Hristiyanlığa göre Meryem, ‘Bakirelerin Bakiresi’dir. İsa’ya hamile kalırken bekaretini kaybetmediği gibi, İsa’nın doğumundan sonra da kaybetmemiştir. Meryem’in günahtan uzak oluşu, ahlaki açıdan onu daha da kutsal bir konuma yükseltmiştir. İsa gibi, Meryem’in de doğumu müjdelenmiştir. Kutsal kitapta da kutsanan Meryem, Hristiyan sanatında sıklıkla tasvir edilmiştir.
Yol Gösteren Meryem
Otururken veya ayakta resmedilmiştir. Bir elinde çocuk İsa varken diğer eliyle onu işaret ederek, insanlığa doğru yolu göstermeye çalışmaktadır. Bizans resim sanatında bu ikona sıklıkla kopyalanmıştır. Meryem; yol gösteren, önder ve rehber konumunda gösterilmektedir.
Tahta Oturan Meryem
On dokuzuncu yüzyılla birlikte, düzenli bir şekilde kiliselerin apsislerinde yer alan bu sahnede, bir tahta oturmaktadır. Tahta oturan Meryem ve çocuk İsa sahnelerinin kökeni Eski Mısır kültürüne dayanmaktadır. İsis ve Horus’un tasvirleri, Meryem’in ve İsa’nın tasvirlerine dönüşmektedir. Ayasofya Müzesi’nin Apsis Mozaiğinde de Tahta Oturan Meryem ve çocuk İsa figürü görülür.
Şefkatli Meryem
Antik Yunancada “Eleousa” kelimesinden türemiş olan, söz konusu ikona grubunda anne ve çocuk, genel olarak yanak yanağa ya da el ele gösterilir. Aralarındaki bu yakınlık ve samimiyet, duygusal bağın göstergesidir. 12. yüzyılda bu ikona grupları Rusya’ya taşınmış ve orada yaygınlaşmaya başlamıştır. Rusya’da bu ikona grubunun farklı şekillerde yorumlandığı görülmektedir.
Süt Veren Meryem
Anne ve çocuk ilişkisi üzerine önemli ikona grubundan biri ise, süt veren Meryem tasvirleridir. Oğlu İsa’ya biberonla süt verirken resmedildiği görülür.
Kuyu Başında Meryem
Meryem’in kuyu başında müjde aldığı sahneler, Bizans resim sanatının her döneminde betimlenmiştir. Erken Hristiyan dönemi resim sanatında da kuyu başında müjde sahneleri çok yaygındır. Sahnede bir melek, Meryem’e hamile olduğu müjdesini verir.
İp Eğiren Meryem
Bizans resim sanatı kapsamında, gerek konumuz ‘Müjde’ sahnesinde olsun ve gerekse başka birkaç sahnede daha olsun, İp Eğiren Kadın ikonografisi oldukça önemli bir yere sahip olmuştur. Örgü örme işi, bu bağlamda, hem teolojik benzetmeler ile yüklü bir öğreti, hem de Bizans toplumu günlük hayatında kadınlar ile özdeşleşen bir kavram olmuştur.
Hristiyan ikonografisinde müjde sahnelerinde mor ve kırmızı renklerine vurgu yapılmasının ve Meryem’in elinde bulunan iplerin renklerinin mor veya kırmızı olması, Hristiyan inancına göre, bir arınmayı simgelemektedir. Meryem’e verilen müjde insanlığın aranmasını simgelemektedir.
Evinde Meryem
Bazı kaynaklar, meleğin Meryem’e hamile olduğu müjdesini verdiği yeri kuyu başı olarak gösterirken bazı kaynaklarda mekan, ev içi olarak gösterilmektedir. Dolayısıyla Meryem betimlemelerinde müjde sahnesi bazen evde müjde olarak bazen de kuyu başında müjde olarak gösterilmektedir.
Koimesis (Meryem’in Ölümü) Sahneleri
Koimesis dini kaynaklarda şu şekilde anlatılır; bir Cuma günü, İsa’nın mezarı başında yanına gelmesi için oğluna dua ederken, gökler açılır ve Başmelek Gabriel veya Mikael ona görünerek dualarının kabul olduğunu, dünyayı terk ederek oğlunun yanına göklere alınacağını haber verir. Kendisine eşlik eden üç bakireyle Beytüllahim’e dönen Meryem, İsa’ya dua ederek İncilci Yuhanna ile hayatta olan ve olmayan diğer havarileri yanında görmek istediğini söyler. İsa, ışıkların içinden gelerek annesinin ruhu alır.
Betimlemelerde yatarken gösterilir, etrafında Havariler bulunur. Başının üzerinde ışık bulutuyla İsa görülür. Kimi zaman ışıklarının içinden inen İsa’nın kucağında bir bebek görülür. Bebek, annesinin ruhunu temsil eder.
Meryem Kültü, Hristiyanlık için önemli bir yer tutar. Kökenine inildiğinde yunan mitolojisinde Artemis’in, Mısır mitolojisinde ise İsis’in yerini aldığı görülür. İlk günah sahnesinde Havva’nın konumu düşünülecek olursa, bunun tam tersi bir vizyona sahiptir. Lekesiz bir gebelik geçirmiş ve Peygamber olan İsa’yı doğurarak insanlık için umut vermiştir.