Satranç ile satış ve pazarlama sektörü arasında bağ kurmak zor değildir. Temelde aynı stratejilere bağlı kalarak kazanmayı sağlar. Satrançta iki yolla başarı kazanırsınız, ya rakibinizin sizden kötü olmasını beklersiniz ya da siz rakibinizden daha iyi olursunuz. Birinci yolu tercih ettiğinizde, kazandığınızı düşündüğünüz anda yok olursunuz. Sürdürülebilir başarı isteyenler, sadece ikinci yol ile bunu sağlayabilirler.
Satranç bir akıl oyunudur birden fazla strateji üretmeniz gerekir. Duyguların da, şansın da hamlelerde başarı payı yoktur. Temel nokta, akıllı hamlelerle hedefe ulaşmaktır. Satış ve pazarlama sektöründe de programsız ve ön çalışmasız olmak, sizi başarıya götürebilir mi?
Hamleleri yaparken bütün taşların bir önemi vardır ve bir oyunu tek bir piyon sayesinde kazanabilirsiniz. Satışa yönelik şirketlerde de, doğru kurulmuş kadroların çalışanların tamamının, pozisyonuna, kıdemine bakılmaksızın önemi büyüktür.
Satrançta oyuna başlamadan önce, oyuncunun kazanacağına inanması ve kendisine güvenmesi çok önemlidir. Satışta da kendisine, ekip arkadaşlarına, ürünlerine ve şirketine güvenmeyen kişilerin başarısından söz edilemez.
Bazen piyonlar yetersiz kalabilir. Bu durumda son kareye gelerek piyonu terfi ettirir ve vezir yapabilirsiniz. İş hayatınızda da, kendinizi ne kadar iyi tanırsanız, zayıf yönlerinizi geliştirebilirseniz daha güçlü duruma geçersiniz. Sizin göremediğiniz zayıf ve eksik yönlerinizin gelişiminde şirket ön plandadır. Bu konuda size yapacağı desteklerle piyondan vezire geçmenizi sağlar.
Satrançta sadece savunma yaparak kazanmanız mümkün değildir. İş hayatınızda da karşınızdaki rekabetin esiri olmuşsanız sadece rakip hamleleri ile uğraşmak zorunda kalırsınız. Özgün projeler, stratejiler oluşturarak savunmadan çıkmalı, rakibinizi savunmaya çekebilmelisiniz. Satrançta rakipleri savunma durumunda bırakmak her zaman şah çekebilme avantajını sağlar ve böylece, rakibinizi mat edebilirsiniz.
Satranç, oyun tahtası üzerinde bütün oyuncuların uyumlu çalışmaları ile kazanılır. Vezir piyonları korumuyorsa, kaleleriniz köşesinde bekliyorsa, atlarınız tek başına desteksiz atağa geçiyorsa yenilirsiniz. Bu yüzden şirketlerde yönetici çalışan veya departmanlar arası uyum son derece kritiktir. Bu iş takım oyunudur, bir piyon, bir at, bir kale kendi için oynamaz, maçı kazanmak için görevini yapar.
Yıl sonunda hedeflerine ulaşamayan şirketlerde başarıdan kim bahsedebilir? Galibiyette başarı sadece şahın değil, tüm oyuncularındır. Hedeflerine ulaşan şirketlerde, herkes için görevini yerine getirmenin vermiş olduğu başarı duygusunu görebilirsiniz.
Oyun bitmeden sonuç için bir şey söyleyemezsiniz. Bu kadar rekabetçi, dinamik ve değişken iş yaşamında, her gün ve her saat farklı bir durum ile karşı karşıya kalınabilmektedir. Kim, bu durumlarda hazırlığı daha iyi ve motivasyonunu yüksek tutuyorsa, o kazanır. Sabır, çalışmak ve sonuna kadar mücadele her şeydir.
Satrançta adil bir oyun için tarafsız bir hakemin olması ve kuralların baştan belli olması ayırıcı bir faktördür. Yaşamda ise, paranın hükmünün çoğu zaman tüm etikliği ve adaleti ortadan kaldırdığını görmekteyiz. Bilinen diğer bir gerçek ise, doğru olanı yapanın, sonunda hep kazandırdığıdır.