Dünya çapında yaşanan pandemiden dolayı ve Amerika Birleşik Devletler Başkanı Donald Trump ile yaşanmış krizler sonrası, Dünya Sağlık Örgütü (World Health Organization) ya da kısaca DSÖ, hakkında bilgi edinmek isteyen, örgütün amaç ve hedeflerini merak eden pek çok kişi vardır, eminim.
Dünya Sağlık Örgütü Ne Zaman Kuruldu?
Dünya Sağlık Örgütü, Birleşmiş Milletler’in 1945 yılında bir araya gelen diplomatlarının önerisi üzerine, Anayasasının 7 Nisan 1948’de resmileşmesiyle birlikte kurumuş, özel bir sağlık örgütüdür.
‘Dünya Sağlık Örgütü’nün amacı, tüm insanların mümkün olan en iyi sağlık durumuna ulaşmalarına yardımcı olmaktır.’
Madde 1
DSÖ’nün hedefi; uluslararası halk sağlığını sağlamak, yönlendirmek ve koordine etmektir. DSÖ’nün görevleri ise, düzenleyici görevlerdir: Sağlıkla ilgili alanlarda yönergeler, standartlar ve yöntemler geliştirmek, bunları standartlaştırmak ve dünya çapında uygulamak.
DSÖ Anayasası bunun için üç araç sunar: Uluslararası anlaşmalar, doğrudan DSÖ Anayasasına dayanan düzenlemeler ve bağlayıcı olmayan öneriler.
DSÖ’nün Yapısı
DSÖ’ye 194 ülke üyedir.
Dünya Sağlık Kurulu, DSÖ yasama organıdır. Katılımcı ülkelerin temsilcileri Cenevre’de, yılda bir kez bir araya gelir.
Yönetim Kurulu, DSÖ adına DSM’yi yönetir. Görevi, DSÖ Meclisinde alınan kararları uygulamaktır. 34 seçilmiş üyeden oluşur. Farklı komitelere ayrılmıştır.
DSÖ’nün dünya çapında 6 bölge ofisi vardır. DSÖ üyeleri, bölgesel dağılıma göre gruplandırılmışlardır.
- Avrupa (Kopenhag)
- Asya (Yeni Delhi)
- Ortadoğu (Kahire)
- Amerika (Washington)
- Güneydoğu Asya (Manila)
- Afrika (Brazzaville)
Bölge ofisleri, alınan kararların ve görevlerin bölgesel düzeyde uygulanmasından sorumludur.
DSÖ’nün Ana Organları: Dünya Sağlık Kurulu, Yürütme Konseyi ve Sekreterliktir.
Her yıl, Mayıs ayında Cenevre’de bir araya gelen Dünya Sağlık Kurulu, DSÖ’nün finansal ve örgütsel iş ve gelecekteki programlarına karar verir.
Üyeleri
Birleşmiş Milletler üyesi olan tüm ülkeler, BM Anayasasını kabul ederek DSÖ’ye üye olabilirler. Diğer ülkeler, başvuruları Dünya Sağlık Meclisi’nde çoğunluk ile onaylandığında üye olarak kabul edilirler.
Uluslararası ilişkilerin yürütülmesinden sorumlu olmayan bölgelerden, üye adına veya diğer uluslararası ilişkilerden sorumlu bir otorite tarafından yapılan başvuru üzerine, ortak üyeler kabul edilebilir.
Ayrıca, dünya çapında 200 iş birliği merkezi ve araştırma kurumu, DSÖ programlarını desteklemektedir. DSÖ’nün 150 ülke ofisinde, 7000’den fazla çalışanı, dört kıtada altı bölge ofisi, Cenevre’de bir merkezi ve altı resmi dili bulunmaktadır.
DSÖ’ye göre ‘sağlıklı’ olmanın tanımı:
Dünya Sağlık Örgütü, sağlığı; fiziksel, zihinsel ve sosyal refah durumunu içeren bir bütün olarak tanımlamaktadır.
