14 Nisan 2020

Vincent van Gogh: Değeri Sonradan Anlaşılan, Kulağı Kesik Ressam

Aslı Benk

~5dk

The Stary Night, Sunflowers, Bedroom In Arles ve Cafe Terrace At Night başta olmak üzere pek çok ünlü tablosuyla tanıdığımız Hollandalı ressam Vincent van Gogh, 1853’te Hollanda’da doğmuştur.

1864 yılında yatılı okula başlayan van Gogh’un resimle tanışması, 1866’da geçtiği kolejde olmuştur.

vincent van gogh self portrait
Self Portrait

1868’de okulu yarıda bırakarak eve dönen van Gogh’un bölge papazı olan babası, oğlunun sanat ticareti ile uğraşmasını ister. Böylelikle 16 yaşında Goupil Galerileri’nde resim satış memuru olarak çalışmaya başlar.

Goupil Galerisi’nin Londra şubesine atanır ve kiracı olarak kaldığı evin kızı Ursula Loyer ile evlenmek ister. Teklifinin reddedilmesi üzerine Londra’dan Paris şubesine geçer. Fakat burada da yapamaz ve işinden ayrılıp evine döner.

Resimle ilgilenir, resim galerilerini ve müzeleri dolaşır. Çeşitli memleketleri dolaşıp lisan öğretmenliği, rahip yardımcılığı, kitap satıcılığı ve zaman zaman madenlerde papazlık yapan van Gogh’u; kardeşi Theo gelip sefaletten kurtarır.

Van Gogh, hasta ve fakir olmasına ve sadakayla yaşamasına rağmen, her zaman bulunduğu bölgede yardıma muhtaç insanlara yardım etmeye çalışmıştır.

The Road Menders van gogh
The Road Menders

Brüksel’de ressam Ridden van Rappart ile tanışır ve ondan dersler alır.

Anatomi ve perspektif öğrenir. Kardeşinin resime olan ilgisinin ve becerisinin farkına varan Theo, ona maddi olarak yardımda bulunur.

Etten Şehri’ne yerleşmiş olan Vincent van Gogh, ailesinin yanına döndüğünde Kee adındaki dul kuzenine aşık olur.

Kee, van Gogh’un evlenme teklifini reddeder. Böylece van Gogh, ikinci kez reddedilmenin üzüntüsünü yaşar.

The Smoker van gogh
The Smoker

1883’e kadar La Haye’de kalarak akrabası olan ünlü ressam Mauve’dan resim dersleri alır. İlk yağlı boya resimlerini ise 1881 ile 1883 yılları arasında yapar. 

Bir süre Clasina Maria Hoornik (Sien) adında bir kadınla yaşadıktan sonra ailesinin yanına döner. Komşularından Margot Begemann adında bir kadınla evlenmek ister, fakat ailesi evlenmelerine razı olmaz. Margot’un intihara kalkışmasıyla van Gogh’un hayatı bir kez daha alt üst olur.

Bu olayın ve 1885’de babasının ölümünün ardından, kardeşinin isteğiyle Paris’e taşınır. Yine kardeşi Theo, resim konusunda ondan ilgi ve desteğini hiç esirgemez. Van Gogh, ressam Cormon’un atölyesine kayıt olur ve bu bir yıl içinde 200’den fazla resim yapar.

La Siesta van gogh
La Siesta

Güneşi ve sıcağıyla büyülendiği Arles kasabasına yerleşir. Gaugin ile yaşamaya başlar. Büyülendiği güneş ve sıcak, tarlada çalışmak zorunda kaldığı zamanlarda tam bir eziyete dönüşür. 

Gauguin’e sinirlendiği bir gün eline usturasını alıp boğazına yapışır. Girişimi başarız olup Gauguin kaçınca daha da sinirlenir ve kendi kulağının bir kısımnı keser. Kulağını da genelevden tanıdığı bir kıza verir.

Haberi alan kardeşi yine yardımına yetişir ve van Gogh’u hastaneye götürür. Halüsinasyonlar görmeye başlayan van Gogh, değerli tablolarını yaptığı ve büyük bağlılık hissettiği Arles’teki akıl hastanelerinden birine yatmayı ister.

Hastaneden taburcu edildiğinde Theo onu tekrar Paris’e getirir. Tarlalara resim yapmaya gittiği bir gün, daha önceden bulduğu bir silah ile, göğsü ile karnı arasına ateşler. 29 Temmuz 1890’da ölür.

Red Vineyard van gogh
Red Vineyard

Kırmızı Bağ (Red Vineyard) adını verdiği tablosu, Vincent van Gogh hala yaşıyorken satılan ilk ve son tablosudur.

Van Gogh, öldükten sonra Paris’te Bağımsız Sanatçılar Sergisi’nde teşhir edilen eserleriyle bir anda ünlü olur. 37 yıllık hayatında bunu göremez ama son 3-4 yılda yaptığı tablolar ile resim dünyasının ölümsüzlerinden olmayı başarmıştır.

BONUS

Loving Vincent

Bu içeriği beğendiniz mi? Bunun gibi daha fazla içerik üretebilmemiz için bize Patreon´da destek olun. 🙂
10layn.com Patreon button

Aslı Benk

Tüm yazıları

E-bültenimize kaydolun.