Zaman, onu nasıl olduğunu algılamanıza karşılık düşen şeydir. Görecelidir. Doğası göreceli olan bir şey ile yapılması süreler ile tanımlanmış (kısmen süreleri netleşmiş) olan şeyler eşleş(e)mez.
Aşk yönetimi… konsept olarak size ne ifade ediyor? Rüya yönetimi? Zaman yönetimi de benzer bir konsepttir. Tanımlanmış süreleri organize etmek daha mantıklıdır; ama unutmayın bunun adı “zaman yönetimi” değil; verimliliktir.
“Zaman” dediğimiz şey bir kavram. Ve kesinlikle sizi de içine alan süper kavrayıcı bir kavram.
Okyanusların temizliği için yunusların organize olması ne kadar işe yararsa, “zaman” yönetimi de sizin için o kadar işe yarayacak.
Tanımlanmış sürelere ihtiyaç vardır. Okulunuzu hiç kalmadan “zamanında” tamamlamak ile zamanı yönetmek arasındaki ilişki çok zayıftır. Okulunuzu “zamanında” tamamlamak ile birebir ilişkisi olan şey, doğru aksiyonları kapsayan planlarınızla ilgilidir.
Konsepti zamana koyan hiç kimseye güvenmemenizi tavsiye ederim. Konseptine performans, tanımlanmış süreler ve planları koyan kişilere güvenmelisiniz.
Zaman, zaten yönetim dediğimiz organize olma şeklini içine alan bir kavramdır. Her şeyi onun içinde gerçekleştirirsiniz. Zamanın size hizmet edecek şekilde yönetilmesine ihtiyaç, belirsizlikler karşısında geliştireceğiniz planların uygulamaya konulmasına uygun olarak hareket eder.
“Zamanın yönetilmesi” de bu planın parçasıdır; ana konusu değil.
Size nasıl bir plan yapıcı olmak üzerinde çalışmanızı tavsiye ederim.
Çok küçük, basit ama çok değerli bir düşünme alıştırması sunmama izin verin; markete gittiğiniz de, daha önceden belirlenmiş bir plana mı sadık kalırsınız, yoksa akış içerisinde alacaklarınız zaten kendiliğinden mi belirlenir? Eğer “genellikle” akış içerisinde kendinden belirlenirse; yazının başlığında bir çözüm değil ama neden böyle olduğuna dair bir ipucu saklı.
“Zaman Yönetimi” tıpkı “İnsan Kaynakları” gibi ithal ettiğimiz bir kavramdır. Orijini; Time Management olan bu konsept, aciliyeti belirlenmiş durumların iş akışlarını doğru sıraya koymak ve öncelikleri doğru şekilde belirlemek ihtiyacından kaynaklandığını artık biliyoruz.
Eğer bu -bana göre- saçma sapan konsepti “Önceliklerin Yönetilmesi” olarak, yani doğru şekilde anlaşılmış hali ile ithal etmiş olsaydık, inanın bana zerre kadar karşı çıkmazdım.
Önemli olan “öncelikleriniz” üzerinde hakimiyetinizdir. İşin trajik komik noktası; öncelikleri konusunda hakimiyeti olmayan kişilerin bu eğitimi/konsepti/uygulamaları almaları -kurumsal dünyada, bir sizin önceliğiniz var bir de patronun… hangisi sizin önceliğinizdir?-
Eğer kişisel olarak önceliklerinizi yönetmek istiyorsanız ve bunun verimliliğinizi arttıracağını düşünüyorsanız size tavsiyem; %100 etki alanınızda olan önceliklerinizi belirleyerek bu işe başlayın. Ve inanın bana, en kazançlı çıkacağınız plan, en esnek planınız olacaktır.
Yani; tek bir durum değil, farklı durumların olası etkilerine göre “dönüştürülebilecek” planlardan bahsediyorum.
Söylemeye gerek yok fakat; nasıl bir plancı olduğunuzu da düşünmek lazım. Eğer hayatta daha spontane ve oldum olası akışın yönlendirmelerine göre serpilmiş kararlar ağına bağlıysanız, yani hayat bir şekilde böyle gelişmişse; başlığa göz atmak yararlı olacaktır.
Hayatınızın sadece kontrol edebildiğiniz kısmını yaşarsınız. Zamanınızın değil. Hayat dediğimiz şeyin sonuçları, yani şu andaki yaşadıklarınız, planlarınızın, üzerinde hakimiyetiniz olan önceliklerinizin ve performansınızın bir neticesidir.
Evet, zaman akıp gitmekte. Fakat “geç kalınmış” kavramı üzerinde hakimiyetiniz, iradeniz, gücünüz olduğunu kabul edebilecekseniz; sizin ihtiyacınız “zaman yönetimi” değil, doğru motivasyon kaynağına erişmektir.
Zaman organiktir. Yönetim ise inorganiktir. Bu ikisi bir araya gelse de, organik bir şey ortaya çıkmaz.
Hayatınız organiktir.