13 Eylül 2020

Çevresel Hareketi Başlatan Baharın Sesi: Rachel Carson

Aslı Turan

~6dk

1907 yılında Pensilvanya’da dünyaya gelen Rachel Louise Carson, doğayla iç içe bir çocukluk dönemi geçirerek belki de bugün adının olduğu yere temel atmaya başlıyor. Dönem şartlarına göre oldukça şanslı ve başarılı bir eğitim hayatından geçerek, birkaç farklı bölüm deneyiminden sonra üniversite için zooloji dalını seçiyor. 

Üniversitede bir kadın hocasının teşvikiyle başladığı bölümden, 1932’de yüksek lisans ve takriben doktora yapmaya başlıyor. Fakat Büyük Buhran dönemiyle gelen maddi eksiklikler, 1934 yazında, derecesini tamamlayamadan bırakmasına sebep oluyor.

Bu dönemde babasını kaybeden Carson, ailesine bakma sorumluluğunu üstlenerek, para kazanmaya yönelik iş arayışına giriyor. 1935 yılında denizaltı dünyasını öyküleştiren 52 bölümlük kısa bir radyo programının yazarlığını yapıyor. Ek olarak, çeşitli dergilerde serbest yazarlığa devam ediyor. 

1938 yılında kitabı üzerine çalışmaya başlıyor. İlerleyen senelerde Amerika Birleşik Devletleri Balık ve Vahşi Yaşam Servisi’nde biyolog olarak görev alıyor. Burada çok uzun yıllar devamlılığını koruyan Carson, yaşamının son yıllarında dahi servis için raporlar yazıyor.

‘İnsan, tabiatın bir parçasıdır ve doğaya karşı savaşı kaçınılmaz olarak kendisine karşı bir savaştır.’ diyen Carson’un Kasım 1941’de ilk kitabı “Deniz Rüzgarı Altında” basılıyor. Kitap yayımlandığı dönemde yeteri kadar ilgi görmese de, bugün basımı hala devam ediyor.

Carson’un bugün “Deniz Üçlemesi” diye bildiğimiz üç kitabının diğer ikisi, on yıl aradan sonra sırasıyla “Çevremizdeki Deniz” ve “Deniz Kenarı” ile devam ediyor. Bu esnada özellikle Çevremizdeki Deniz ile büyük bir ilgi topluyor. 1952’de meme kanseri teşhisi konulan Carson, kariyerinin en parlak döneminde hastalık onu yavaşlatmasına rağmen, çalışmalarına devam etmek istiyor.

İlerleyen senelerde, bugün onu modern çevre hareketinin öncüsü yapan DDT (Dikloro Difenil Trikloroethan) ve çevresel etkileri hakkında araştırma yapmaya başlıyor. Bu dönemde Amerika’da toplu ağaç ve bitki ölümleri hızla yayılıyor. Bu ölümlerin birbiriyle bağlantılı bir nedeni olduğunu düşünüyor Carson. 

DDT, 17. yüzyılda geliştirilen bir madde olmasına rağmen, İkinci Dünya Savaşı ile gelen kimyasal silahlanma popülerliğini artırıyor. Temelde zehirli bir böcek öldürücü olan DDT, savaş sırasında “böcek bombası” adıyla kullanılmıştı. Carson, kolayca insan vücudunda ve gıdalarda birikebilen bu toksik maddenin bir zamanlar en yaygın böcek ilacı olarak vahşice kullanılmasını farklı yorumlayan ilk bilim insanlarından oldu.

Sonraki yıllarda, DDT başta olmak üzere diğer tüm pestisitlerin, tarım ürünlerinin verimliliğini artırmak dışında pek çok etkisinin olduğunu araştırmaya başlıyor. Çalışmaları sırasında, belki de dönem olanaklarının kısıtlılığıyla net olarak şunu söyleyebiliyor; DDT çevreye hiçbir zarar vermiyor olsa bile, devamlı kullanımıyla aslında sadece zararlı böceklerin direncini artırıyor ve daha güçlü çoğalmalarına neden oluyor.

Çalışmaları sebebiyle özellikle güçlü kimya endüstrilerinden yoğun tepki ve tehditler alıyor. Adına yönelik davalar açılıyor. Carson, “Sessiz Bahar” adını verdiği kitabını 1962 yılında çıkarınca eser tam anlamıyla yok satıyor. Dünya çapında yoğun ilgi görmeye başlıyor. Sessiz Bahar, Keats’in şu dizeleriyle başlıyor;

Sazlar kurudu artık gölün kıyılarında.
Ötüşmez oldu kuşlar.

1964 yılında hastalığı sebebiyle hayatını yitiren Rachel Carson, bugün adına düzenlenen organizasyonların ve pek çok onur ödülünün sahibi. Önünü araladığı yolun arkasında, artarak gelen gücünü vicdanıyla birlikte kullanan bir topluluk var. 

Tuhaftır ki, savaşın patlak vermesiyle Rachel Carson tarihteki meçhul kadınlardan biri olarak kalmıyor. Tıpkı Virginia Woolf’un konuşmasındaki, Nightingale’i oturma odasından çıkartan Kırım Savaşı örneği gibi. Bu üç öncü kadın, bugün dahi kendilerine ait bir odaları, paraları ve her şeyi yazabilecek cesaretleri olduğu için hayatlarını önlerindeki meçhul kadınların hayatlarından çekip alarak doğuyorlar. 

Kapak Fotoğrafı

Bu içeriği beğendiniz mi? Bunun gibi daha fazla içerik üretebilmemiz için bize Patreon´da destek olun. 🙂
10layn.com Patreon button

Aslı Turan

Tüm yazıları

E-bültenimize kaydolun.