Dünyanın elit mutfakları arasında yer almamasına rağmen, en geniş kitlelere ve coğrafyaya etki etmiş mutfaklardan bir tanesi şüphesiz Amerikan Mutfağıdır. Gastronomi dünyasında küçük görülen bu mutfağa ait yazı dizisinin ilk bölümüyle, hayatlarımıza entegre olmuş tatları “Amerikan Mutfağı-101” tadında sizlerle paylaşacağım:
Pancake
1991 yılında, Alp Dağları’nda donmuş bir şekilde bulunan 5300 yaşındaki Buz Adam Ötzi’nin midesinde bile pancake yediğine dair kalıntılar bulunduğu yönünde efsaneler dolanır durur. Dünyanın birçok ülkesinde (ABD, İngiltere, Fransa, Kanada) sahip çıkılan bu yiyecek, Amerika ile özdeşleşmiş bir kahvaltı ürünüdür. Fransızların krepi, Türklerin gözlemesi neyse, Amerikalılar için de pancake kahvaltıların vazgeçilmezidir.
Evde de kolayca un, tuz, kabartma tozu, toz şeker, yumurta, tereyağı ve süt ile hazırlayabileceğiniz bu basit yiyeceği; taze meyveler, akçaağaç şurubu veya Aunt Jemima benzeri mısır şurupları ile tüketmeniz tavsiye edilir.
New York Pretzel
Kökeni Almanya, Fransa ve Avusturya’ya dayanan bu yiyecek, özellikle New York’un sembol yiyeceklerinden birisidir. Hollywood filmlerinde New York sokaklarında sık sık görebileceğiniz üzeri tuzlu gevrek hamur işi, Türk kültüründeki simidin Amerika’daki temsilcisidir. Auntie Anne’s markasının sürklase ettiği “diş kırıcı” gevrek hamur işini, 26 Nisan Ulusal Pretzel Günü ile kutlayacak kadar çok seviyorlar.
Hot Dog
Michael Quinn’in söylediği gibi; “New Yorklular yürürken yemek yemeyi severler”.
Kökeni 1800’lü yılların ortalarında Alman göçmenlerin Amerika’ya taşıdıkları el yapımı Alman sosislerine dayanıyor. Birayı çok seven Almanlar, frankfurters ve wieners sosislerini, kurdukları bira bahçelerinde tüketmeye başladılar. Ancak hem ismini, hem soslarını, hem de sandviç haline getirip sokaklarda satmayı bulan Amerikalılar oldu. Bir nevi sosisten, sosisli sandviçe yolculuk! Amerika’nın farklı bölgelerinde faklı pişirme yöntemleri ile sunulan çeşit çeşit Hot Dog mevcuttur. New Jersey’de kızartma, New York’ta ızgara, Chicago’da ise sığır sosisleri sıcak suda yüzdürülerek pişirilir. Sokaklarda Oscar Mayer veya Nathan’s Famous markalarını görürseniz denemekten çekinmeyin.
Philly Cheesesteak
Henüz ülkemizde çok meşhur olmasa da, ABD’nin Philadelphia şehrinden çıkan bu harika yiyecek, damak kültürümüze oldukça uygun bir lezzet. İnce dilimlenmiş biftek, soğan, yeşilbiber ve eritilmiş peynir ile hazırlanan bu sandviç diğer fast food ürünlerinin tahtını sarsabilecek güzellikte olup, bizim gibi sizlerin de Amerika’daki favori yiyeceği haline gelebilir.
Coleslaw (Lahana Salatası)
Kökeni Hollandalı göçmenlere dayanan Coleslaw, ince kıyılmış lahana, mayonez, havuçtan oluşan bir garnitürdür. Barbekü partilerinin ve Amerikan kültürünün vazgeçilmez lezzetlerinden bir tanesi olan bu basit salata, az miktarda süt ve sirke de eklendiğinde lezzetin doruk noktalarına çıkabiliyor.
