de James’in Pragmatizm yorumunda, çerçevenin genişleyip tüm önermelerin doğruluğu ve anlamı olduğu görülür.
Bu bakış açısıyla; Pragmatizmin kapsam olarak Faydacılıktan çok daha geniş olduğu ortadadır. Bu durumla ilişkili olarak ortaya çıkan diğer önemli sonuç da, Faydacılığın yalnızca bir etik teoriyken, Pragmatizmin etik teori olmasının yanında ayrıca epistemolojik bir teori olmasıdır.
Kapak Fotoğrafı: Photo by Giammarco Boscaro on Unsplash