Dante Alighieri Kimdir?
İtalyan edebiyatının en büyük isimlerinden biri olan Dante Alighieri ya da tam ismiyle Durante degli Alighieri, bir ozan, dil kuramcısı, ahlak felsefecisi ve politikacıydı.
1265 ile 1321 yılları arasında yaşayan Alighieri, William Shakespeare ve Johann Wolfgang von Goethe ile birlikte Batı Avrupa edebiyatının üç büyük dehasından biridir. Ayrıca Francesco Petrarca ve Gioovanni Boccaccio ile birlikte Floransa’nın Üç Taç’ından biri kabul edilmektedir.
Ailesi
İtalya için olduğu kadar, modern Avrupa için de önemli figürlerden biri olan Dante Alighieri’nin, çocukluğu ve ailesi hakkında kaynaklarda farklı bilgiler yer almaktadır.
Annesini küçük yaşlardayken kaybeden Dante Alighieri, babası II. Alighiero’ya eserlerinde yer vermemiştir. Bunun sebebi olarak bazı kaynaklarda, babasının kötü bir şöhrete sahip olması; bazılarında ise, Dante’nin, ailesinin saygınlığını kaybetmesinden babasını sorumlu tutması gösterilmektedir.
Ancak Dante, şövalyelik payesine sahip olan dedesi Cacciaguida’dan sık sık bahsetmiş ve köklerinin Roma’ya dayandığını belirtmiştir.
Eğitimi
Eğitimi hakkında net bilgilere sahip olmadığımız Alighieri’nin, kendi kendisini geliştirdiği; astronomi, sanat ve felsefeyle ilgilendiği ve dönemin önemli isimleri tarafından düzenlenen toplantıları kaçırmadığı bilinmektedir.
İlk ve Sonsuz Aşkı Beatrice & Evliliği
Beatrice
Dante Alighieri, Vita Nuova (Yeni Hayat) isimli eserinde, Floransalı şövalyelerden biri olan komşularının kızı Beatrice’ye henüz 9 yaşındayken aşık olduğunu anlatmıştır. Yıllar sonra Beatrice’yi sokakta yeniden görmüş, ancak aşkını ona hiçbir zaman itiraf etmemiştir.
Beatrice’nin evlenmesinin ardından eserlerinde, evli kadınlara verilen Madonna ismiyle ondan bahsetmeye devam etmiştir. Beatrice 1290 yılında hayatını kaybettiğinde Dante, eserlerine de yansıyan büyük bir acı yaşamıştır.
Bedenimi Öylesine kaplamıştı ki kederim,
Yeni Hayat
Hıçkırıklara teslim olmuştu o anda sesim,
Ki söylediğim ismi işiten tek yerdi yüreğim.
Gemma
Henüz 12 yaşındayken, ailelerin anlaşması sonucunda Gemma di Manetto Donati ile sözlenen Alighieri, 1291 yılında evlenmiştir.
Bu evlilikten toplam 5 çocuğu olan Dante Alighieri, küçük kızına Beatrice ismini vermiştir. Bazı kaynaklara göreyse, Alighieri’nin yalnızca bir kızı olmuştur ve Antonia ismindeki kızı, rahibe olduktan sonra Beatrice ismini almıştır.
Dante’nin eserlerinde evliliğinden veya Gemma’dan bahsetmemesi, pek çok kişi tarafından evliliğinde mutsuz olduğu şeklinde yorumlanmıştır.
Stil Nuovo (Yeni Stil)
Dante, o dönemde yeni bir akımı olan; aşkın, şiirde yönelinmesi gereken tek amaç olduğunu ve şiirin, kişiyi soylu kıldığını savunan Stil Nuovo tarzında şiirler kaleme almıştır.
1295 yılında yayımlanan ilk eseri Yeni Hayat’ın odağında; Dante, aşk ve Beatrice vardır. Eser, aynı zamanda edebiyat tarihinin ilk otobiyografik eseri kabul edilmektedir.
Siyasi Kariyeri
Dante’nin yaşadığı dönemde, Floransa’da imparator tarafından desteklenen Ghibellinolar ile Papa tarafından desteklenen Guelfolar olmak üzere belli başlı iki parti bulunuyordu. Guelfolar, Beyazlar ve Siyahlar olarak ikiye bölünmüşlerdi. Beyazların başında Cerchi ailesi bulunuyordu ve zengin burjuva sınıfı tarafından destekleniyorlardı. Siyahların başında ise, Donati ailesi bulunuyordu ve grubun yanında, zanaatkar ve işçiler gibi halk sınıfı bulunuyordu.