DSÖ’nün resmi web sitesinde yer alan bilgiye göre; 2016 yılı itibariyle Türkiye’nin ortalama yaşam süresi beklentisi kadınlar için 79, erkekler içinse, 73’tür.
DSÖ’nün 2015 verilerine göre; Türkiye’nin ülke genelindeki nüfusunun %4,4’ünde depresyon görülmektedir. Yani, toplam nüfusun 3 milyondan fazlası depresyondan mustariptir.
Küresel Eylem Planı
Dünya Sağlık Örgütü için en önemli küresel eylem alanları şunlardır:
- Bulaşıcı hastalıkların kontrolü,
- Aşılama programlarının tanıtımı,
- Sağlık ve hastalık verilerinin toplanması,
- Gelişmekte olan ülkelerde iyileştirilmiş sağlık sistemlerinin oluşturulması.
Küresel Eylem Planını uygulanması, katılan ajansların dört taahhüdüne dayanmaktadır.
- Katılım: Öncelikleri belirlemek ile birlikte planlamak ve uygulamak için ülkelerle daha iyi iş birliği.
- Hızlandırma: Yedi programlı tema altında, ortak eylemler, toplumsal cinsiyet eşitliği ve küresel kamu mallarının teslimi yoluyla ülkelerdeki ilerleme.
- Hizalama: Operasyonel ve finansal stratejileri, politikaları ve yaklaşımları uyumlu hale getirerek ülkeleri desteklemek.
- Hesap: Ortak hesap verebilirliği artırmak için ilerlemeyi gözden geçirmek ve birlikte öğrenmek.
7 Basamak
DSÖ, yukarıdaki hedefleri daha hızlı bir biçimde gerçekleştirebilmek ve daha etkili olmak için resmi web sitesinde verdiği bilgiye göre, aşağıdaki 7 temayı uygulamaktadır.
- Etkili ve sürdürülebilir temel sağlık hizmetleri sağlamak. İnsanların yaşadığı ve çalıştığı yerlerin yakınında; herkes için erişilebilir, uygun fiyatlı, adil, entegre, kaliteli bakım ve halk sağlığı hizmetleri için platform sağlamak.
- Sağlık için sürdürülebilir finansman sağlamak. Ülkelerin sağlık için kaynaklarını seferber etmek ve daha iyi harcamalarını sağlayacak sistemleri kurarak ve giderek güçlendirerek, cepten ödemelerden kaynaklanan hizmete dair ve finansal sıkıntıları azaltmalarını sağlamak. Kalkınma yardımının önemli olduğu düşük gelirli ülkeler için dış finansman desteğinin etkinliğinin artırılması da söz konusudur.
- Toplulukların ve sivil toplum kuruluşlarının anlamlı bir şekilde katılım göstermeleri için destek almalarını sağlamak. Deneyimlerini, bakış açılarını ve uzmanlıklarını hak temelli ve hesap verebilir bir platformda bilgi üretimi ve politika oluşturma için kullanmalarını sağlamak.
- Sağlığın belirleyicilerine hitap etmek. Herkes için sağlık ve refah ortamı yaratmak. Hak temelli ve cinsiyete duyarlı yaklaşımlar geliştirmek. Sağlığın dışındaki sektörlerde yatırım ve eylemlerden yararlanmak. Kimsenin geride kalmamasını sağlamak.
- Hassas ve savunmasız ortamlarda; hastalık ve salgın tepkileri için yenilikçi programlama, çok sektörlü koordinasyon, uzun vadeli planlama, bilgi paylaşımı ve sağlık sistemi yönetişimi ve işgücü kapasitesinin güçlendirilmesi gerekmektedir. Bu ortamlarda sağlık hizmetlerini güçlendirmek için hızlandırıcı planlarla eyleme geçilmesi gerekmektedir.
- Araştırma ve geliştirme, yenilik ve erişim: Sağlık ürünlerinin ve hizmetlerinin kalitesini ve verimliliğini artırmak, sürdürülebilirliği ve adil erişimi sağlamak, en çok ihtiyaç duyanların sağlık hizmeti müdahalelerini daha iyi kullanabilmelerini sağlamak.
