24 Nisan 2025

10 Maddede İşçi Sınıfının Yönetmeni: Ken Loach

Vahide Zeynep Güzel

~6dk

Kısaca Ken Loach

Ken Loach, 1936 yılında Birleşik Krallık’ta işçi sınıfına mensup bir ailede dünyaya gelmiştir. Oxford’da Hukuk okuyan Loach, ilk olarak tiyatroya ilgi göstermiş ardından sinema dünyasına adım atarak işçi sınıfının sesi olmayı başarmıştır.

Sinema dünyasına adımını televizyon dizileriyle atan Loach, 1969’lardan beri İngiliz sinemasında “social realism” akımının öncülerinden olmuştur. Loach, sinemasında işçi sınıfının gündelik yaşamını, adaletsizliklerini ve sistemin baskılarını gerçekçi bir dille anlatmaktadır. Ayrıca belgesel tadında, sade ama etkileyici filmler çekmektedir.

Kes, 1969

1969 yapımı Kes (Kerkenez) en önemli ilk filmlerinden birisidir. Film, Loach’un duygu ve gerçeklik dengesini en iyi yansıtan yapımlarındandır. Bir çocuğun bir kuşla kurduğu bağ üzerinden sistem eleştirisi yapan Kes (Kerkenez) filmi, İngiltere coğrafyasına dair önemli yapım olarak kabul edilmektedir. Ayrıca BAFTA ödüllerinde “en iyi film”, “en iyi yönetmen” ve “en iyi senaryo” dallarında adaylıkları olan bir yapımdır.

Loach & Laverty

Ken Loach’un önemli filmlerinin birçoğunu Paul Laverty yazmıştır. Müthiş bir ikili olarak adlandırılan Loach ve Layerty birlikte The Wind That Shakes the Barley, I, Daniel Blake, Sorry We Missed You gibi çok ses getiren filmlere imza atmışlardır.

Ken Loach’un en önemli özelliklerden birisi genellikle profesyonel olmayan, hatta ilk kez kamera karşısına geçen oyuncularla çalışmakta olmasıdır. Bu da filmlerine “yaşanmışlık” hissi katmaktadır. Örnek olarak; Kes (1969) filminin başrol oyuncusu David Bradley, profesyonel bir oyuncu değildir. Sweet Sixteen (2002) filminde başrolde yer alan Martin Compston, film öncesi futbolcuydu. The Angels Share (2012) filminin başrol oyuncularının çoğu ise amatördür.

Ken Loach sadece bireysel hikâyeler anlatmamaktadır. Aynı zamanda İngiltere’nin sosyo-politik dönüşümlerini işlemektedir. Örnek olarak; Riff-Raff (1991) filmi, Thatcher sonrası dönemde inşaat işçilerinin güvencesiz koşullarda yaşadığı sıkıntıları anlatır. Dönemin politik atmosferi filme sinmiştir. I, Daniel Blake (2016) filmi ise modern İngiltere’de bürokratik sağlık sistemiyle boğuşan yaşlı bir marangozun hikâyesi üzerinden sosyal yardım sisteminin acımasızlığını eleştirir.

Loach’un filmleri çoğu zaman sistemin mağdur ettiği insanların sesi olmaktadır. Onun sineması “tarafsızlık” iddiasında değildir. Adaletsizlik karşısında doğrudan pozisyon alır. Örnek olarak; Bread and Roses (2000) filmi, Los Angeles’ta temizlik işçilerinin hak mücadelesini anlatır. Sorry We Missed You (2019) filmi ise, lojistik sektöründe kendi işinin patronu olarak görünen ama aslında ağır sömürüye uğrayan bir kargo çalışanın hikâyesini anlatır.

Ken Loach, günümüz dünyasının yakıcı meselelerine duyarsız kalmayan bir yönetmendir. Göç, sistemsel yoksulluk, esnek ve güvencesiz çalışma koşulları gibi çağdaş krizleri sinemasına taşımaktadır. Örnek olarak; It’s a Free World…(2007) filmi, bir kadın girişimcinin yasa dışı işçi çalıştırarak nasıl bir sömürü düzeni kurduğunu anlatır. The Navigators (2001) filmi ise, demiryolu işçilerinin özelleştirme sonrası yaşadığı dönüşümü anlatır.

Altın Palmiye Ödülleri

Loach’un sineması sadece politik değildir. Aynı zamanda evrensel duygulara hitap eder. Cannes Film Festivali’nde iki kez Altın Palmiye kazanması, sinemasının uluslararası düzeyde nasıl bir yankı uyandırdığını göstermektedir. Örnek olarak; The Wind That Shakes the Barley (2006) filmi sömürgecilik, ihanet, devrim ve iç savaş gibi temaları işler. Film, Cannes’da büyük övgü alarak Altın Palmiye’yi kazanmıştır. I, Daniel Blake (2016) filmi ise, seyircinin vicdanına dokunan sade ama güçlü anlatımıyla yönetmene ikinci Altın Palmiye’yi getirmiştir.

Sinemayı sadece bir sanat değil aynı zamanda politik bir araç olarak gören ve çağın meselelerine hiçbir zaman kayıtsız kalmayan Loach, 80’lerinin sonunda olmasına rağmen hala üretmeye devam etmektedir. Çünkü Ken Loach için sinema, hala değişim yaratmanın yollarından biridir.

Kapak Fotoğrafı: By Ruben Ortega

Bu içeriği beğendiniz mi? Bunun gibi daha fazla içerik üretebilmemiz için bize Patreon´da destek olun. 🙂
10layn.com Patreon button
Vahide Zeynep Güzel

Vahide Zeynep Güzel

Tüm yazıları

E-bültenimize kaydolun.