Ölüm, insanlık tarihi boyunca edebiyat, felsefe ve psikoloji başta olmak üzere birçok alanda derinlemesine işlenmiş en önemli kavramlardan biri. Listemizde, ölüm temasını çeşitli kültürlerde ve farklı perspektiflerle ele alan, Türkçeye çevrilmiş 10 kitabı derledik.

Ölüm ve Labirent, Michel Foucault
Fransız düşünür Michel Foucault, 1963 yılında yayımlanan kitabında; edebiyatı, dilin dille gerçekleştirdiği bir deney ve deneyim olarak tanımlayan yazar Raymond Roussel’in eserini incelemiştir. Kitap, bir edebiyat eleştirisi değil, Foucault’nun gerçeklik ve kurmaca arasındaki sınırları sorguladığı, okuyucuya dil ile ölüm arasında bir edebiyat deneyimi yaşattığı önemli bir çalışmadır.


Büyümenin Son Aşaması: Ölüm, Elisabeth Kübler-Ross
Ölüm psikolojisi ve yas üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan psikiyatrist Elisabeth Kübler-Ross’un 1969 yılında yayımlanan kitabı, yazarın ölümle ilgili beş aşama modelini anlattığı temel eseridir.
Kübler-Ross, eserinde ölümün yaşamın doğal bir parçası olduğu fikrini savunur. Kitap, bireylerin ve ailelerin ölüm sürecinde yaşadıkları duygusal aşamalara odaklanırken bu süreci büyümenin son evresi olarak görmenin önemini vurgular.
‘Ölüm insanın varoluşuna anlam verir. On sekiz yaşındaki bir insan, seksen yaşındakinden daha çok yaşamış olabilir. Ama bu yaşama çılgınca tecrübeler birikimi demek değildir. Ölümü, yaklaştığında değil, ama her gün değerlendirmeli ve kabullenmelidir. Ve insanın hayatına anlam kazandırmalıdır. Hayatın anlamı ve büyümenin anahtarı ölümdür.’


Anadolu Folklorunda Ölüm, Sedat Veyis Örnek
Türk halk bilimi alanında önemli çalışmalara imza atmış bir akademisyen ve yazar olan Sedat Veyis Örnek’in ilk kez 1971 yılında yayımlanmış kitabı, Anadolu kültüründe ölüm olgusunu ele alan öncü eserlerden biridir.
Yazar, Anadolu’nun farklı bölgelerinde ölümle ilgili ritüelleri, inanışları ve folklorik unsurları detaylı bir şekilde incelemiş; ölümü, ölü gömme adetlerinden ağıtlara, yas ritüellerinden ölümle ilgili mitlere kadar geniş bir perspektifle ele almıştır.


Ölümü İnkar, Ernest Becker
Kültürel antropolog ve psikolog Ernest Becker, 1974 yılında yayımlanan eserinde, insanın kendi ölümsüzlüğünü yaratmak için neler yapabileceğini analiz ederek anlatmıştır.
Becker’in, Freud‘un psikanalizinden ilham alarak, bireylerin ölüm korkusunu bastırmak için kültürel yapılar ve kahramanlık mitleri yarattığını savunduğu eseri, Becker’e Pulitzer Ödülü kazandırmıştır.


Batı’da Ölümün Tarihi, Philippe Ariés
Ölüm, çocukluk ve aile tarihi üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan tarihçi ve antropolog Philippe Ariés’in kaleme aldığı, ilk kez 1974 yılında yayımlanan kitap, Batı toplumlarında ölüm algısının tarihsel dönüşümünü ele almaktadır.
Ariès, bu çalışmasında Batı kültüründe ölüm kavramının Orta Çağ’dan modern zamanlara kadar nasıl değiştiğini incelemiş ve ölümün bireysel bir deneyimden toplumsal bir meseleye dönüşümünü, cenaze törenleri, yas tutma pratikleri ve ölümle ilgili sanat eserleri üzerinden ele almıştır.