- Veri ve dijital sağlık: Kaliteli ve kapsamlı veriler; sağlık ihtiyaçlarını anlamak, program ve politikalar tasarlamak, yatırım ve halk sağlığı kararlarını yönlendirmek ve öngörü geliştirmek için anahtardır. Dijital teknolojiler, sağlık verilerinin toplanma ve kullanılma biçimlerini değiştirebilir ve daha adil, hak temelli sağlık politikalarına ve temel sağlık hizmetlerine katkıda bulunabilir.
DSÖ Nasıl ve Kimler Tarafından Finanse Ediliyor?
Dünya Sağlık Örgütü, üye devletlerin düzenli katkıları ile gönüllü katkılarla finanse edilmektedir.
2008’de 3,7 milyar Dolar olan yıllık bütçesi, son yıllarda 2,5 milyar Doların biraz üzerindedir.
En yüksek katkıyı yapanlar sırasıyla ABD, İngiltere, Bill ve Melinda Gates Vakfı; Almanya ve Japonya’dır. Fakat gelirinin en büyük bölümü gönüllü katkılardan gelmektedir.
Üye ülkelerin düzenli üyelik ücretleri, toplam bütçenin %20’sini oluşturur. Bütçenin dörtte üçünden fazlası tematik ve projelerle ilgili fonlardan gelmektedir.
DSÖ’nün giderlerinin üçte ikisini, gelişmekte olan ülkelerde sağlık iyileştirmelerine yönelik aldığı tedbirler oluşturmaktadır. Bu da, DSÖ’nün finansal durumunun daima kritik bir seviyede bulunduğunu göstermektedir.
DSÖ’nün, kendisini finanse edenlere bağlı olduğu ve bağımsız hareket etmediğine ilişkin eleştiriler bu sebeple zaman zaman artmaktadır. DSÖ’nün bağımsız işleyebilmesi ve güçlü bir organizasyon olabilmesi için düzenli bir gelir kaynağına ihtiyacı vardır.
EBOLA döneminden gelen eleştiriler:
2014 yılı Dünya Sağlık Örgütü için iyi bir yıl değildi. Batı Afrika’da yıkıcı EBOLA salgını sırasındaki kriz yönetimi konusunda pek çok olumsuz eleştiri aldı. Sınırsız Doktorlar tarafından yapılan erken uyarılara rağmen, durumu ciddiye almayan DSÖ, küresel acil sağlık durumu ilan etmek için yarım yıl kadar geç kaldı.
Bağımsız bir uzman komisyonu, EBOLA salgınıyla başa çıkma sürecindeki başarısızlıklarını raporladı ve temel reform önerileri sundu. Uzmanlara göre; DSÖ gelecekte küresel halk sağlığı alanındaki liderlik rolünü sürdürmek istiyorsa, reform yapmak zorundaydı.
2011 yılında alınan bazı değişiklik kararları yavaş işlemektedir. Şu andaki katı karara göre, örgüt her halükarda uluslararası sağlık felaketleriyle uygun şekilde başa çıkamamaktadır.
CORONAVİRÜS
DSÖ, coronavirüs salgınında nasıl yardımcı olur? Sürecin en başından itibaren, DSÖ pandemiyle mücadelede merkezi bir rol oynamıştır.
DSÖ,ülkelerden bilgi toplar, gözden geçirir, kılavuz hazırlar ve ilgili sağlık verilerini aktarır. Dünya çapında yetkililer ve doktorlar, bu sonuçlara güvenir. Örgüt ayrıca sağlık çalışanlarını eğitir, özellikle ciddi şekilde etkilenen ülkeler için mali yardım programları düzenler, testlerin ve koruyucu malzemelerin sağlanmasına özen gösterir.
DSÖ, pandemi sırasında, diğer kuruluşlarla birlikte 130’dan fazla ülkeye iki milyondan fazla koruyucu ekipman gönderebildi.
