O, bir bedende iki insanı barındırıyor: Gündüzleri tam bir İstanbul beyefendisi olan Seyfi Dursunoğlu ve akşamları sahne şovlarında herkesi güldüren, Türkiye’nin ilk Drag Queen’i Huysuz Virjin.
Türk halkı onu çok sevdi, benimsedi ve her zaman saygıyla anıyor.
Huysuz Virjin, Türk televizyonlarının en eğlenceli, en renkli ve en aykırı yüzlerinden biriydi. Sivri dilliydi; konuklarıyla sürekli atışır, keskin zekasıyla herkesin düşündüğü ama söyleyemediğini dobra dobra söylerdi. Buna rağmen kimseyi kırmazdı.
Danslarıyla herkesi büyüleyen Huysuz Virjin, 1 Ekim 1932’de Trabzon’da doğan Seyfettin Dursun’du.
Çocukluğu ve İlk Gençlik Yılları
Seyfi Dursunoğlu kalabalık, muhafazakar bir ailede büyüdü. 6 yaşındayken ailesi ile birlikte İstanbul’a taşındı. Özel Boğaziçi Lisesi’nde okudu ve burada Zeki Müren’le arkadaş oldu. Müziğe olan ilgisini burada okurken farketti ve piyano çalmayı öğrendi. Daha sonra babasının isteği ile Heybeliada Askeri Deniz Lisesi’ne başladı, ama burayı sevmediği için bırakarak Haydarpaşa Lisesi’ne geçti.
Memuriyet Dönemi
İstanbul Üniversitesi İngiliz Filolojisi bölümüne kayıt yaptırdı. Bu yıllarda Beylerbeyi Kültür Cemiyeti’nde oyunlarda rol aldı. Askerlikten sonra, çalışma hayatına atıldı ve Sosyal Sigortalar Kurumunda 15 sene memur olarak çalıştı.
Bu dönemde çok maddi zorluklar çekti ve ek iş aramaya başladı. Böylelikle küçük kulüplerde ufak ufak sahne almaya başladı.
Huysuz Virjin Olma Hikayesi
Haldun Dormen bir müzikalinde Marilyn Dittrich rolünü ona verdi. Bu role o kadar yakıştı ki, hatta sahne sonunda doğaçlama espriler yaptı, şarkılar söyledi ve herkesin beğenisi kazandı.
Kadın rolünde sahne çıkmaya kararını böylece vermiş oldu.
Türk kültüründe eskiden beri var olan zenneyi günümüze uyarladı ve yaşlandığında dahi yapabileceği bir şova dönüştürmeye çalıştı. Kulüp 12’de her akşam büyük şovlar yaptı.
Sahne hayatının başlarında yaşadığı zorlukları”Annem beni doğururken çok inlemiş ben de Huysuz’u doğururken çok inledim” diyerek ifade etti.
Şovunun bütün kıyafetlerini kendisi tasarlıyor, dikildikten sonra da mutlaka ufak dokunuşlarla kendi zevkini ortaya koyuyordu.
Sahneye çıkmaya hazırlanırken yanında her zaman bir bardak viski bulundurur, bunun kendisini sahnede daha rahat hissettirdiğini belirtirdi.
Üne Kavuşması
Hiç iş alamadığı ve ‘galiba şovumun sonuna geldim’ dediği bir dönemde Ali Poyrazoğlu, Yeşil Kabare ismiyle kurduğu sahnede ona sahneye çıkması için teklif götürdü. Böylece Huysuz Virjin yeniden sahneye kavuştu.
O dönem çok ünlü ve kalburüstü insanların gittiği Günay Restoranı’nın sahibi Günay Tuncel birkaç kere şovunu izlemiş ve restoranında da şov yapması için onu ikna etmişti. Burada çok daha entelektüel insanlara hitap edeceği için önceleri biraz endişelenmişse de, izleyicinin beğenisini kazandı.
Şov yaptığı bir gün, içkili bir kadının kendisine laf attığı anda, kadına öyle bir cevap verdi ki, seyircileri kahkahaya boğdu ve böylelikle herkes hazırcevaplığı ile de tanışmış oldu.
Artık şovlarında seyircilerle, çalışanlara atışıyor, kimse onunla başa çıkamıyordu.
Seyfi Dursunoğlu’nun 45 yıllık sanat hayatında yaptığı bütün şovlar doğaçlamadır.
Televizyona Çıkışı
Huysuz Virjin, İzmir Fuarlarında büyük assolistlerle aynı sahneyi paylaşmıştır. Fakat tüm Türkiye’nin adını duyması, 1976’da Öztürk Serengil’in TRT’deki Gülünüz Güldürünüz yarışma programı ile olmuştur. Programda Öztürk Serengil’e verdiği esprili cevaplarla tüm Türkiye’nin ondan bahsetmesini sağlamıştır.
1970’lerde çıkardığı ilk kanto plağında Katina ve Alavera Dalavera gibi sevilen şarkıları seslendirdi.
Doğru Yoldan Ayrılanlar, Sarhoş, Nokta ile Virgül Paldır Küldür, Melek Yüzlü Cani, İstiyorum filmlerinde oynayan Seyfi Dursunoğlu, oyuncuk yeteneğini yeniden kanıtlamıştı.
Türkiye’nin en önemli modacılarından Yıldırım Mayruk’un defilesine bile çıkmıştır.
TV Programları
Televizyonda, Huysuz ve Tatlı Kadın isminde kendi televizyon şovunu yapmaya başladı. Daha sonra Huysuz Şimdi Hostes, Huysuz Show, Tatlı ve Huysuz Show programlarını da yaptı.
Deniz Seki ve İbrahim Tatlıses ile birlikte Popstar Türkiye programında jüri üyeliği ve Huysuz ile Dans Eder Misin yarışma programında sunuculuk yaptı.
Vefatı
Hep sahnede ölmek istiyorum demiştir, ama son dönemlerde televizyonda pek fazla sahne şovu yapamamıştır.
87 yaşında KOAH hastalığı ile mücadele eden Seyfi Dursunoğlu, 17 Temmuz 2020’de tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetmiştir.
Vasiyetinde, daha önceki açıklamalarına da uygun olarak, evini ve tüm maddi birikimini Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne bağışlamıştır.
Geride unutulmaz şovlar ve binlerce kahkaha bırakmıştır…
