Kendinizi Tanıyın
Her şeyden önce, sorulması gereken ilk soru: Kendinizi yeteri kadar tanıyor musunuz? Yoksa kendinizi tanıdığınızı mı sanıyoruz? Hayatta ne yapmak istiyorsunuz? Neler yapmaktan hoşlanırsınız? Neler sizi mutsuz eder? Bu tür soruları, hiçbir şeyin baskısı altında kalmadan cevaplamalısınız.
Kendinizi serbest bırakın. Gözlerinizi birkaç saniye kapatıp kendinize dürüst olun ve ben kimim, diye sorun. Sorunun cevabı, içinizde bir yerlerde, emin olun.
Kendiniz Olun
Toplumun yarattığı norm ve tabuların içinde sıkışıp kalmışsanız, öncelikle o zincirlerden kurtulmalısınız. Toplumun size dikte ettiği davranışları sürdürmek yerine, kendiniz olmayı deneyin. Bunu söylemek kolay, ama yapmak kolay mı? Tabi ki, hayır.
Özellikle ataerkil düzene sahip toplumlarda kendimiz olmak ve kendimizi gerçekleştirmek oldukça zorlu olabiliyor. Örneğin; toplumun atadığı cinsiyet rollerine uymak zorunda değiliz. Kimsenin sizi kısıtlamasına izin vermeyin. Bu hayata insanların sizin için belirlediği rolü oynamaya gelmediniz.
‘El Alem Ne Der?’
Böyle yaparsam, arkadaşlarım ne der? Hoşlandığım çocuk hakkımda ne düşünür? Eski sevgilim benimle dalga geçer mi? Komşular görürse adım çıkar mı?
Bu insanlar sizin için kadar önemli? Cebinize paranızı mı koyuyorlar ya da barınmanızı mı sağlıyorlar? Onları gözünüzde büyütmeyi hemen bırakmalısınız. Onlar kim oluyor da, sizin benliğiniz hakkında söz sahibi oluyorlar? Neden onlara hayatınızın kontrolünü veriyorsunuz? Siz onlara bu hakkı tanıdıkça daha da güçlenecekler ve en sonunda boynunuzda bir tasma misali, onların tepkilerini düşünmeden hareket edemiyor olacaksınız.
Onlar Kim?
Sürekli ‘onların’ ölçütlerine göre yaşamak yerine, onlar kim oluyor da benim davranışlarım yargılayacak hakları kendilerinde buluyorlar, diye düşünmelisiniz. Böyle düşünmeye başladığınız andan itibaren, o insanların gözünüzdeki önemi büyük ölçüde azalacaktır. Onları önemsemeyi bıraktığınızda, dediklerini de önemsemeyi bırakacaksınız. Kendinizi daha özgür hissedeceksiniz. Ayrıca, onlar da sizin gibi insanlar. Onlar da hata yapıyorlar, her insan gibi.
Kendinizi Bilin
Yapamadığınız veya başarılı olmadığınız konularla neden bu kadar uğraşıyorsunuz? Deneyin, elinizden geleni yapın. Hala yapamıyorsanız neden kendinizi zorluyorsunuz? Bu durum sizi yıpratmaktan başka bir işe yaramayacaktır. Bununla beraber özgüveninizi de zedeleyecektir. Türev problemleri çözemiyor olabilirsiniz, ama biyolojiniz mükemmel durumdadır. Resim yapamıyor olabilirsiniz, ama şarkı sözü yazmak sizin için çok kolaydır. Yapabildiklerinizin üzerine gidin. Sınırlarınızı zorlayın. Herkesin iyi olduğu bir konu vardır. Yeter ki onu bulun ve geliştirin.
Çok Çirkinsin
Aynanın karşısına geçtiğinizde kendinizi nasıl görüyorsunuz? Çirkin, deforme olmuş bir yaratık gibi mi, yoksa evrenin en estetik organizmasına bakıyormuş gibi mi? Biri aşağılık kompleksi, biri narsisizmdir. Kendinizi, olduğunuz gibi görün. Ben buyum diyebilmelisiniz. Örneğin; burnunuzu beğenmiyorsunuzdur ama gülümsemeniz inci gibidir. Kendinizde güzel bulduğunuz noktalara odaklanmak, dış görünüşünüzü kabul etmenizde yardımcı olabilir. Kendinizi güzel, yakışıklı veya ikisi olarak da görmeniz, tamamen sizin elinizde. Unutmayın; siz kendinizi beğenmezseniz, başkalarının sizi beğenmesini bekleyemezsiniz.
