1963 yılında, Tennessee ABD’de doğan Quentin Tarantino, tam ismiyle Quentin Jerome Tarantino, dünyanın en tanınan yönetmenlerinden biri. Aynı zamanda Oscar ödüllü bir senarist, yapımcı ve oyuncu.
Sinemaya küçük yaşlarında ilgi duymaya başlayan Tarantino, ilk senaryolarını, tiyatro oyunlarında da yer aldığı lise yıllarında yazmaya başlamıştır.
Lise öğrenimini yarıda bırakarak çeşitli işlerde çalışan Tarantino, özellikle video dükkanlarında çalışırken pek çok başarılı yönetmeni tanıma ve filmlerini izleme imkanı bulmuştur.
Liseyi bıraktıktan sonra oyunculuk öğrenmek için James Best’in tiyatro grubuna katılan Tarantino, Christopher Nolan ve Kevin Smith gibi Robert Redford’un kurduğu bağımsız sinema akademisi Sundance’te eğitim almıştır.
Oyunculukta kendini geliştirmek için Beverly Hills’te bulunan ve AllenGarfield’a ait olan Actor’s Shelter’e bir süre devam etmiş olsa da daha sonra senaristliğe yoğunlaşmıştır.
Tarantino’nun ilk profesyonel çalışması, 1987 yılında hem senaryosunu yazdığı hem de yönetmenliğini yaptığı My Best Friend’s Birthday filmidir. Fakat çıkan bir yangında filmin son halini içeren negatifler de yanmıştır.
Tarantino daha sonra aynı senaryoyu, Tony Scott’un 1993 yapımı True Romance filmi için yeniden yazmıştır.
Rezervuar Köpekleri ve Sonrası
1992 yılında, Reservoir Dogs (Rezervuar Köpekleri) filmini çeken Quentin Tarantino, filmin senaryosunu yazmış ve aynı zamanda Mr. Brown (Bay Kahverengi) karakterini canlandırmıştır.
Rezervuar Köpekleri, Tarantino’nun özgün sinema dilini ve tarzını ortaya koyduğu ilk film kabul edilmektedir. Ve sonraki Tarantino filmlerinin öncüsü olarak anılmaktadır.
Film, 1992 Sundance Film Festivali’nin açılış filmi olmuştur.
Rezervuar Köpekleri ile Tarantino, Amerikan sinemasının yeni Martin Scorsese’si olarak da anılmaya başlanmıştır.
1994 yılında, büyük ses getiren filmi Pulp Fiction’ı (Ucuz Roman) çeken Tarantino, filmin senaryosunda Elmore Leonard’ın The Switch kitabından esinlenmiştir.
7 dalda Oscar’a aday gösterilen filmle Tarantino, En İyi Özgün Senaryo dalında ödülü kazanmıştır.
Bağımsız filmlerin de gişede başarı gösterebileceğini kanıtlayan az sayıda filmden biri olan Pulp Fiction, Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye ödülünü de almıştır.
Tarantino, 1997’de Elmore Leonard’ın Rum Punch isimli romanını Jackie Brown ismiyle sinemaya uyarlamıştır.
2004 yılında Cannes Film Festivali’nde jüri başkanlığı yapan Quentin Tarantino, 2005’te Sin City (Günah Şehri) filminin bir bölümde özel konuk yönetmen olarak yer almıştır.
2004 yılında Jimmy Kimmel Live’ın bir bölümünü yöneten Tarantino, 2005’de CSI dizisinin izlenme rekoru kıran, 2 bölümlük sezon finalini de yönetmiştir.
Bunları 2007’de Death Proof (Ölüm Geçirmez), 2009’da Inglourious Basterds (Soysuzlar Çetesi), 2011’de Kill Bill: The Whole Bloody Affair (Kill Bill: Vol.3), 2012’de Django Unchained (Zincirsiz) ve 2015’de The Hateful Eight filmlerini izleyiciyle buluşturmuştur.
Quentin Tarantino, diğer filmlerinde de olduğu gibi, 2019 yılında çektiği Once Upon A Time in Hollywood’da Brad Pitt ve Leonardo Di Caprio gibi pek çok başarılı oyuncuyla çalışmıştır.
Bu filmin ardından çekeceğini duyurduğu Star Trek filminin ardındansa yönetmenliği bırakacağını açıklamıştır.
Quentin Tarantino Filmlerinin Özellikleri
- Doğrusal olmayan öykü akışı ve çapraz kurgu,
- Cesur diyaloglar,
- Görkemli, abartılı ve bol kanlı şiddet sahneleri,
- Şiddetin estetik olarak sunumu ve sıradanlaştırılması
- Pop kültür öğelerinin kullanımı,
- Birden fazla film türünün kullanımı,
- Reklam yapmamak amacıyla filmlerde ürün kullanılmaması ya da kullanılan ürünlerin hayali ya da kullanımdan kalkmış markalara sahip olması,
- Karakterler suç dünyasının içinde ya da kıyısında yaşaması.
Genellikle filmlerinde birden fazla müzisyenle çalışan Tarantino, The Hateful Eight filminde yalnızca İtalyan besteci Ennio Morricone ile çalışmıştır.
Tarantino Filmlerinin Dikkat Çekici Yanları
- Başrol karakterleri genellikle Cadillac ve Chevrolet başta olmak üzere General Motors araçları kullanırlar,
- Filmlerinin arasında bağlantı vardır. Kendi film evrenini yaratmış gibidir.
- Filmlerinin çoğunda Meksika Açmazı*’nı kullanır.
- Filmlerinde sıklıkla ünlü komedyenler de yer alır.
- Bagaj çekimini (trunk shot) yeniden popüler hale getirmiştir.
- Neredeyse tüm filmlerinde karakterlerin takma isimleri bulunur.
- Filmlerinin neredeyse tamamında abartılı yemek yeme sahneleri yer alır.
- Filmlerinin çoğunda küçük bir rol oynar.
- Filmlerinde tuvalet sahnesini sıklıkla kullanır.
- Karakterler birbirinden farklı etnik kökenlere sahiptir.
- Karakterler suç dünyasının içinde ya da kıyısında yaşar.
- Her filminde en az bir defa Wilhelm Çığlığı ses efektini kullanır.
*Meksika Açmazı (Mexican Standoff): Üç ya da daha fazla kişinin aynı anda birbirine silah doğrultması.