The Lighthouse (2019)
Yönetmen koltuğunda Robert Eggers’in oturduğu film, 1890’larda ıssız bir adada geçiyor.
Ephraim Winslow (Robert Pattinson) ve deneyimli denizci Thomas Wake (Willem Dafoe), New England kıyılarındaki bu adada deniz feneri bekçiliği yapmaktadır. Fırtınalı bir gecede mahsur kalan ikili, yalnızlık ve deliliğin sınırlarında gidip gelmektedir.
Gotik atmosferi ve mitolojik göndermeleriyle de ilgi çeken film, Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye için yarışmış ve En İyi Sinematografi dalında Oscar’a aday gösterilmiştir.
Her (2013)
Spike Jonze’nin yönetmen koltuğunda oturduğu Her, En İyi Özgün Senaryo dalında Oscar ve Altın Küre’de En İyi Senaryo ödülünü almıştır.
Filmde Theodore Twombly (Joaquin Phoenix), yapay zeka işletim sistemi Samantha (seslendirme, Scarlett Johansson) ile duygusal bir ilişki geliştirmeye başlar. Teknoloji ve insan ilişkilerinin sınırlarını zorlayan hikaye, izleyicinin yalnızlık ve aşka yeni bir gözle bakmasını sağlıyor.
Life of Pi (2012)
Ang Lee’nin yönettiği filmde, Pi Patel (Suraj Sharma) ailesiyle birlikte bir gemi kazası geçirir ve bir Bengal kaplanı olan Richard Parker ile birlikte hayatta kalır. Ancak ikili okyanusta mahsurdur. Filmde yalnızlık ve hayatta kalma mücadelesi, inanç ve gerçeklik temalarıyla bir arada işleniyor.
Görsel efektleri ve 3D teknoloji kullanımıyla dikkat çeken film, En İyi Yönetmen ve En İyi Sinematografi dahil olmak üzere 4 dalda Oscar kazandı.
Shame (2011)
Brandon (Michael Fassbender), New York’ta yalnız yaşayan ve cinsel bağımlılıkla mücadele eden bir adamdır. Kız kardeşi Sissy’nin (Carey Mulligan) ani gelişinin ardından, Brandon’ın yaşamı ve yalnızlık anlayışı giderek değişir.
Steve McQueen’in yönettiği film, En İyi Erkek Oyuncu dalında Altın Küre’ye aday gösterilmiştir.
Lars and the Real Girl (2007)
Craig Gillespie’nin yönettiği filmde, babasının ölümünden sonra giderek daha fazla içine kapanan Lars (Ryan Gosling), internetteki bir yetişkin mağazasından aldığı plastik bir bebekle ilişki kurar. Hem ailesi hem de kasaba halkı Lars’ın yalnızlığını ve ilişkisini kabul etmeye çalışırken izleyiciye toplumsal normlar ve yalnızlık üzerine derin bir hikaye sunulmaktadır.
En İyi Erkek Oyuncu dalında Altın Küre’ye aday gösterilen film, Sundance Film Festivali’nde En İyi Senaryo ödülünü kazanmıştır.
The Lives of Others (2006)
Yönetmen koltuğunda Florian Henckel von Donnersmarck’ın oturduğu, 1980’lerin Doğu Almanya’sında geçen film, totaliter rejimlerin bireyler üzerindeki etkisini ve yalnızlık temasını incelikle anlatmaktadır.
Filmde gizli bir polis memuru olan Wiesler (Ulrich Mühe), bir oyun yazarı (Sebastian Koch) ile sevgilisini (Martina Gedeck) izlemeye başlar. İzledikçe, onların yaşamlarına ve kendi yalnızlığına dair derin bir bağ kurar.
En İyi Yabancı Film dalında Oscar kazanan film, Cannes Film Festivali’nde Jüri Büyük Ödülü’nü almıştır.
Cast Away (2000)
Geleceğe Dönüş (Back to the Future) serisi, Forrest Gump ve Kutup Ekspresi (The Polar Express) gibi başarılı yapımlarla ismini sinema tarihine yazdıran Robert Zemeckis’in yönetmen koltuğunda oturduğu film, bir uçak kazasından sonra ıssız bir adaya düşen Chuck Noland’ın (Tom Hanks) yalnızlıkla mücadelesini ve hayatta kalma çabasını anlatıyor.
Naked (1993)
Mike Leigh’in yönettiği filmde Johnny (David Thewlis), Londra sokaklarında dolaşarak kendi nihilist bakış açısıyla insanlarla diyalog kurar. Film yalnızlık, toplumun dışlanmışları ve bireyin kendi içsel kaosuna ve mücadelesine odaklanır.
The Elephant Man (1980)
David Lynch tarafından yönetilen filmde, deformasyona uğramış vücudu nedeniyle toplumdan dışlanan bir adam olan Joseph Merrick (John Hurt) ile Doktor Frederick Treves’in (Anthony Hopkins) hikayesi anlatılıyor.
Film, En İyi Film ve En İyi Erkek Oyuncu dahil olmak üzere 8 dalda Oscar’a aday gösterilmiştir.
Solaris (1972)
Andrei Tarkovsky’nin yönettiği filmde Psikolog Kris Kelvin (Donatas Banionis), Solaris gezegenine gider ve burada bilinçaltını yansıtan garip varlıklarla karşılaşır. Film izleyiciye insanın iç dünyası ve evrenle olan ilişkisini sorgulatmaktadır.
BONUS I
Into the Wild (2007)
Sean Penn’in yönetmen koltuğunda oturduğu film, üniversite mezuniyetinin ardından toplumdan ve materyalizmden uzaklaşarak vahşi doğada yalnız bir yaşam sürmeye karar veren
Christopher McCandless’in (Emile Hirsch) öyküsünü anlatıyor.
Eddie Vedder’ın müzikleriyle tanınan film, özgürlük ve yalnızlık arasındaki ince çizgiyi incelikle sorgulamaktadır.
BONUS II
Taxi Driver (1976)
Yönetmen koltuğunda Martin Scorsese’nin oturduğu filmde, New York’ta bir taksi şoförü olan Travis Bickle’nin (Robert De Niro), yalnızlık ve toplumsal yabancılaşmanın getirdiği psikolojik sorunlarla mücadelesi anlatılıyor.
Filmde, şehir hayatının yalnızlaştırıcı yönleri güçlü bir karakter çalışmasıyla işlenmiştir.