Alt kültür, genel kanının aksine, gotikler, dazlaklar ve punkların yanı sıra LGBTTİ ve azınlık mezheplerine mensup insanları da kapsar.
Genel bir ifadeyle, popüler ya da hakim kültürün içinde, onunla bağlantısını kopartmadan; ancak bir takım noktalarda ayrılarak gelişen kültür olarak tanımlanabilir.
Alt kültüre mensup olan ve alt kültürü oluşturan insanlar, üst kültür içindeki egemen din, dil, gelenek ve etnik köken gibi unsurlarla karşılaştırıldığında kendinlerine özgü özelliklere sahiptirler.
Bir başka deyişle, alt kültür, toplum içindeki tüm azınlıkların ve alt grupların inanç, değer, tutum ve yaşam tarzlarını ifade eder.
Genellikle estetik anlayış; dinsel, siyasal ve cinsel yönelim ile mesleki bakış açısı alt kültürü belirleyen unsurlardır.
Belirli bir yaş grubuna; kişilerin etnik, kültürel ve dinsel kökenlerine, ırklarına, ekonomik sınıflarına, ideolojilerine ve cinsel yönelimlerine dayanabileceği gibi, hızla yayılma özelliğine sahip olan genç kültürleri ve akımları da kapsar.
Kendi kendini yaratır. Alt kültüre dahil olanlar genellikle alt kültürün doğuş ve varoluş aşamalarını farkındadırlar.
Bir alt kültür grubuna dahil olanlar kendilerine özgü, hakim kültürün dışında bir yaşam tarzını benimserler. Giyim şekilleriyle, dinledikleri müzik türüyle, geliştirdikleri konuşma dili, tutum ve davranışlarla, benimsedikleri değer ve normlarla veya inançlarıyla üst kültürden ayrılırlar.
Neredeyse tüm alt kültürlerin üst kültüre yani egemen kültüre karşı çıkan bir yanı vardır. Egemen kültüre belirli bir direniş biçimi gösterirler. Muhalif bir duruş sergileyebildikleri gibi hakim kültürden ve sistemden, ellerinden geldiğince, bağlarını koparmış, dışarıda olma cesaretini göstermiş oluşumlardır.
Bugüne kadar sistemlerin insan hayatına müdahale ettiği, onu hiçleştirdiği her yerde alt kültür hareketleri oluşmuştur. Çünkü ortaya çıkmasına sebep olan, popüler kültüre olan uzaklığı ve kimi zaman da dışlanmışlığıdır.