Taş plaklardan CD’lere uzanan, 97 yıllık müzik dolu bir yaşam…
1918 yılında, Cumhuriyet’in ilanından 5 yıl önce dünyaya gelen Müzeyyen Senar, 2015 yılında zatürre teşhisiyle yatırıldığı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde, dostu Cem Karaca’yla aynı tarihte, 8 Şubat günü hayatını kaybetti.
Müzik dünyasının en tanınan, en sevilen ve en güçlü isimlerinden biriydi Senar ve yaşamının neredeyse 80 yılı sahnelerde ve stüdyolarda geçmişti.
Babasından ayrılan annesi, 1927 yılında İstanbul’a kardeşleri ve akrabalarının yanına gitti. Senar da 3 yıl sonra annesinin yanına.
Hem Türk müziğiyle hem de Üsküdar Musiki Cemiyeti’yle İstanbul’da tanışan Müzeyyen Senar, 1926 yılında konservatuvarlarda Türk müziği eğitimi kaldırıldığı için, bu alanda akademik eğitim alma şansı yakalayamadı.
Müzik eğitimini Anadolu Musiki Cemiyeti’nde sürdüren Senar’ın öğretmenleri arasında kemençe üstadı Kemal Niyazi Seyhun Bey, Udi Hayriye Hanım, Sadettin Kaynak, Lemi Atlı ve Mustafa Nafiz Irmak gibi dönemin önemli isimleri bulunmaktadır.
16 yaşına geldiğindeyse artık tanınan ve aranan bir ses olmaya başlamıştır.
17 yaşına geldiğinde, hayranı Ali Senar’la evlenen Müzeyyen Senar, ömrü boyunca bu soyadını kullanacaktır.
1923 yılında, 24 yaşındayken ikinci evliliğini Galatasaraylı futbolcu Ercüment Işıl’la yapmıştır. Işıl’la olan evliliğinden iki çocuğu olmuştur.
Işıl’la olan evliliği sonlandıktan sonra, 1953 yılında Suudi Arabistan Büyükelçisi Tevfik Hamza Bey’le Beyrut’ta yıldırım nikahıyla evlenmiştir. Ancak, Suudi Arabistan hükümetinin bu evliliği onaylamaması sonucunda Senar ile Tevfik Hamza Bey ayrılmak zorunda kalmışlardır.
1958 yılında, İstanbul Valisi Ethem Yetkiner’le tanışan Senar, ününü ve sanat yaşamını tehlikeye atarak darbe tutuklusu Yetkiner’in yanında olmuştur.
Senar, 1932 yılında İstanbul Radyosu’nda şarkı söylemeye başlamıştır.
Programı dinleyen ve İstanbul’un en büyük gazinolarından biri olan 10. Yıl Belvü Gazinosu’nun sahibi İbrahim Dervişzade, Senar’ı, 1933 yazının yıldızlar programına almıştır.
İlerleyen yıllarda İstanbul’un pek çok ünlü gazinosunda sahne alan Senar, sahneye çıkmak için ‘solo’ şartı koşan ilk sanatçıdır.
1936 yılında, 18 yaşındaki Müzeyyen Senar’ın ünü tüm ülkeye yayılmaya başlar.
Aynı yılın Aralık ayında ise, Dolmabahçe Sarayı’na davet edilir. O gece sabaha kadar Mustafa Kemal için şarkılar söyleyen Müzeyyen Senar, 1938 yılının Haziran ayına kadar Atatürk tarafından pek çok davete ve eğlenceye çağrılır.
1938 yılında, Ankara Radyosu kurulduğunda yayın yapan ilk sanatçılardan biri yine Müzeyyen Senar olmuştur.
Senar, 1941 yılına kadar radyo programı yapmayı sürdürmüştür.
Zengin bir repertuvara sahip olan ve pek çok türde eser seslendiren Senar, Safiye Ayla’yla birlikte Sadettin Kaynak, Şerif İçli ve Selahattin Pınar’ın eserlerini ilk seslendiren sanatçılardandır.
İlk yurtdışı konserini Paris’te veren Senar, radyo programları yapmasının ve müzikhollerde sahne almasının yanı sıra çok sayıda taş plak doldurmuştur.
Son konserini 1983 yılında İstanbul Bebek Gazinosu’nda veren Senar, sonrasında nadir olarak özel davetlerde şarkı söylemiştir.
2004 yılındaysa, Sezen Aksu tarafından düzenlenen 73. Sanat Yılı konserinde kısa bir süre sahneye çıkmıştır.
BONUS I
Değerli sanatçı, 1998 yılında, Devlet Sanatçısı unvanını ve Cumhuriyet’in Divası lakabını almıştır.
BONUS II
Öğrencisi Bülent Ersoy, Müzeyyen Senar anısına 30 Ekim 2009 tarihinde ‘Cumhuriyet’in Divası: Müzeyyen Senar’ sergisini açmıştır.
Senar’ın yaşamıyla ilgili daha detaylı ve dönemin müzik dünyasıyla ilgili daha fazla bilgi edinmek için Radi Dikici tarafından yazılan ‘Cumhuriyet’in Divası: Müzeyyen Senar’ kitabını da okuyabilirsiniz.