Vejetaryen beslenen insanlar, et yemedikleri için vücutlarına giren kolestrol ve doymuş yağ gibi özellikle kalp sağlığına zarar veren besin değerlerinden uzak durmuş oluyorlar. Bu durum, kalp krizi riskini büyük ölçüde azaltıyor. Bununla beraber, kansere yakalanma riski de düşüyor. Vejetaryen beslenme şeklinde, ağırlıklı olarak posalı ve lifli gıdalar tüketilmesi, bağırsak sistemi için de oldukça faydalı. Ayrıca yapılan bir araştırmaya göre; vejetaryen bireylerin böbrek taşlarının ve safra kesesi taşlarının daha az olduğu rapor edilmiştir.
İnsan nüfusunun 8 milyara doğru hızla ilerlediği dünyamızda, besin ihtiyaçları da buna paralel olarak hızla büyüyor. Bu kadar insanın ihtiyacını karşılamak adına birçok kural ve yasa ihlal ediliyor. Günümüz modern çiftliklerinde, küçük bir alanda binlerce hayvan hareketsiz bir şekilde tutuluyor. Yetiştirilen hayvanlar daha çok kar elde etmek için kasıtlı bir şekilde şişmanlatılıyor.
Çiftliklerde bulunan hayvanlardan daha çok yararlanılmak amacıyla çeşitli ilaçlar verilir. Hamburger etlerinin dörtte biri, sığırlara verilen büyüme hormonlarını içeriyor. Bu etleri yediğimiz zaman içindeki hormonları da vücudumuza almış bulunuyoruz. Bu hormonların uzun vadede sağlığımızı nasıl etkileyeceği bilinmemektedir. Et yiyenler arasında kansızlık, apandisit, arterit, meme kanseri, kolon kanseri, prostat kanseri, kabızlık, diyabet, safra taşı, gut, yüksek tansiyon, hazımsızlık, obezite, hemoroid ve varis gibi hastalıklar daha fazla görülür.
Gözünüzün önünde birileri öldürülürse mental olarak ne kadar iyi durumda olursunuz? Hayvanların psikolojisini düzgün tutmak ve sakinleştirmek için devamlı olarak sakinleştirici ve antibiyotik takviyesi yapılmaktadır. Et yediğinizde bu ilaçları da vücudunuza almış oluyorsunuz. Amerika’da antibiyotiklerin % 55’i hayvanlar için kullanılmaktadır.
Et tüketimi aynı zamanda ekolojik dengeyi de mahvediyor. Dünyadaki yağmur ormanlarının yarısı hamburgerlerimizdeki veya pizzalarımızdaki hayvanların otlatılmasına yer açılması için yok edilmektedir. Sera gazlarının %20’si ormanların yakılması sonucu oluşmaktadır. Yağmur ormanlarının yok edilmesi sonucunda her yıl 1.000 hayvan türünün soyu tükenmektedir.
Ayrıca her yıl yaklaşık 60 milyon kişi açlıktan ölmektedir. Bu kişilerin hayatlarını çiftlik hayvanlarının şişmanlatılması için kullanılan tahılları yiyerek ya da Amerikalılar’ın sadece %10 daha az et tüketmeleri durumunda kurtarmamızın mümkün olduğunu biliyor muydunuz?
Ortalama 2,2 TL değerinde bir etin üretimi için 17.000 litre su harcanmaktadır. Hem sağlığımıza zararı olan hem de dünyamıza bu denli hasar veren besinleri yemek ne kadar doğru?
Beslenmek için et üretmek, tam anlamıyla bir israftır. Örnek olarak; ABD’de de etinden faydalanmak için yetiştirilen hayvanlar verilebilir. Yetiştirilen hayvanlar, ABD nüfusunun beş katını doyuracak kadar tahıl ve soya fasulyesi tüketiyorlar. Hayvan yetiştirmek için kullanılan bir araziden, dört dönüm başına yaklaşık 75 kg et elde edilir. Oysa, aynı dört dönüm arazide yaklaşık 9 ton patates yetiştirilebilir. Vejetaryen beslenme biçimini benimseyerek dünyadaki açlığın son bulması için bir adım atabiliriz.
Yirmi birinci yüzyılda yaşıyoruz. Çevremizde et haricinde tüketebileceğimiz o kadar çok alternatif var ki… Israrla et tüketmek, o hayvanları katletmek ne derece doğru? Sadece damak tadımız için bu canlıların dehşet halinde, mutsuzluk ve acı içinde öldürüyoruz. Dünyada her yıl ortalama 56 milyar çiftlik hayvanının yemek amacıyla öldürüldüğünü biliyor muydunuz?
Sahip olduğumuz sinir sistemi sayesinde nasıl korkuyu ve acıyı hissedebiliyorsak, hayvanlar da bu duyguları hisseder. Binlerce insanla aynı yere kapatılıp, hareket etmemize bile imkan tanınmadıktan sonra kanla sulanmış ölüm odalarında acımasızca ölümle yüzleşsek ne hissederdik? Et tüketen herkes, bu muameleye göz yummuş ve bunu desteklemiş sayılır. Bir yaşındaki hayvanlar 6 haftalık bebeklere kıyasla daha fazla zihinsel düşünce gücüne sahiptir. 6 haftalık bir bebekten daha çok şey idrak edebilirler.
Doğru bilinen bir diğer yanlış ise; et yemezsek protein ihtiyacımızın karşılanmayacağıdır. Et, insan vücudunun vejetaryen bir diyetle karşılayamayacağı herhangi bir protein veya vitamin içermez.
Çalışmalar et yiyen ve yemeyen iki kısımda da hemen hemen aynı oranda demir anemisi saptamıştır. Ayrıca pek çok bitkisel besinde doğal C Vitamini bulunur ve demir emilimi için yardımcı maddeler içerir. Kırmızı kan hücreleri için et yemek zorunda değilsiniz. Unutmayın ki bilinçli bir şekilde vejetaryen beslenme biçimini benimserseniz hiçbir organik veya inorganik madde eksikliği çekmezsiniz.
Et tüketimi hakkında bir daha düşünmenizi sağlayacak bazı film ve belgeseller:
- Earthlings
- Vegucated
- What The Health
- Forks Over Knives
- Cowspiracy: The Sustainability Secret
- Super Size Me
- Food Choices
- Planeat
- Crazy Sexy Cancer
- Swine
- Live and Let Live
Ayrıca 10 Kitap ile Vegan-Vejetaryen Olmak ve 10 Maddede Veganlık ya da Veganizm yazılarımızı da okuyabilirsiniz.