Gürol Ağırbaş Kimdir?
Türk bas gitarist, müzisyen Gürol Ağırbaş 1966’da İstanbul’da dünyaya gelmiştir. Ünlü perküsyonist Birol Ağırbaş’ın kardeşidir. Bugüne dek özgün üç adet “Bas Şarkıları” albümünün yaratıcısı olan Ağırbaş’ın müzisyen olarak yetiştirilmesinde en büyük pay, müzik dünyamızın ünlü davulcusu babası Salim Ağırbaş’a aittir.
Ağırbaş Ailesi
Ağırbaş ailesi, hatta sülalesi müzisyenlerle doludur. Gürol Ağırbaş’ın babasının yanında, dedesi İsmail Ağırbaş, eski caz ortamında saksofon çalarken, amcası Yüksel Ağırbaş da davul çalmaktadır. Abisi Birol Ağırbaş’sa, bilindiği gibi, müzik dünyamızın önde gelen perküsyoncularındandır.
Sanatçı, böyle bir ailenin içinde büyüse de lise mezuniyetine kadar müzikle hemen hiç bağı olmaz. Lise eğitimini Sultanahmet Endüstri Meslek Lisesi Döküm Bölümünde tamamlar. Bu mesleği icra etmekten vazgeçince, devreye müzisyen baba girip onu yönlendirir. Salim Ağırbaş’a göre bas gitar çalanların sayısı çok azdır ve oğlunu bu enstrümanı çalmaya ikna eder.
Müzik Kariyeri
Profesyonelliğe İzzet Uğurlu Orkestrası’nda adım atmıştır. Gerçek anlamda bir profesyonel ortama girişinde, yıllarca çaldığı İbrahim Şahin Orkestrası’nın payı çoktur. Sonrasında kurduğu caz-rock orkestrası müzik dağarcığının oluşup pekişmesinde önemli bir duraktır. Bu grupta Kerim Çaplı, Sinan Erkoç, Tarık Sezer, Cengiz Özdemir ve Turhan Üğrük gibi önemli müzisyenler vardır.
Gürol Ağırbaş adı, müziksever kesimlerce giderek duyulmaya başlar. Ağırbaş’ın iki-üç ay süren bir konservatuar deneyimi de olmuştur ama öğrenimini sürdürememiştir. Askerlik döneminde ordunun Armoni Mızıkası ekibinde görev almış, bu dönem onun için apayrı bir deneyim olmuştur. Ordu bünyesindeki moral ekibi olan Batı Müziği Orkestrasıyla Türkiye’nin dört bir yanını dolaşmıştır.
Bu süreçteki en önemli olay, müzik dünyamızın seçkin ismi Turhan Yükseler’le tanışması olmuştur. Sanatçı, askerlikten sonra Yükseler’in profesyonel grubuna katılmış; Çeşme ve Kuşadası’nda birçok organizasyonda yer almıştır.
Eurovision
“Boğaziçi” adlı bestesiyle Eurovision şarkı yarışmasına girip finale kalan sanatçı, genç yeteneğin farkına varan Onno Tunç tarafından Sezen Aksu için kurulan orkestraya davet edilmiştir.
Ayrıca uzun süre Kayahan, Nilüfer, Ajda Pekkan, Zülfü Livaneli ve Grup Gündoğarken gibi popüler isimlerle çalışmıştır.
1990 yılı Eurovision Şarkı Yarışması’nda “Gözlerinin Hapsindeyim” isimli şarkıyla Kayahan ile aynı sahneyi paylaşmıştır. Aynı dönemde Türk pop tarihi klasiklerinden olan, Demet Sağıroğlu’nun seslendirdiği Arnavut Kaldırımı isimli parçayı bestelemiştir.
Müzik serüveninde en önemli değişim süreci; 1989’da besteler üretmeye başlamasıdır. Müzisyen arkadaşlarıyla gidip spontane çaldıkları Sultanahmet Kare Caz Bar, Ağırbaş’ın ana müzik yapma durağı oldu. Burada henüz albüme dönüşmemiş besteleri çalmaya başlamıştır.
Vural Şerifoğlu, Aydın Karabulut, Ozan Doğulu, İskender Paydaş ve Tahsin Endersoy gibi önemli yol arkadaşlarıyla müzik çalışmaları yapmıştır. Yakın müzisyen arkadaşlarının desteğiyle bu besteler bir albüm tasarımına dönüşmüştür. Yapımcı Osman Bayşu’yla tanışmasının ardından albüm 1995 yılında ’Bas Şarkıları’ adıyla yayınlanmıştır.
Gürol Ağırbaş, kendine özgü bir stil oluşturmuş nadir müzisyenlerden biridir.
1996-1997 yılından itibaren yalnızca kendi grubuyla ve Ortaçgil Grubunda çalmayı seçmiştir. 2000 yılında Bas Şarkıları İki piyasaya çıkmıştır. Kendine özgü rafine ezgi anlayışı, gezindiği sayısız müzik türünden esinler yansıtmaktadır.
2010 yılında çıkardığı, unutulmaz film müziklerini Anadolu’nun sesiyle yeniden düzenlediği “Köprüler- Beyaz Perde” adlı albümünde on iki sinema filminden ilham almıştır.
Sanatçı, müzik dünyasından pek çok arkadaşının destek verdiği Bas Şarkıları 3 albümünü 2016 yılında piyasa çıkarmıştır.
