Bir toplumu veya tüm dünyayı değiştiren, tarihin akışına etki eden çok sayıda unutulmaz öğretmenden 10’unu yeniden hatırlayalım istedik.
Konfüçyüs (MÖ 551 – MÖ 479)
Filozof, eğitimci ve yazar Konfüçyüs, tüm öğretmenlerin öğretmeni kabul edilir. En iyi öğretmen olarak da anılan Konfüçyüs, yaşadığı dönemde sadece kraliyet ailesinin ve soyluların devlet öğretmenlerinden eğitim almasına izin verilirken öğrenmek isteyen herkese öğretmenlik yapan ilk özel öğretmendi.
Konfüçyüs’ün doğum günü Çin’de öğretmenler günü olarak kutlanıyor.
Jon Amos Comenius (1592 – 1670)
Modern eğitimin babası kabul edilen Jon Amos Comenius, ders kitaplarında resim kullanmanın önemini fark eden ve bunu evrensel bir eğitim yöntemi olarak yansıtan ilk eğitimcidir.
Eğitimin ergenlikle birlikte başlaması ve yaşam boyu devam etmesi gerektiğini savunan Comenius, hangi koşullarda olursa olsun tüm çocukların tam eğitim hakkı olduğuna inanıyordu.
Çok sayıda ders kitabı kaleme alan Comenius’un doğum günü Slovakya’da öğretmenler günü olarak kutlanıyor.
Friedrich Froebel (1782 – 1852)
On dokuzuncu yüzyılın en büyük reformcularından biri olan Froebel, insan beyninin gelişiminin en önemli döneminin doğum ile 3 yaş arasındaki dönem olduğunu keşfeden ve okul öncesi eğitime öncelik veren bir eğitimciydi.
Anaokulunun kurucusu olan Froebel, 1837’de ilk çocuk bahçesini kurmuş ve bir çocuğun doğasını, içgüdülerini ve dürtülerini araştırmanın önemini vurgulamıştı.
Emma Hart Willard (1787 – 1870)
Yalnızca erkeklerin kapsamlı eğitim alabildiği dönemde, babasının da desteğiyle modern eğitim alan ve 19 yaşındayken öğrenci olduğu akademide öğretmen olmayı başaran Emma Willard, genç kadınlara tarih ve bilim derslerinin de verildiği Troy Kadın Ruhban Okulu isimli kendi okulunu kurdu.
Amerika ve Avrupa’da kadınların eğitimi üzerine dersler veren Willard, Yunanistan’da tamamı kadınlardan oluşan ikinci bir okul daha kurdu ve ölümüne dek coğrafya ve Amerikan tarihi ders kitapları kaleme aldı.
Willard’ın Troya’da kurduğu okul, bugün Emma Willard Okulu olarak varlığını sürdürüyor.
William Holmes McGuffey (1800 – 1873)
14 yaşından itibaren kendi kendine öğretmeye başlayan William McGuffey, Ohio ve Kentucky’deki okullarda uzun saatler geçirdiği dönemlerde, öğrencilere okumayı öğretmek için standart bir yöntem olmadığını fark etti.
Öğretim kariyerine üniversite öğrenimi için ara veren ve Dil Profesörü olan McGuffey, öğrencilere okumayı öğretmek için alfabe ve ses bilgisinden başlayıp şiir ve hikayelere kadar devam eden bir ders kitabı şablonu oluşturdu.
Savitribai Phule (1831 – 1897)
Hint feminizminin annesi olarak da bilinen Savitribai Phule, Hindistan’ın ilk kadın okulunun ilk kadın öğretmenidir. Tüm zorluklara ve engellemelere rağmen eşiyle birlikte hem eğitim hem de kadın hakları ile ilgili birçok çalışma yapan Phule, gösterdiği çaba ve elde ettiği başarılar ile ismini tarihe altın harflerle yazdırdı.
Anne Sullivan (1866 – 1936)
Helen Keller’in öğretmeni olarak tanınan Anne Sullivan, kısmi görme engelli bir öğretmendi. Kör, sağır ve dilsiz olan Helen Keller, Sullivan’dan aldığı eğitim sonucunda lisans öğrenimi görmüş, beş dil bilen ve hayatını engellilere yardımcı olmaya adayan bir yazar oldu.
Sullivan da, dünyaya engelli çocukların eğitiminin ne denli önemli olduğunu gösteren bir sembol haline geldi.
Maria Montessori (1870 – 1952)
İlk kadın doktoru unvanını alarak tıp fakültesini tamamlayan Maria Montessori, Montessori Metodunun kurucusudur. Hem öğretim görevlisi hem de öğretmen eğitmeni olan Montessori, kendini yöntemini geliştirmeye adamıştı.
Ezberci yönteme karşı durarak, öğretmenlerin öncelikli sorumluluğunun çocukların doğal bir şekilde, hata yaparak öğrenmelerine izin vermek olduğunu savunan Montessori, 20. ve 21. yüzyıl eğitim felsefesinin temel taşlarını belirledi.
Montessori Yöntemi hala birçok ülkede uygulanıyor.
Mustafa Kemal Atatürk (1881 – 1938)
Yaşamı boyunca eğitimin ve öğretmenlerin önemini vurgulayan, harf inkılabının ardından Millet Mekteplerini açan ve Millet Mekteplerinin açılmasıyla Başöğretmen unvanını alan Mustafa Kemal Atatürk, Halkevlerinin açılmasını sağlayarak her yaştan vatandaşın eğitim almasına katkıda bulunmuş ve yazdığı geometri kitabıyla Türkçeye yeni geometri ve matematik terimleri kazandırmıştır.
Jaime Alfonso Escalante Gutiérrez (1930 – 2010)
30’lu yaşlarında Bolivya’dan Amerika Birleşik Devletleri’nde göç eden Escalante, burada öğretmenlik sertifikası alarak Los Angeles’in en fakir ve en düşük performans gösteren okullarından biri olan Garfield Lisesi’nde matematik öğretmeni olarak işe başladı.
Uyguladığı öğretim yöntemiyle öğrencilerinin neredeyse tamamı ülke genelindeki matematik testlerinden yüksek başarı elde eden Escalante hakkında Amerika’nın En İyi Öğretmeni isimli bir kitap yazıldı ve Stand and Deliver isimli bir film çekildi.
