Varlıklı bir ailenin kız çocukları olan Grimke Kardeşler, ABD’nin Güney Karolina eyaletinde yer alan Charleston’da pek çok köleye sahiptiler. 14 kardeştiler ve babaları, kız çocuklarını okutmaya karşı olduğundan, sadece erkek çocuklarının okumalarına müsaade etti. Ancak, erkek kardeşleri okulda öğrendiklerini kız kardeşleriyle paylaştıklarından eğitimden çok da mahrum kalmadılar.
Sarah Grimke ve Angela Grimke, lüks yaşamlarını ellerinin tersiyle itip Kuzeye taşındılar ve köleliğin vahşetine tanık oldukları deneyimleriyle ilgili Kuzeyde dersler verdiler. Dünya tarihinin ilk kadın aktivistleri olan Grimke Kardeşler, güçlü duruşları ve inançları sayesinde köleleştirilen insanların sömürülmesine karşı çıktılar.
Kölelik ve kadın hakları hakkında halka açık konuşmalar yaparak ABD’nin öncü kadınlarından oldular. Angelina, 1836 yılında “An Appeal to the Christian Women of the South – Güneydeki Hıristiyan Kadınlara İtiraz” adlı makalesini yazdı ve kadınları köleliğe karşı çıkmaya çağırdı:
Size, arkadaşlarıma, anne olarak hitap ediyorum; çocuklarınızı köleleştirmeye istekli misiniz? Böyle bir soruya korku ve öfke ile bakıyorsunuz. Ama neden, kölelik yanlış mı? Eğer sıkça söylendiği gibi, köleler, kendilerini ve ailelerini sağlama aldıkları için umutlu ve efendilerinden daha mutlularsa neden çocuklarınızı, kendileri için sıkıntı yaşamasınlar diye köleleştirmiyorsunuz? Bu altın eylem kuralı, kendinize uygulansın istemiyorsunuz! … Kendinizi ilahi kurallardan başka biriyle deneyin: “Komşunuzu kendiniz gibi seveceksiniz”.
1836 yılında Amerikan Kölelik Karşıtı Sözleşmesi’nin çalıştayına katılanlardan yalnız ikisi kadındı. Ve onlar, Grimke Kardeşlerdi. Grimke Kardeşlere göre; köleliği meşrulaştıran ana sebepler ırkçılık ve önyargılardı. New York Kölelik Karşıtı Sözleşmesi’nin düzenlenmesine yardımcı olurlar.
1837 yılında, Kuzey şehirlerinde büyük kitlelere hitap etmeye başladılar. Pek çok dernekle kölelik karşıtı dilekçeler oluşturarak binlerce imza toplarlar. Hatta Massachusetts Eyalet Yasama Meclisi’ne hitap eden ilk kadınlar onlardı ve köleliği sona erdirmek isteyen 20.000 kadının imzaladığı bu dilekçeyi meclise sundular.
Ziyaret ettikleri her şehirde, karma bir izleyici kitlesi vardı ve kadın olmaları sebebiyle, köleliğin kaldırılmasını savunan sempatizanlar arasında bile bu durum karmaşa yaratmıştı. 1837’nin ortalarında, Angelina ve Sarah konuşma turundayken, birçok dini lider kadınların kamusal alanlarda konuşmasını reddeden açıklamalar yaptı.
Dini liderlerin kadının toplumda yerinin olmadığını söyledikleri zamanda, Grimke Kardeşler, eylemlerini kadın hakları ve siyahiler için sürdürmeye başladılar. Kadın olarak kamusal alanda konuşma yapmalarından rahatsızlık duyan, maalesef sadece dini lider ve erkekler değildi. Angelina, 1837 yılının yazında Catherine Beecher’e mektuplar yayımlayarak, kölelerin derhal kurtulması gerektiğini söyledi. Ve ayrıca kadınların toplumlarına vatandaş olarak katılma hakları ve sorumlulukları olduğunu savundu.
Aynı dönemde Sarah da “Cinsiyet Eşitliği Üzerine Mektuplar” yazmaya başladı. Kadın hakları ve köleliğe karşı verdikleri mücadeleler, döneminde pek çok kadına ilham kaynağı oldu ve aktif olarak katılamasalar bile, 1850 yılında Kadın Hakları Sözleşmesi’nin Merkez Komitesi üyeliğine seçildiler.
Onların bu alanlardaki tutkulu direnişleri, pek çok kadın aktivistin yolunu açarak günümüze kadar ışık tuttu. Sarah Grimke’nin sözleriyle bitirelim:
Kadın, erkeğe eşit olarak görülmek yerine, mutsuzluğunun ölçüsünü doldurmak amacıyla, sadece bir armağan olarak, yani erkeğin aşağısı olarak görüldü. Oysaki; kadın da onun gibi Tanrı’nın imgesi olarak yaratıldı, şan ve şerefle taçlandırıldı…
Aklın cinsiyeti yoktur… Zihin gücünün cinsiyeti yoktur… Ve erkeklerin görevleri ve kadınların görevleri, erkeklerin alanı ve kadınların alanı hakkındaki fikirler sadece keyfi fikirlerdir.