Kayıp Otoban’da Mavi Bir Kadife
Rahatsız edici filmler listemize sembolizmin, bilinçaltının ve tuhaf karakterlerin mucidi David Lynch’in Lost Highway filmi, yayınlandığı 97 yılından bugüne defalarca izlendi, tartışıldı, yorumlandı. Her izleyişimde filmin farklı bir yönünü görmem, filmin birtakım alt okumalarının yapılması, derin karakter analizleri, metaforlar derken hayat-hayal çatışması, gerçeklik, rüya gibi bir sürü soruyu düşünerek filmi seyrediyorum. Şüphesiz Amerikan sinemasının en rahatsız edici ve kafa yorucu filmlerinin başında Kayıp Otoban gelir.
Eyes Wide Shut Nam-ı Diğer Kubrick Sineması
Film dünyasının en yetenekli, en takıntılı, en, en, en… Stanley Kubrick’i övmek bize düşmez. Ölümünün üzerinden bunca sene geçmesine rağmen, her film sevdalısının biriciği, Kubrick’i anmadan bu liste tam olmayacaktır.
Ayin sahneleri, heyecanlı müzikleri, farklı yorumlanabilen alt metinleri ve daha birçoğuna sahip Eyes Wide Shut sinema tarihinin en karanlık ve en tartışmalı filmlerinden biridir. Zira izlerseniz ne demek istediğimi kolayca anlayabilirsiniz.
Lolita: Yasak Aşk Yoktur!
İki büyük yönetmenin hayallerinden, tutkularından ve hırslarından doğan iki başyapıt. Kubrick ve Adrian Lyne Nabokov imzalı Lolita’yı kendi yorumlarıyla beyazperdeye aktarmışlardır. Kubrick’i çok sevmeme rağmen Lolita’sı Lyne’in filmi kadar etkileyici ve cesur değil. Adrian Lyne korkusuzca Lolita ve baba karakteri yaratarak psikolojinin kült teması çocuk-ebeveyn ilişkisini sarsıcı bir şekilde anlatıyor. Gerek yarattığı dünya, gerek oyunculukları ile Avrupa’da vizyona girdiğinde kapalı gişe oynayan Lolita’yı seyredince aşka dair bir iki laf etme şansı elde ediyorsunuz.
Y tu Mama Tambien, Bizdeki Adıyla Ananı da!
Şimdi sırada genel izleyici kitlesini sarsacak, izlerken yerinden oynatacak bir film geliyor: Cuaron imzalı Ananı da! Filmin Türkçe çevirisi biraz kaba gelse de, içeriğe aslında gayet uyuyor.
Hollywood’da farklı şeyler denemekten korkmayan Cuaron’un bu filmi aşkın yasak olup olamayacağını, ensest ilişkileri, toplum içindeki kadın- erkek cinsiyet kimliğini tartışmaktan geri durmuyor. Meksika panoramasında ahlak, namus, cinsiyet, seks gibi konulara cesurca dalış yapan Y tu Mama Tambien sanatın insanı işlemesine, yoğurmasına ve dönüştürmesine güzel bir örnek.
Mr. Nobody
Felsefi sorgulamaları, bilimsel alt metni, şaşırtıcı senaryosu, görsel renk uyumu ve durmak bilmeyen tansiyonu ile seyirciyi oturduğu yerde devamlı düşündüren ve rahatsız eden başka bir filme geldik: Mr. Nobody!
Jaco Van Dormael imzalı film kelebek etkisi, geleceği bilmek, farklı hayatlar konseptleri üzerine aşk, ayrılık ve bilinmezlik gibi temaları işliyor. Bu konularda bilgisi olmayanlar, bilim kurgu & dram türündeki bu eseri fazla anlayamayabilirler.
Masumiyet
Şimdi sıra yerli sinemaya geldi. Türk sineması içerisinde seyirciyle sürekli oynayan, onu rahatsız eden ve başka dünyalara götüren bir film: Masumiyet.
1997 yapımı Masumiyet filmi, 2006’da Kader adlı filmin çekilmesine de vesile oldu. Aynı öykünün bu kez öncesini izleyiciyle paylaşan Demirkubuz, sert dili, rahatsız edici kadrajları, muhteşem oyunculukları, isyancı bir bakış açısıyla var olmayı, sevdayı, kadere karşı gelmeyi ve yenilmeyi seyirciye aktarmayı başarmıştır.
Masumiyet kavramını sorgulayan Zeki Demirkubuz’un elde ettiği cevaplar pek iç açıcı değildir.
Çekmeceler
Yine bilinçaltı, yine gizem, yine derinlik… Bu kez öykü bizden.
M. Caner Alper ve Mehmet Binay’ın yarattığı Çekmeceler filmi, başından sonuna kadar sizi rahatsız edecek ve film bitse de kafanızın içindekiler susmayacak. Belki derdinizi bir arkadaşınıza belki de kağıda kaleme dökeceksiniz. Aydın geçinen sanatçı bir ailede yetişen, bu ülkede kadın olmaya çalışan ve cinsellik ikilemini devamlı yaşayan genç bir kadının öyküsü hepinizi etkileyecek.
Anlat İstanbul
2005 yapımı Anlat İstanbul, Ümit Ünal’ın senaryosunu yazdığı ve birbirinden farklı yönetmenlerin çektiği özel bir filmdir. Bize bugüne kadar anlatılan masalların ne kadar gerçek ve bir o kadar da hayal olduğunu vurgular.
Sarmal bir yolu andıran film, dünyaya bakış açınızı değiştirecektir. Altan Erkekli, Özgü Namal, Mehmet Günsur ve birbirinden değerli oyuncu kadrosu ile Anlat İstanbul birbiriyle kesişen hayatları, ters bağlanmış kaderleri, içinden çıkılmaz keşkeleri kısacası İstanbul’u, yani hayatı anlatır.
Film biter, biz de anlat İstanbul deriz. Sen anlat, biz dinleyelim!
Eşkıya
1996 yapımı Eşkıya filmi bu listeye girmeye çoktan hak kazandı. Yavuz Turgul’un senaristliğini ve yönetmenliğini üstlendiği film; dostluk, vefa, aşk gibi temaları kendi içinde harmanlayarak bir yolculuk öyküsü anlatır.
Şener Şen’in hayat verdiği Baran karakterinin dönüşümünü ve değişimini izleriz. Aslında değişen Baran değil, İstanbul’dur. Baran sabit bir nokta, hayat onun çevresinde geçip giden değersiz bir öyküye dönüşür. Yavuz Turgul bu öyküyü yoğurarak Eşkıya gibi bir filme çevirir.
Korkuyorum Anne
Reha Erdem imzalı Korkuyorum Anne, sizleri eğlendirdiği kadar düşündürecek bir yapım. Hafızasını kaybetmiş bir adamın öyküsü iç içe girmiş tuhaflıklar ve komedi ile sürüp gider.
Dram türündeki yapıtlarıyla bilinen Reha Erdem bu filminde seyirciye nefes kesen bir komedi vadediyor. Ali Düşenkalkar, Işıl Yücesoy, Şenay Gürler gibi başarılı oyuncuları kadrosunda toplamayı başarmış bir film olan Korkuyorum Anne, insanın ne olduğu sorusuna cevap arar. Bulduğu yanıt belki de çok komiktir.