Ölüm Üzerine, Elias Canetti
1981 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Canetti, 2003 yılında yayımlanan ve ölüm teması üzerine yazdığı felsefi denemelerden oluşan eserinde; ölüm korkusunu, toplumun ölüme verdiği tepkileri ve bireyin ölüm karşısındaki çaresizliğini tartışmaktadır.
Ölüm olgusuna düşünsel bir derinlikle yaklaşan yazar, ölümle baş etme yollarından en bilgece olanın ölüm değil yaşam üzerine düşünmek olduğunu savunmuştur.


Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş, José Saramago
1998 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Saramago’nun kaleme aldığı, 2005 yılında yayımlanan Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş’ta, adı bilinmeyen bir ülkede, ölüm bir anda görevinden vazgeçer ve aniden ölümler durur. İnsanlar tarafından önce büyük bir sevinçle karşılanan durum, kısa bir süre sonra kaosa ve hayal kırıklıklarına yol açar.
Saramago’nun ölüm ve ölümsüzlük kavramlarını ironik bir dille ele aldığı roman, aynı zamanda insanın ahlaki, felsefi, davranışsal ve toplumsal açılardan derinlemesine bir incelemesidir.


Aşk ve Ölüm Üzerine, Patrick Süskind
Koku eseriyle tanınan yazar ve senarist Patrick Süskind’in 2006 yılında yayımlanan kısa denemesi, iki temel insan deneyimini birbirine bağlıyor: Aşk ve ölüm.
Süskind okuyucuyu, ilkçağ düşünürlerinden mitolojik kahramanlara ve yazarlara kadar birçok gerçek ve kurgu karakterle birlikte aşk, ölüm ve ölümsüzlük üzerine edebi ve felsefi bir yolculuğa çıkarıyor.


Korkulacak Bir Şey Yok, Julian Barnes
Çağdaş İngiliz edebiyatının önemli isimleri arasında yer alan Julian Barnes’in 2008 yılında yayımlanan kitabı; ölüm, yaşam ve inanç gibi konular üzerine bir deneme niteliği taşıyor. Yazarın edebiyat, müzik, tıp ve bilim gibi farklı alanlardan seçtiği örneklerin yanı sıra kendi anılarına ve ailesinin hikayelerine de yer verdiği kitap, anı kitabı olarak da değerlendirilebilir.
“Bu, kendimi bir vaka olarak inceleme ve bir soruya yanıt getirme alıştırmasıdır: Zamanın bu noktasında herhangi bir şeye inanmamak ama öte yandan da bir gün öleceğimiz düşüncesiyle uzlaşmamak ne anlama gelmektedir?…”
Yazarın kitapla ilgili açıklamasından bir bölüm


Güneşe Bakmak: Ölümle Yüzleşmek, Irvin D. Yalom
Psikiyatrist ve yazar Yalom’un 2008 yılında yayımlanan kitabı, ölüm korkusuyla başa çıkmanın yollarını araştırmakta ve Yalom’un terapist olarak yaşadığı deneyimlerden yola çıkarak ölümle yüzleşmenin bireysel ve psikolojik boyutlarını ele almaktadır. Kitap, okuyucularına ölüm kaygısıyla yaşamayı öğrenme ve varoluşsal anlam arayışı için yol gösterici bir rehber niteliğindedir.

BONUS
İvan İlyiç’in Ölümü, Lev Tolstoy
Rus edebiyatının en büyük yazarlarından biri olan Tolstoy’un ilk kez 1886 yılında yayımlanan kısa romanı, başarılı bir yargıç olan İvan İlyiç’in ölüm döşeğindeki son günlerini anlatmaktadır. Tolstoy, bu hikayede yaşamın anlamı, bireysel mutluluk ve ölüm gerçeği üzerine derin bir sorgulama yapmaktadır.

Kapak Fotoğrafı: Photo by Kerri Shaver on Unsplash