BBQ Ribs (Barbekü Soslu Kaburga)
Pazar günleri aileleri ve arkadaşları bir araya getiren aktivite denince Amerika’da verilen cevap, barbekü partisi olacaktır. Adeta bir gelenek haline gelmiş bu aktivite sırasında, sosis ve hamburgerin pabucunu dama attıkları yiyecek Barbekü Soslu Kaburga oluyor. Hayvanın göğüs kafesini (et ve kemiği ayırmadan) ızgara veya fırında yavaş yavaş ve soslayarak pişirmeyi tercih ediyorlar. Pişme sırasında sık sık barbekü sos ve yağ sürülerek etin daha da lezzetlenmesi sağlanıyor. Amerikalı bir arkadaşınız olursa, kendinizi barbekü partisine davet ettirmenizi şiddetle tavsiye ederim.
Milkshake
Amerikan Rüyası mottosunun popüler kültürdeki sembollerinden birisi olan Milkshake, 100 yılı aşan tarihe sahip. Süt, dondurma, çeşitli meyveler, çikolata veya vanilya gibi aromaların mikser yardımı ile karıştırılması ile yapılan, Amerikan fast food sanayisinin temel taşlarından bir tanesi.
Tarihi 1900’lü yılların öncelerine kadar dayanan bu ürün, içkinin ağırlığını alması için dondurma olmadan servis edilen bir yan ürün olarak ortaya çıktı ve zamanla mevcut haline evrildi. Ülkemizde çok bilinmese de, özellikle hamburger – milkshake uyumu damakları bayram ettiren bir harmoniye sahiptir.
Johnny Rockets ve Black Tap; “Sus ve gerisini bize bırak!” dercesine en iyi temsilcilerdir.
New York Cheesecake
Amerika gibi gösteriş ve abartı seven bir ülkeden bu kadar sade görünümlü bir ürün çıkması beni her zaman şaşırtmıştır. New York Cheesecake, kremsi yapısı ve saten dokusu ile bilinir. Normal Cheesecake’den farkı, daha yoğun bir tat ortaya çıkarmak için kullanılan krem peynir oranının bir miktar fazla olmasıdır. Temelde krem peynir, yumurta, yumurta sarısı, ağır krema ve bir miktar ekşi kremanın birlikte kullanılması ile yapılır.
San Sebastian Cheesecake’e en yakın Cheesecake türü olarak sınıflandırabiliriz.
Cupcake
Amerika’yı bir ürünle tanımla deseler cevabım, Cupcake olurdu: Sıradanlığı frapan bir gösterişle sunmak, tek kişilikliliği öne çıkaran bir bencillik hali ve temelde yer alan basit uygulanabilirlik…
Cupcake, tek kişiye sunulmak için hazırlanan, genellikle küçük, ince bir kâğıt veya alüminyumdan yuvarlak kalıplarda pişirilen bir kek türüdür. Muffin ve diğer keklerden ayrılmasına neden olan en büyük etken üst süslemeleridir. Krema, şekerleme ve çikolata gibi ürünlerle, sınırsız hayal gücünü bir araya getirebildiğiniz bir tatlı.
“Cupcake” sözcüğü ilk kez 1828 yılında, Eliza Leslie’nin “Receipts” yemek kitabında geçmiştir. Standart bir Cupcake, diğer keklerle aynı temel malzemeleri içerir: şeker, tereyağı, yumurta ve un.
Amerikan Viskisi: Bourbon + Tennessee
Adını Virginia’daki Bourbon kasabasından alan bu viski çeşidini üretmenin ilk şartı, Amerika’da üretmektir. Bir diğer önemli şart ise, en az %51’inin mısırdan elde edilme sınırlamasıdır. Geriye kalan kısım ise, fermantasyona uğratılmış mısır, çavdar, buğday ya da malt arpasından veya malt çavdardan elde edilmesidir. Alkol oranının en az %40 olması gereken bu sert viskinin bir üst modeli ise, Tennessee olarak adlandırılır. İki tür arasındaki en önemli fark, Tennessee viski üretimi sürecinde, ek olarak kömür filtrasyonu işleminin yapılmasıdır.
Amerikalıların dediği gibi; Enjoy your meal!
