Sabahattin Ali (1907-1948)
Toplumsal gerçekçi akımın önemli temsilcilerinden yazar ve şair Sabahattin Ali’nin ölümünün faili meçhul kabul edilme sebebi, Ali’nin ölümüne dair yapılan çeşitli açıklamalardır. Sabahattin Ali’yi milli duygularını tahrik ettiği gerekçesiyle öldürdüğünü itiraf eden Ali Ertekin idam cezasıyla yargılanmış; ama 4 yıl hüküm giymiştir.Sabahattin Ali’nin ölümüne ilişkin Rasuh Nuri İleri, Ali’nin Kırklareli’nde yargılandığını ve işkence sırasında öldüğünü iddia etmiştir. Yalçın Küçük ise, bunun ideolojik bir düşünce olduğunu Ali’nin emniyetle işbirliği yaptığını ve kaçakçı şebekesiyle emniyet arasında çıkan çatışma sırasında öldüğünü öne sürmüştür. Ayrıca Ali Ertekin’in Sabahattin Ali’yi öldürmediğini, suçun onun üzerine kaldığını iddia etmiştir. Ali’nin arkadaşlarından olan Aziz Nesin ise Ali’nin kişisel kusurları sebebiyle öldüğünü söylemiştir.
Mustafa Taylan Özgür (1948-1969)
1968 öğrenci hareketi liderlerinden biri olan ve Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu’nun kurucularından Mustafa Taylan Özgür, 68 Kuşağı’nın faili meçhul bir cinayetle öldürülen ilk ismidir. Eski ismi Hürriyet, bugünkü ismiyle Beyazıt Meydanı’nda vurularak öldürülen Özgür cinayetinin faili hala yakalanamamıştır.6 Ocak 1969 günü ABD, Ankara Büyükelçisi Robert Komer’in arabasının yakıldığı eylemin katılımcılarından ve tutuklanan 13 öğrenciden biri olan Mustafa Taylan Özgür’ün ODTÜ Stadyumu’ndaki ‘Devrim’ yazısını yazan üç öğrenciden biri olduğu düşünülmektedir.
Nihat Erim (1912-1980)
Eski Türkiye Başbakanı Nihat Erim, Türkiye’de başbakan olarak görev yapmış tek suikast kurbanıdır. 19 Temmuz 1980 günü, silahlı saldırı sonucunda ölen Nihat Erim; Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın idamıyla sonuçlanan Balyoz Harekatını başlatmasıyla tanınmaktadır.Öldürüldüğü yere ‘Faşist Gün Sazak’tan sonra faşist Nihat Erim’i; işkencecileri, hükümeti ve devrimcilerin katlini protesto için cezalandırdık’ yazılı bir pankart bırakılmıştır. Erim suikastını Dev-Sol üstlenmiştir; ancak Erim’in vurulma emrini verenlerin kim olduğu anlaşılmadığı için tetikçilerin yakalanmasına rağmen suikast faili meçhul kabul edilmektedir.
Muammer Aksoy (1917-1990)
1961 Anayasasını hazırlayan komisyonun sözcüsü, Milletvekili Numan Aksoy’un oğlu; hukukçu ve siyaset adamı Muammer Aksoy, 31 Ocak 1990 günü evinin önünde vurularak öldürülmüştür.1989 yılında Bahri Savcı, Bahriye Üçok, Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, Hüseyin Avni Güler ve Münci Kapani gibi aydınlarla birlikte Atatürkçü Düşünce Derneği’ni kuran Muammer Aksoy cinayetinin faili de bulunamamıştır.
Her yıl Mumcu ve Aksoy’un ölüm tarihleri arasındaki 24-31 Ocak haftası Adalet ve Demokrasi Haftası olarak kabul edilmekte ve Uğur Mumcu, Muammer Aksoy ve öldürülen tüm gazeteci, yazar ve siyaset insanları çeşitli etkinliklerle anılmaktadır.
Çetin Emeç (1935-1990)
Demokrat Parti’nin kurucularından, milletvekili ve gazeteci Selim Ragıp Emeç’in oğlu, gazeteci Çetin Emeç, 7 Mart 1990 günü şoförü Sinan Ercan’la birlikte öldürülmüştür.38 yıl gazeteci olarak çalışmalarını Son Posta, Hürriyet, Hürgün, Milliyet yayın gruplarında sürdüren Çetin Emeç’in katilleri hala bulunamamıştır.
Turan Dursun (1934-1990)
Ateizmi seçmeden önce imam ve müftü olarak görev yapan; yazar ve düşünür Turan Dursun 4 Eylül 1990 günü evinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucunda hayatını kaybetmiştir.Dursun’un ölümünden 4 yıl sonra, İslami Hareket Örgütü’ne yönelik operasyonda Dursun cinayetinin çözüldüğü açıklanmıştır. Cinayetin tetikçisi bugün hala yurtdışındadır ve yakalanamamıştır. Cinayetle ilgili diğer örgüt üyeleri ise tutuklanmıştır.
Bahriye Üçok (1919-1990)
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nin ilk kadın akademisyeni; laikliğin savunucusu ilahiyatçı olarak tanınan, tarihçi ve siyaset bilimci Bahriye Üçok, 6 Ekim 1990’da içinde bomba bulunan paketin patlamasıyla evinde hayatını kaybetmiştir.Suikastı İslami Hareket Örgütü üstlenmiştir. Bombalı paketi kabul eden Gülay Calap 1994 yılında Devrimci Halk Partisi’nin İzmir sorumlusu olarak gözaltına alınana kadar bulunamamıştır.
Uğur Mumcu (1942-1993)
Araştırmacı gazeteci ve yazar Uğur Mumcu, 24 Ocak 1993 günü arabasına konulan bombanın patlaması sonucunda evinin önünde hayatını kaybetmiştir. Suikastın ardından olay yerinde inceleme yapan yetkililer hiçbir delil bulamadıklarını iddia etmişlerdir.Uğur Mumcu suikastını Hizbullah, İBDA-C ve İslami Hareket gibi çeşitli örgütler üstlenmiş; suikastın Mossad ve kontrgerilla tarafından düzenlendiği iddia edilmiştir. Ancak Uğur Mumcu cinayetinin failleri hala bulunamamıştır.
Kutlu Adalı (1935-1996)
Gazeteci, şair ve yazar olan, 1961 ile 1972 arasında Rauf Denktaş’ın özel kalem müdürlüğünü yapan Kutlu Adalı 6 Temmuz 1996’da evinin önünde vurularak öldürülmüştür.Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yönetiminin başlattığı soruşturma sonuç vermemiştir ve Adalı cinayetinin faili bulunamamıştır. Eşi İlkay Adalı tarafından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne Türkiye aleyhinde açılan dava Adalı ailesinin lehinde sonuçlanmış ve Türkiye, 95.000 Euro para cezası ödemiştir.
Ahmet Taner Kışlalı (1939-1999)
Siyaset bilimci, yazar, öğretim üyesi ve eski Kültür Bakanı olan Ahmet Taner Kışlalı, 21 Ekim 1999 günü sabah saatlerinde evinin önünde uğradığı bombalı saldırıda hayatını kaybetmiştir.Cinayetin faili hala bulunamamıştır.