Bedeninizi Sarmalayın
Siz manken misiniz? Vücudunuzu sergileyerek mi hayatsal ihtiyaçlarınızı karşılıyorsunuz? Cevabınız hayır ise, mükemmeliyetçiliği bir tarafa bırakın. Kimse mükemmel bir vücuda sahip değildir. Sosyal medyada paylaşılan fotoğraflarda onlarca efekt ve üzerlerinde yapılan oynamalardan sonra paylaşıldığından haberiniz vardır umarım. Medyaya aldanmayın, size daha çok şey satabilmek için kendinizi kötü hissetmenizi sağlamaya çalışıyorlar. O gördüğünüz mankenler gibi olabilmek içi onu sürüp, onu giyip, onu yemelisiniz. Tamamen pazarlama stratejisi. O insanlar da gerçek hayatlarında kamera karşısındaki gibi değiller hepsi bir illüzyondan ibaret. Vücudunuzu benimseyin. Size sağladığı imkanlar için ona minnet duyun. Sizi hayatta tutan bu yapıya iyi davranın. Ondan nefret etmeyi bırakın.
Ben Neden Yapamıyorum
En tehlikeli şeylerden biri de, kendinizi başkalarıyla kıyaslamanız. Siz, kendinizi kıyasladığınız kişinin imkanlarına sahip misiniz? Ona verilen tüm olanaklar size de verildi mi? Eşit koşullarda olmadığınız insanlarla kendinizi kıyaslamanızın sonu her zaman büyük bir hayal kırıklığı olacaktır. Kimse bir balığı ağaca çıkma becerisi için maymunla kıyaslayamaz.
Köle misiniz?
Hayatta varoluş amacınız birilerini memnun etmek üzerine kurulu olmamalı. Bu kişiler ailenizden birileri olsa bile, sürekli onları tatmin etmeye çalışmak yorucu bir iştir. Kendi mutluluğunuz için çaba gösterseniz, hayat sizin için daha konforlu bir yer haline gelir. Başkalarının mutluluğu için çabalamadan önce, kendi kendinize mutlu olmayı öğrenin. Kendi kendinizle mutlu olduğunuz zaman, hayatınıza giren insanları çıkarmakta da zorlanmayacaksınız.
Onsuz Yaşayamam
Kendi kendinize mutlu olabildiğinizde, mutlu olabilmek adına bir ilişkiye muhtaç olmayacaksınız. Günümüzdeki çoğu insan gibi bir flörtünüz veya ilişkiniz bitince hemen yenisini bulma ihtiyacı hissetmeyecekseniz. Kendisini sevmeyi başaramamış biriyle ilişkiniz varsa onu asla memnun edemezsiniz. Onu gerçekten memnun etmeniz mümkün olmadığı gibi endişe dolu, kıskanç, gücenmiş o insan sizi de yeterince ‘iyi’ görmüyor olacaktır. Sizin ona verdiğiniz sevgiyi, o kendisine veremediği için sizin ona verdiğinizin karşısında büyük bir özgüvensizlik hissedecektir. Bu durumu size de olumsuz bir şekilde yansıtacaktır. O kişiyi ne kadar sevseniz bile o kendisini sevmediği sürece kendisini sizden uzaklaştırmaya devam edip hem kendini hem de mutsuz edecektir.
Son olarak; kendinize bakış açınızı değiştirmenin uzun ve zorlu bir süreç olduğunu unutmayın. Kimse sizden bir anda kendinizi sevip, %100 mutlu bir insan olmanızı beklemiyor. Sadece iyiye odaklanıp, kendiniz hakkında daha çok bilgi edinin. Yanında mutlu ve huzurlu hissettiğiniz insanları hayatınızda tutun. Gerisi kendiliğinden gelecektir.