Yerleştirme sanatı olarak da bilinen enstalasyon, geleneksel sanat eserlerinden farklı olarak, belli bir mekan için yaratılan, ziyaretçi katılımının ön planda olduğu interaktif bir sanat türüdür. Kapalı veya açık mekanlarda yapılabildiği gibi, sanatın birçok disiplininden de destek alır.
Enstalasyon, köken olarak kavramsal sanata, hatta Marcel Duchamp’ın hazır-yapımlarına ve Kurt Scwitters’e kadar, yani 20. yüzyıl başlarına dayanan sıra dışı bir sanat anlayışıdır. 1960’lı yıllarda eserlerin sergilenme şekli olarak bakılan ve ‘asamblaj’ terimiyle ifade edilen enstalasyon, 1970’lerde günümüzdeki halini almaya başlamıştır. 1980’lerde galeriler ve müzeler tarafından kabul görmüş, 20. yüzyıl sonlarında da baskın sanat türlerinden olmuştur.
Estetik kaygının ötesinde işlev ve amaçlar taşıyan enstalasyon, günümüzde farkındalık yaratma amacıyla savaş, kadına şiddet, göç gibi birçok konuyla alakalı sosyal mesajlar verir ve hayatın hemen hemen her alanında karşımıza çıkabilir. Eskiden radikal bir sanat türü olarak görülen enstalasyona, günümüzde bir mekana değer ve ilgi kazandırmak ya da bir olayı daha dikkat çekici hale getirmek amacıyla da sıkça başvurulur.
Bu sanat akımında, hemen hemen her nesneyi kullanmak mümkündür. Resim, ışık, mimari, ses, video, heykel gibi her şey, aynı anda kullanılabilir. Böylelikle disiplinler arası bir yaklaşım sunar ve farklı söylemlerden beslenir.
Ülkemizde de enstalasyona karşı ilgi artmakta, sanatçılar bu alana yönelmektedir. Gündelik hayatta karşımıza çıkan heykeller, şemsiyelerle süslenen sokaklar gibi örnekler giderek fazlalaşmaktadır. Ayrıca dünyanın farklı yerlerinden enstalasyon sanatçıları ülkemize gelip eserlerini sergilemektedir.
Ai Weiwei, Sonsuzluk Bisikleti (Forever, Bicycles)
Çinli sanatçı Ai Weiwei, bu esere 2013 yılında Toronto’da imza atmıştır. Enstalasyon için 3.144 bisiklet kullanılmıştır. Çin’de en çok tercih edilen bisiklet markası olan ve ‘sonsuza dek’ anlamına gelen Yong Jui’yi kullanan sanatçı, bu objeye de yeni ve soyut bir anlam yükler.
Henrique Oliveira, Baitogogo
Ağaç kabukları, mobilya bantları gibi materyaller kullanan sanatçı, doğadan, bitkilerden ve ağaçlardan, onların büyüme şekillerinden ilham alıyor. Bazı eserlerinde ağaç dallarıyla ve onların fiziksel özellikleriyle, zaman ve geçiş olgusuna vurgu yapar.
Christo Vladimirov Javacheff, Iseo Gölü (Lake Iseo)
Sarı kumaşlı yüzen küplerle oluşturulan bu yürüme yolu, 3 km uzunluğunda ve gölün kıyısında bulunan köy ve adayı birbirine bağlıyor. 16 gün sergilendikten sonra eser kaldırıldı ve kullanılan malzemeler geri dönüştürüldü.
Nele Azevedo, Eriyen İnsanlar (Melting Men)
Küresel ısınmaya ve bunun kutuplardaki etkisini gözler önüne sermek ve gündeme getirmek isteyen sanatçı, buzdan yaptığı heykelleri çeşitli ülkelerdeki kentlerin ünlü meydanlarına yerleştirip, erimeye bırakıyor.
Ai Weiwei, Konzerthaus Berlin
Ai Weiwei’nin, 14.000 can yeleği ve 1 adet şişme bot kullanarak ürettiği ve Berlin Konser Evi’nin girişine yerleştirdiği enstalasyon çalışması, mülteci sorununa ve Avrupa’daki sığınmacı krizine tepki göstermek amacıyla yapılmıştır. Sanatçı, kullandığı şişme botun üzerine ‘güvenli geçiş’ yazmıştır.