‘Kral’
Elvis Presley ya da tam ismiyle, Elvis Aaron Presley, dünyanın en tanınan ikonik yıldızlarından biri.
Şarkıcı, müzisyen ve oyuncu olan Presley, ölümünün üzerinden uzun yıllar geçmiş olmasına rağmen hala Rock’n Roll’un Kralı olarak anılmaya devam ediyor.
‘O harika bir insandı. Onun gibileri bir daha bulamayacağız. Onu kaybedince bir anda her şeyimi kaybettim sandım.’
Michael Jackson
Guinness Rekoru
8 Ocak 1935 günü Mississippi’de doğan yıldız, Guinness Rekorlar Kitabı’na 1956 ile 1996 yılları arasında, ABD müzik listelerinde en fazla hit parçası olan solo şarkıcı olarak girmiştir.
‘Elvis’i duyana kadar hiçbir şey beni bu denli etkilememişti. Eğer Elvis olmasaydı Beatles da olmazdı.’
John Lennon
‘Elvis the Pelvis’
Kral ve Rock’n’Roll’un Kralı lakaplarının yanı sıra Presley, Elvis the Pelvis olarak da anılıyordu.
Bu lakabın sebebi ise, Presley’in ilginç (ya da kiliseye ve muhafazakar kesimlere göre uygunsuz) dansıydı. Aynı zamanda lakap, argo bir ifadeyle, sanatçının yakışıklı ve seksi olduğunu ifade ediyordu.
Presley’in Müziği
Presley, siyah ve beyaz müziğini sesiyle bir potada eritmeyi başarmış, düzene karşı çıkan bir sanatçıydı.
Müzik tarzı alışılmışın dışındaydı. Şarkılarında Blues, Rock’n Roll, opera, popüler müzik ve kilise müziği gibi farklı türleri bir araya getiriyordu.
‘O, benzersiz bir sanatçıydı. Taklitçilerin arasında bir orijinal.’
Mick Jagger
Çocukluğu ve Gençliği
Elvis Presley, ilk solistlik deneyimini kilise korosunda kazanmıştı.
10 yaşına geldiğinde bir yetenek yarışmasına katılan Presley, rakiplerine kıyasla daha küçüktü ve şarkısını seslendirmek için bir sandalyeye çıkmak zorunda kalmıştı. Burada seslendirdiği Old Shep isimli şarkıyla ikincilik ödülünü almayı başarmıştı.
1946’da, ekonomik güçlükler içinde yaşayan aile Elvis’e bir bisiklet alamamıştı ama hayatını üzerine inşa edeceği gitarı ona hediye etmişti.
İlerleyen yıllarda küçük bar ve kafelerde sahne alan Elvis Presley, aynı dönemlerde ailesine destek olmak için kamyon ve tır şoförlüğü de yapmıştı. Hatta stilinin en dikkat çekici unsurlarından biri olan uzun favorilerini de, tır şoförlerine özendiği için o şekilde tuttuğunu söylemiştir.
Lise öğreniminin ardından, Blues müziğin yaygın olarak dinlendiği Memphis’te, arada bir siyahların barlarında sahne alan Elvis, bunu yapabilen tek beyaz olarak anılmıştır.
‘Bu oğlanın her şeyi vardı. Bakışları, hareketleri, idareciliği ve yeteneği vardı. Ve o bizim ve birçoklarının beğendiği gibi bakmadı. Onun konuşma tarzı, oyun tarzı… O gerçekten farklıydı.’
Carl Perkins
Müzik Kariyerinin Başlangıcı
Elvis Presley, 18 yaşına girdiğinde Memphis’in tek plak şirketi olan Memphis Recording Service’te (sonraki ismi Sun Records) deneme kayıtları doldurmuştur. Ancak şirketten geri dönüş alamamıştır.
Aynı dönemlerde siyah şarkıcılara kayıt yapan stüdyolar artarken Sam Philips şirketini farklılaştırmak için siyah gibi söyleyen beyaz bir şarkıcı arayışına girmiştir. Bu sırada aklına Presley gelmiş, ancak genç şarkıcının yorumunu beğenmemiş ve profesyonellerle çalışmasına karar vermiştir.
Presley, gitarist Scotty Moore ve kontrbasçı Bili Black’le çalışmaya başlamıştır. Bu çalışmanın sonucunda Philips, Presley’i yine beğenmemiştir. Ancak Big Boy ve That’s All Right şarkılarını gitarıyla seslendirdiğini tesadüfen duyan Arthur William tarafından kabul edilmiştir.
That’s All Right şarkısının yorumuyla ünlenmeye başlayan Presley, siyah müziği yapan bir beyaz olarak eleştirilse de kısa sürede herkes tarafından tanınır hale gelmiştir.
‘Rock’n Roll’
Diskjokey Alan Freed tarafından Presley’in müziği, siyah argosunda cinsel ilişki anlamına gelen Rock’n Roll olarak isimlendirilmiştir. Böylece, rhythm blues ve rockabilly müzik türleri de bu ismin altında birleşmiştir.
Bu isim, pek çok insan tarafından olumsuz karşılanmış ve Presley’in müziği ‘şeytanın müziği’ olarak nitelendirilmiştir.
‘Ben sadece onun bir hayranı değilim; ben onun kardeşiyim. O, benim iyi olduğumu söyledi; ben, onun iyi olduğunu söyledim. Bu konuda hiç tartışmamız olmadı. Elvis çalışkandı, kendisini adadı, ve Tanrı da onu sevdi. En son Graceland’da birlikte iken bir İncil şarkısı olan Old Blind Barnabus’u söyledik. Onu seviyorum ve cennette onu görmeyi umarım. Onun gibi bir başkası olmayacak.’
James Brown
1950’li Yıllardan Sonra
Tarzı, dansı, isyankar tavırları ve müziği sebebiyle polis eşliğinde konserlere çıkan, FBI tarafından gözetim altında tutulan, komünist ülkelerde yasaklanan ve kilise vaazlarında olumsuz şekilde ismi geçen sanatçıda zamanla paranoya belirtileri başlamıştır.
Ayrıca komplo teorilerine de ilgi duyan Presley, birilerinin onu öldüreceği kaygısıyla silah taşımaya başlamıştır.
1958’de annesinin kaybının ardından psikolojik destek almaya başlamış ve kullandığı ilaçlarla beraber uyuşturucu kullanımına da yönelmiştir.
1959’da askerlik görevi için Almanya’ya giden Presley, orada tanıştığı bir asker kızına aşık olmuştur. 1967 yılında evleneceği Priscilla ile ilişkisi Almanya’dayken başlamıştır.
Ölümü
16 Ağustos 1977’de kalp yetmezliği sebebiyle hayatını kaybeden Presley’in Graceland’daki evi daha sonra müzeye dönüştürülmüştür.
‘Kalbin atmayı kestiğinde içinde olanı bilmenin dünyada bir yolu yok. Tüm dünya sarsıldı. Senden geriye yeller esiyordu.’
Robbie Williams
Kısa Kısa
- Yaşamı boyunca 30’un üzerinde filmde rol almıştır.
- Ray Orbison’a hayranlığı, Presley’in kumral saçlarını siyaha boyatmasına sebep olmuştur.
- 1957’de Kanada’da verdiği konser dışında yurtdışından gelen hiçbir konser davetini kabul etmemiştir.
- Sanatçı kimliğinin yanı sıra hayırseverliğiyle de tanınmıştır. Özellikle sağlık kampanyalarının en büyük destekçilerinden biri olan Elvis Presley, hayır kurumlarına büyük miktarlarda bağışlar yapmış ve insanların borçlarını ödemiştir.