Dante, 20’li yaşlarındayken Guelfo şövalyeleriyle birlikte Campaldino Savaşı’na katılmıştı. Eşinin ailesi Siyahlardan olsa da, o, Beyazların taraftarıydı.
Siyasete aktif olarak katılmak isteyen Dante Alighieri, o zamanlarda bilim ve felsefeyle ilgilenenleri de kabul eden Hekim ve Eczacılar Locası’na kaydolmuştu.
Aynı dönemde Papa da Siyahları destekliyor ve başta Beyazlar olmak üzere pek çok grubu rahatsız edecek şekilde, şehrin iç işlerine müdahale ediyordu.
Sürgün Kararı
1300 yılında yönetim Ghibellinolar’dan temizlenmiş ve Beyazlar reform hareketlerine başlamışlardı. Dante, iki aylık bir süreyle Floransa Hükümeti’nin başında bulunan altı kişilik kurula seçildi. Kurulla birlikte Papa’yla görüşmek için Roma’ya gitti. Kurul Roma’dayken Papa’nın desteklediği ve Fransa Kralı’nın kardeşi olan Charles de Valois Floransa’ya girdi ve Siyahları da yanına alarak Beyazların mallarına el koydu; çoğunu sürgüne gönderdi, bir kısmına idam cezası verdi ya da şehirden çıkardı.
Dante de asılsız suçlamalardan para cezasına çarptırıldı ve iki yıllık süreyle Floransa’dan sürgün edildi. Ayrıca artık devlet işlerinde çalıştırılmayacaktı. Bu suçlama ve kararları yolayken öğrenen Dante, suçlamaları kabul etmediği için şehre dönmedi. Dante’nin bu tavrı yetkilileri sinirlendirdi ve yaklaşık iki ay sonra, Floransa askerleri tarafından yakalandığı takdirde idam edilmesine karar verildi.
Sürgün Sonrası
Dante, 1311 yılında İtalya’yı işgal etmeye başlayan Lüksemburg Kralı VII. Henry’e mektuplar yazmış ve Floransa’ya savaş açmaya davet etmiştir. Kral, sürgün edilmiş Beyazların çoğunu geri çağırsa da, Dante’yi -büyük olasılıkla yazdığı mektuplar sebebiyle- çağırmamıştır. 1313 yılında kralın ölmesinden sonra ise, Beyazların Floransa’ya dönme umudu tamamen yok olmuştur.
Ölümü
Sürgünden sonra kısa süreli geziler yapmışsa da, hayatının çoğunu Ravenna’da geçiren Dante Alighieri, 1321 yılında burada hayatını kaybetmiştir.
Bazı kaynaklarda ölüm nedeni olarak sıtma gösterilse de, kesin olarak bilinmemektedir.
Mezarı, Ravenna’da bulunan Saint Francis Bazilikasındadır.
Eserleri
Bir daha doğduğu kente adım atmayan Dante, sürgün yılları boyunca hem felsefi hem de edebi eserler kaleme almıştır.
Dante’nin eserleri genellikle kronolojik olarak sıralanmamış, yazdığı dile göre sınıflandırılmıştır.
Latince Eserleri
- De vulgari eloquentia (Halk Dilinde Belagat)
- Monarchia (Monarşi)
- Epistulae (Mektuplar)
- Eclogae (Eklogalar)
- Quaestio de aqua et terra (Su ve Toprak Sorunu)
İtalyanca Eserleri
- Vita Nuova (Yeni Hayat)
- Rime (Şiirler)
- Convivio (Şölen)
- Il Fiore (Çiçek)
- La Divina Commedia (İlahi Komedya): Inferno (Cehennem), Purgatorio (Araf), Paradiso (Cennet)
BONUS
İlahi Komedya
Dante, dünya edebiyatının en değerli yapıtlarından biri olan İlahi Komedya’yı, 1307 ile 1317 yılları arasında kaleme almıştır.
Hristiyan öğretisinin ve hümanizminin ilk büyük ürünlerinden biri kabul edilen İlahi Komedya, yayımlandığı günden bu güne pek çok ressama, şaire ve yazara ilham kaynağı olmuştur.
İlahi Komedya, aynı zamanda modern İtalyanca’nın temeli kabul edilmektedir.
Ahirete yapılan bir yolculuğu konu alan eser, Cehennem, Araf ve Cennet olmak üzere toplam üç ciltten oluşmaktadır.