Büyük bir hızla yayılan kahveciler sayesinde latte, americano ve filtre kahve gibi birçok kahve çeşidi hayatımızın parçası haline geldi. Peki, yeni nesil kahveciler bu başarıyı nasıl yakaladı?
Türkiye’deki kahve mağazacılığını başlatan Amerikan öncü firma 2003’te İstanbul’da Türkiye’deki ilk dükkanını açtı. Ardından Avrupalı firmalar bu doğrultuda yatırımlarını başlattı. Artık sabahları tıpkı yabancı dizi-filmlerdeki gibi insanların ellerinde logolu karton bardaklar görmeye başladık ve sevdik bunu.
Bu ticari başarıları gören Türk firmalar elbette geri durmadı ve espresso bazlı kahveler sunan yeni nesil zincir kahve dükkanları açmaya başladı. Türk firmalarının farkı, Türk kahvesinin kalitesini artırıp menülerinde aromalı çeşitlerine fazlaca yer vermek oldu. Üstüne pasta ve hızlı yemek servisi de eklediler.
Bir anda ortaya çıkan kahve dükkanları aslında bir ihtiyaç sayesinde pazardaki yerlerini sağlamlaştırdılar. Kahve dükkanlarında bir kahve aldığınız zaman çalışabilir, hobilerinize zaman ayırabilir veya arkadaşlarınızla uzun süre oturup sohbet edebilirsiniz. Self servis oldukları için de size sürekli bir şeyler satmaya çalışan işletmelere kıyasla daha rahat hissedersiniz.
Kahve dükkanlarından önce kahve kültürümüz sadece Türk kahvesi, menengiç kahvesi ve Süryani kahvesi gibi yöresel kahvelerden oluşuyordu. Şimdi ise, adını bazen zor telaffuz ettiğimiz espresso bazlı kahveler de listemizde kendisine yer buldu.
Sadece Z kuşağı değil, 90’larda doğmuş olan nesil de kahve müdavimleri oldular. Buluşma noktalarımız bu mekanların şubeleri oldu artık.
Yine alışık olmadığımız pastane ürünlerini bu dükkanlarda gördük. Chocolate chip cookie, yaban mersinli muffin brownie, donut, bagel ve daha birçoğu…
Güleryüz!
Evet, özellikle son birkaç yılda gülen yüzlere hasret kaldık. Kahve dükkanlarındaki çalışanlar buna özellikle dikkat etmek durumunda. Şirketlerin geri dönüş uygulamalarında “Güleryüzlü hizmet aldınız mı?” diye bir seçenek daha hayatımıza girdi.
Teknoloji geliştikçe yalnızlık da o kadar büyüyor. Bu durumda da sosyalleşmek isteyen insanlar için kahve dükkanları bir seçenek haline geldi. Klasik kafelerde ayrı ayrı dizilmiş masalar bulunurken, kahve dükkanlarında masalar ya olabildiğince küçük ya da başka insanlarla bir arada oturabilmenize imkan sağlayacak derece büyük.
Kahvenin temel ihtiyaçlar arasına girmesiyle birlikte kahve dükkanları da hayatımızın önemli birer parçası haline geldiler. Kahve dükkanı olmayan mahallelerde bu durum sorgulanmaya bile başladı.
Evcil hayvan dostu olmalarıyla kahve dükkanları yine klasik kafelere göre öne çıkıyor. Köpeğinizi yürüyüşe çıkarmışken bir kahve almak size iyi gelecektir.