Standart, mükemmele yaklaştı
İş yapma standartları o derece iyileştirildi ki; ortalama, sıradan, ağırlıklı olarak durağan veya şöyle diyelim; sanayi çağının düşünme alışkanlıklarından kurtulamamış, yaratıcı ol(a)mayan bir zihin yapısı ile yer bulamayacağınız bir piyasa kuruldu veya bu piyasanın tam olarak çalışmasına az kaldı.
Yaratıcı ve analitik olmadan, iş gücüne katılımınız neredeyse imkansız.
En iyisi, en iyi olmak ya da en iyi olmak için çalışmak
Sizi, işinizi yaptığınız alanda, kendi alanının en iyisi olarak bulabilir miyim? Dikkat! Siz kendinizi, kendi alanınızda en iyi olarak görebilirsiniz, ama ben bundan bahsetmiyorum. Bir başkasının referansından bahsediyorum. Böyle bir referans almaya kalksam, sizin için “evet çok iyi birisidir…” mi der, yoksa “o zaten kendi alanında çok başarılı hatta en iyisi dahi diyebilirim” mi der?
Tüm pazar, ikinci referansı toplayabilen kişilerden oluşacak. Otobüs şoförü de olsanız, psikolog da olsanız, satıcı da olsanız ayırdetmesizin hem de…
Esnelik
Pandemi döneminde olduğu gibi, normal dediğimiz hayat akışı içerisinde, siz işinizi yaparken mesai saati diye bir kavramınız artık yok. Aslında cep telefonları çıktığından bu yana yoktu, ancak şimdi çok daha belirgin. Yöneticiyseniz, size özel bir oda yok. Toplantı severlerdenseniz, uzun ve amaçsız toplantı yok, üstelik olan da kayıtlı…
Eğitim de yok
Benim de içinde yer aldığım “Kurumsal Eğitimler” modası ya söndü, ya da sönmek üzere. Tamamen ortadan kalkmayacak, fakat düzenli bir şekilde; yok efendim iletişim eğitimi, dur bir sunum yapacağım öncesinde sunum teknikleri öğreneyim gibi kişisel yararı olan eğitim programlarını kendi kendinize öğrenmek zorundasınız. Herhalde bunu nasıl yapabilirim diye sormayacaksınız?
Deneyim de yok
Eğer amacı ve niteliği karşılıyor; esnekliğe uygun, iş sonuçlarını beklentinin ötesinde oluşturabilecek yeteneğe sahipseniz; hangi okuldan mezun olduğunuz, önceki iş hayatınızdaki tecrübeler gibi gereksiz süreçler hiç ama hiç canınızı sıkmayacak. Fakat unutmayın ki; yetenek ve karakter ile beraber çalışma uyumu daha fazla sorgulanacak.
Hizmet deneyimi var
Geçmişin 360 derece performans değerlendirmesine benziyor. Fakat halkaya bir de sizden hizmet alanlar eklendi. Sizden hizmet alanlar, iş yapma şekliniz, sonuçları üretme tarzınız, bu sonuçlar üzerine ne derece düşündüğünüz veya hiç düşünmediğinizi değerlendirecek. Sonuçları da; sizinle çalışmayı düşünelim mi, yoksa hiç düşünmeyelim mi olarak algılayabilirsiniz.
Patron da yok
Bir zamanlar CEO olmak için can atanlar; öyle bir zaman gelecek ki, olmayı düşündüğü en son pozisyon CEO olmak olacak. Çünkü bu fonksiyon hem anlamsızlaşacak hem de değersizleşecek. Kişi, ya kendi lideridir ya da değildir. Sorumluluk üstlenmenin yanı sıra bu sorumlulukları “en az” kendinden beklendiği kadarını kaşılayanlar, beklenti ötesine taşıyabilenler ve atalet sahibi olanlar şeklinde bir ayrıma gidiliyor. Ve bu ayırımı, patron yapmıyor, siz yapıyorsunuz. Aslında düşünecek olursanız; hep böyleydi, fakat sonuçlardan kaçınma gibi bir lüksümüz vardı. Artık bu gerçekten büyük bir lüks. Sizi yönetmek için bir “patron”a ihtiyaç varsa, ortada (yönetici olamamış) bir idareci ve büyük bir sorun var demektir.
İşin güzel tarafı
Ücretlendirme ise, tamamen (ve amiyane tarifi ile) “Ne kadar ekmek, o kadar köfte” oldu veya bu da bir iki seneye olmak üzere. İş anlaşmaları da, sizin sorumluluk almaya ne kadar yetkinliğiniz ve yeteceğiniz var ise, bu değerler üzerinden gerçekleşecek. Nasıl bir hayat sürmek istediğinize karar verecek kişi sizsiniz. Bu, bana kalırsa, “çok çalış” anlamına gelmiyor, “daha isabetli kararlar vermelisin” anlamına geliyor.
Kovulmak da yok
Ben bu zevki, yirmi senelik iş hayatımda iki kere yaşadım. Müthişti. En azından bana çok şey kazandırdı. Bir deneyim ve hayat öğretisi olarak ve kendimi sorgulamak anlamında yarattıkları fırsatlar anlamında müthişti. Bundan böyle, sizi uzun bir süre (ki uzun süreden kasıt sadece bir yıl!) bağlayan sözleşmeler olmayacak. Günlük, haftalık veya bol kazançlı işler artık aylık olarak ele alınacak ve ücretlendirilecek. Size şimdiye kadar olan kısım çok uçuk kaçık gelmiş olabilir ve bununla birlikte NASIL kısmının da mantığı zihninizde oturmamış olabilir. O halde, sıradaki maddeye geçelim çünkü kalan cevaplar orada.
Akılınıza yatmayan tüm soruların tek kelimelik cevabı: BLOCKCHAIN
İster inanın ister inanmayın; bir iş vermenin mantığı (aklınıza oturması açısından ve kabaca) internetten yemek sipariş verme mantığı ile çok benzer olacak. Restoranı seç, yeni ise yorumları oku, mevcut değerlendirmelere bak (hız, lezzet, şikayet yönetimi, hizmet verme şekli, vb.) senin istediğin varsa seç, kabul ettiğin koşulları (ücreti) nasıl ödeyeceği belirle ve hizmete, karşılıklı belirlenmiş ortak şartlarda kabulünü beyan ederek ulaş.
Bu 2021 için ilginç, 2025 için demode bir yazı olacaktır. Ve bunun farkındayım.
