Transhümanizm’in Doğuşu
“Doğadaki her şey insan için vardır, insan haricindeki şeylerin değeri sadece insanlara sağladıkları fayda kadardır.” Aristo’nun antroposantrik (insan merkezci) yaklaşımı Hümanizm’den itibaren insanların temel görüşlerinden biri olmuştur.
Kendini tabiatın merkezine koyan insanlar daima ölümsüzlüğü bulma, büyü ve simya gibi yollarla daha üstün beceriler geliştirmeye çalışmışlardır. Giderek ilerleyen bilimsel gelişmeler ve teknolojik ilerlemelerle insan kendi tabiatının sınırlarını zorlamaya ve bedeninin ulaşacağı nihai noktaya gelmeyi amaçladı. Böylece Transhümanizm düşüncesinin temelleri atılmaya başladı.
1957’de Transhümanizm (geçiş insanı) kelimesini kullanan ilk kişi biyolog Julian Huxley oldu. Kelimenin modern bir terim olarak kullanılması ve bir hareket olarak ortaya çıkması ise, 1980’lere dayanmaktadır.
Transhümanizm
Hümanizm’den Posthümanizm’e geçiş aşaması olan Transhümanizm gelişen teknolojiyi kullanarak insanın fizyolojik ve zihinsel kabiliyetlerini geliştirmesi ve ihtiyarlama, hastalanma gibi istenmeyen ya da önemsiz görülen yönleri ortadan kaldırmasını amaçlayan bir akımdır.
Superhumans
Her şeyi ile süper olmayı hedefleyen Transhümanizm daha çok süper zeka, süper yaşam süresi ve süper sağlık üzerinde durur. Bu üç aşama ile insanların artık ölmeyen, hastalanmayan ve süper zeka olan birer superhuman’a dönüşeğini iddia eder.
Transhümanizm’in Kökeni
Transhümanizm’in tarihî, mistik/gnostik kökenleri Yahudi Kültüründeki golemlere, Roma efsanelerine, Eski Yunan’daki tanrı ve yarı-tanrı insanlara ve Kabalacıların tanrı-insan metaforu gibi mistik ve kültürel mantalitelerine uzanmaktadır.
Übermensch-Evrim-Öjeni
Transhümanizm fikri doğrudan veya dolaylı olarak Nietzsche’nin Übermensch (üstün insan), Neo-Darwinci olarak Darwin’in tekâmül nazariyesi (evrim) ve Russel Sir Francis’in öjeni (sağlıklı cenin) teorileriyle ilişkilidir.
H+ (Humanity +)
Transhümanizm’in insan modeli Transhüman yani “H+” şeklinde nitelendirilir. Bu insan genetik mühendisliği, psikofarmakoloji, geç yaşlandırıcı terapileri, sinirsel arayüzleri, interfaces robotları, hafıza artırma ilaçları, giysi bilgisayarları ve bilinçsel teknikleri kullanmasından dolayı insanın en gelişmiş şeklidir yani bir Posthümandır.
NBIC
İnsanlığın Transhümanizm sürecinde kullanacağı bilim ve teknolojinin imkânları NBIC yani nanoteknoloji, biyoloji, iletişim (enformasyon) ve bilişsel başlıkları altında ele alınmaktadır.
Thümanistler ve Sahaları
Transhümanizm disiplinler arası bir akım olduğu için otomasyon, robotik, sibernetik, elektronik ve yapay zeka (AI) alanında şirketler, kulüpler ve buralarda istihdam eden bilim insanları, fütüristler, fizikçiler, filozoflar ve çeşitli meslek grupları Transhümanite
doğrultusunda çalışmalar yapmaktadır. Transhümanzm’in önde gelenleri Ray Kurzweil, Aubrey de Grey, Max More, Zoltan Istvan ve Nick Bostrom gibi isimlerdir.
Beyazperdede Transhümanizm
Sinema ve roman Transhümanist hayal, imkân ve sorunların değerlendirildiği en önemli alanlardır.
Marvel’in süper güçlü süper kahramanları, Transformers filmlerinde harika mafsalları olan robotlar Transhümanist hayalleri yansıtmaktadır.
Ex machina, I Robot, Transendence, Chappie ve Matrix gibi filmler Transhümanizmin’in imkân ve olası tehlikesini göstermesi bakımından önemlidir.
Transhümanizm’den Posthümanizm’e
Günümüzde Transhümanizm ile ilgi çalışmalar edebiyattan sanata, beyaz perdeden teknolojiye hayatın her alanında devam ediyor ve şirketler tarafından dev yatırımlar yapılıyor. Devletler tarafından hukuki düzenlemeler yavaş yavaş başlamış durumda. Transhümanist çabalar ne kadar başarı olacak yaşayarak tecrübe edeğiz.