2020, Dünya Sağlık Kurulu tarafından Uluslararası Hemşire ve Ebe Yılı olarak adanmıştır. Çünkü bu yıl Florence Nightingale’nin 200. doğum günüdür.
DSÖ ve Lobicilik
Günümüzde DSÖ’nün bütçesinin büyük bir kısmı özel bağışçılara bağımlıdır. Bu özel sponsorlar arasında Coca Cola ve Mondelez gibi dünyanın en ünlü gıda ve ilaç şirketleri bulunuyor. Birçok sağlık uzmanı örgüte kökten reform çağrısı yapıyor. Çünkü, DSÖ’nün finansmanının özel bağışçılardan sağlanması, örgütün bağımsızlığını tehlikeye atıyor.
DSÖ’nün en büyük bağışçılarından biri, Bill & Melinda Gates Vakfı. Geniş tabanlı aşı kampanyalarıyla insanların sağlığı için çok şey yaptılar, ancak bağışlarıyla Dünya Sağlık Örgütü’nün yönü üzerinde de güçlü bir etkiye sahipler. Eleştirmenlere göre, DSÖ şimdi Gates Vakfı’nın damlasına asılı duruyor.
DSÖ’nün çabalarıyla oluşan uluslararası uygulamalar:
- 2003 yılında DSÖ ‘Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi’, uluslararası hukuk sözleşmesi olarak kabul edilen ilk sözleşmedir. Bu sözleşme, tütün kullanımının küresel yayılımının ciddi halk sağlığı sonuçları gösterdiği sebebiyle oluşturulmuştur. Hedefi ise, tütün kullanımını önleme ve tütün ürünlerinin yasadışı ticaretine karşı uluslararası bir mücadelede gerçekleştirmektir.
- Doktorların kullandığı ‘Uluslararası İstatistiksel Hastalık Sınıflandırması ve İlgili Sağlık Sorunları (Original International Classification of Diseases)’, ilk olarak 1949’da ICD 6 olarak yayımlanmıştır ve o zamandan beri birkaç kez revize edilmiştir. Şu anda onuncusu kullanılmaktadır. Bu uluslararası hastalık sınıflandırması doğrudan DSÖ Anayasasına dayanan düzenlemelerle oluşturulmuştur. DSK veya DSÖ’nün diğer organları, sayısız bağlayıcı olmayan tavsiyeyi, kararı, standardı ve yöntemi geliştirmiştir. Yasal bağlayıcılık eksikliğine ve ihlaller için yaptırım eksikliğine rağmen, tavsiyeleri genellikle DSÖ üyesi ülkeler tarafından uygulanmaktadır.
- 2008 yılında ameliyat alanında küresel güvenlik standardını yükseltmek için bir ameliyat kontrol listesi getirilmiştir.
- DSÖ, en büyük başarıyı bulaşıcı hastalıklarla mücadelede yakalamıştır. Dünya çapındaki aşılama programları sayesinde her yıl milyonlarca insanın ölümü veya sakatlığı önlenebilmektedir. Yıllarca çiçek hastalığı ile savaştıktan sonra, Mayıs 1980’de Dünya Sağlık Kurulu, hastalığın ortadan kaldırıldığını ilan etmiştir.
BONUS
DSÖ yoluyla çok sayıda dünya anma ve eylem günlerini benimsemiştir veya örgüt, diğer uluslararası kuruluşlar tarafından başlatılan dünya anma günlerini desteklemiştir.
- 3 Mart: Dünya İşitme Günü
- 24 Mart: Dünya Tüberküloz Günü
- 7 Nisan: Dünya Sağlık Günü
- 25 Nisan: Dünya Sıtma Günü
- 31 Mayıs: Dünya Tütünsüz Günü
- 14 Haziran: Dünya Kan Bağışçısı Günü
- 10 Eylül: Dünya İntiharı Önleme Günü
- Eylül ayının son Pazar günü: Dünya Kalp Günü.
- 28 Ekim: Dünya Çocuk Felci Günü
- 14 Kasım: Dünya Diyabet Günü
- 1 Aralık: Dünya AIDS Günü