Bu doğal karışım sizi ayağa kaldıracak.
Ne yazık ki bir şeyin doğal olması, faydalı olduğu anlamına gelmiyor.
Bir tanıdığımda işe yaradı, gibi cümlelerle ya da uzun uzun hikayeler anlatılarak tavsiye edilen doğal karışımlar ve ilaçlar, verebilecekleri zararlar düşünülmeden fütursuzca önerilebiliyorlar. Ancak belirtmekte fayda var; doktorlar, hastalarına yardımcı olacağını bildikleri bitki ve baharatlar gibi doğal ürünleri önerir ya da tavsiye sorulduğunda yönlendirirler.
Bu yüzden komşunuzun ya da arkadaşınızın önerilerini denemeden önce bir doktora danışmanın en doğrusu olacağını unutmamalısınız.
Kanseri iyileştiriyoruz.
Sık sık karşılaştığımız komplo teorilerinden biri, kanser gibi hastalıkların çözümünün bulunduğu, ancak ilaç şirketleri tarafından gerçeğin halktan gizlendiğidir. Bu söylemler, genellikle bir takım ot ve bitkilerle hastalıkların tedavi edilebileceğinin iddia edilmesiyle devam ediyor.
Çok sayıda sağlık sorununun tedavisinde çeşitli bitkiler ve baharatlar destekleyici veya iyileştirici olarak kullanılsa da, kanser ve AIDS başta olmak üzere bazı hastalıkların henüz etkili bir tedavisi bulunmuyor.
Kırık, Çıkık ve Fıtık Tedavisi
Geçmişte kırık ve çıkık durumlarının yanı sıra bel ve boyun fıtığı gibi çeşitli sağlık sorunlarını çözdüğünü iddia eden kişilere sıklıkla rastlanabiliyordu. Bugün, hala, bu tür fiziksel sorunları alternatif yöntemlerle tedavi ettiğini iddia eden kişilerle karşılaşabiliyoruz.
Fiziksel bir rahatsızlığınıza çözüm bulmak için alternatif yolları denemek yerine, fizyoterapistler ve ortopedistler gibi uzmanlara başvurmanız gerektiğini unutmayın.
Placebo Etkisi
Günümüzde sıklıkla başvurulan, kimi zaman da oldukça rahatlatıcı olduğunu duyduğumuz; ancak bilimsel olarak faydası kanıtlanmamış birçok alternatif yöntem bulunuyor.
Bu tür yöntemlerin insanlara iyi gelme sebeplerinin başında ise; motivasyon, beklenti ve şartlanma gibi unsurlarla ortaya çıkan plasebo etkisi geliyor.
Detoks
Ödemden ya da bedeninizde biriken kirlilikten, internette gördüğünüz tarifleri uygulayarak ya da satın aldığınız birtakım içecekleri içerek kurtulamazsınız. Sağlıklı bir insan bedeni, kendini her an yenilemeye devam eder ve herkesin ihtiyacı birbirinden farklıdır.
Vücudunuzla ilgili ters giden bir şeyler fark ettiğinizde ya da daha sağlıklı yaşamak için adım attığınızda, diyetisyenler başta olmak üzere uzmanlarla ‘size özel’ bir program hazırlamanızda fayda var.
Kuantum Zayıflama Yöntemi
Öncelikle kuantum meselesinden başlayalım. Burada, fizik bilimindeki kuantumdan değil, kişisel gelişim ile ilgilenenlerin aşina olduğu kuantumdan bahsediyoruz: Evrene mesaj gönderiyorsunuz o da size istediğiniz şeyi veriyor. Konunun özeti kabaca bu şekilde yapılabilir. Buna inanabilirsiniz. Ancak, herhangi bir şeyin sadece isteyerek, çabalamaksızın gerçekleşeceğini düşündüğünüzde kendinizi “kandırılmış” hissedebilirsiniz.
Diğer yandan ana konumuz, tuhaf zayıflama yöntemleri. Normalde bu konuda destek alınacak kişi, diyetisyenler ve doktorlardır. Onların tavsiyeleri ve araştırmaları doğrultusunda “sağlıklı” zayıflama yöntemlerine gidilmesi gerekir. Diğer zayıflama yöntemleri hormonlarınıza ve homoestatik (her vücudun kendine özgü biyolojik sistem dengesi) dengenize zararlar verebilir ve zayıflayacağım diye sağlığınızdan olabilirsiniz.
Kuantum zayıflama yöntemi başlığını ise, evrenden zayıflamayı dileyip fast-food restoranlarından beslenmeye devam eden ve kilo vermeyi bekleyenler için seçtim.
Bu çocuğun içine cin kaçmış.
Geçmişte cinlendiği söylenen birçok insanın çeşitli mental ya da psikolojik sorunla karşı karşıya olduğunu bugün biliyoruz. Genelde epileptik bozukluklar, kardiak anomaliler ve duygusal bozukluklar ile birlikte görüldüğü için çocuklar hocaya götürülürdü.
Neyse ki bugün, ‘cinlenme semptomları’ gösterdiği düşünülen kişiler, büyük ölçüde psikolog ve psikiyatrlara yönlendiriliyorlar.
Aşı otizme neden oluyor!
Geçmiş yıllarda yapılan bir araştırma, aşının otizme sebep olduğunu göstermiş ve bu bilgi, bir anda gazetelerde yayımlanarak yayılmıştır. İnsanların bu habere sorgulamadan inanması, “toplu histeri” oluşmasına yol açmıştır. Üstelik bu araştırma sonuçlarının hatalı olduğunu ortaya koyan 3000’den fazla yeni araştırma yapılmış olmasına rağmen…
Konunun alternatif tıp ile alakası ise, insanların aşının yerine ne koyacakları ile ilgili. Bitkisel ilaçlar mı ya da gıda takviyeleri mi…
Tedaviye inanmazsanız, tedavi etkili olmaz.
Ağrı kesiciye inanmasanız da ağrınız geçer. Aşının etkisine inanmasanız da, bağışıklık sisteminizi güçlendirmek için adım atmış olursunuz. Yerçekimine inanmıyor olsanız da, kendinizi yüksek bir yerden boşluğa bırakırsanız yere düşersiniz.
Tedavi yöntemine, ilaçlara inanmasanız da iyileşirsiniz. Tedaviye inanmak, semptomların geçmesine yardımcı olan plasebo etkisini oluştursa da, iyileşmeniz üzerinde etki sahibi değildir.
Size nazar değmiş, kurşun dökmemiz lazım.
Son maddenin biraz “batıl” olduğunu ve alternatif tıp ile bir ilgisinin olmadığını düşünebilirsiniz. Fakat bu yöntemin nelerde kullanıldığına baktığınız zaman “alternatif tıp”la ilgili olduğunu anlayabilirsiniz.
Geçenlerde, sabah programlarından birine konuk olan bir hanımefendi, kurşun döktükten sonra her ağrının geçeceğini iddia etti. Bununla da yetinmedi, eğer psikolojik bir rahatsızlığınız varsa, size nazar değmiş olduğunu ve kurşun dökerek sizi tedavi edebileceğini de ifade etti. Burada söyleyince belki komik geliyor ancak, bir “psikoloğun” bile gittiğini öğrenince cahil/bilgili fark etmeksizin insanların buna inandığını anladım. Kurşun dökmenin nasıl yapıldığını izlemiş biri olarak, bu işin geçmişteki ateşin etrafında dans etme ritüelinden pek de farklı bir şey olmadığını söyleyebilirim.
Yoksa, tedaviye mi inanmam gerekiyor? 🙂