Nereye bakarsan oraya gidersin.
Motosiklete gidon yön vermez, veremez. Motosiklete yön veren şey, beden hareketinizdir. Yani, motosikletin gitmesini istediğiniz yöne doğru vücudunuzla verdiğiniz eğim, hızınız ve bakışınızdır.
Motosiklet, baktığınız yöne gider. Yanlış yöne bakarsanız doğru yere gidemezsiniz. Viraja girdiğinizde bakışınız viraj çıkışına doğru olmazsa, viraj içinde zorlanırsınız.
Biz profesyoneller, fırsatlardan çok tehditlere bakarsak kariyer dediğimiz plan, bir anda bizi zora sokan bir yolculuğa dönüşebilir. Çünkü, tıpkı motosikletteki gibi karşımıza hangi an ne çıkacağını bilemeyiz. Bu yüzden sürekli ileri bakmalıyız. Tehdit odaklı değil, fırsatları görecek şekilde.
Motosikletin düzenli bakımını yapmazsan yolda kalmak sürpriz olmaz.
Kişinin yapacağı en değerli yatırım kendine yaptığı yatırımdır. Eğer siz kendinize zamanında (zamanı geçmeden) doğru yatırımları yaparsanız, sonuçları da ona uygun şekilde alırsınız. Fakat bakımları aksatır, nasıl olsa gidiyor diye düşünüp gerekli kontrolleri ertelerseniz, yolda kalmak sürpriz veya talihsizlik olmayacaktır.
Motosiklet işi, gönülden yapılması gereken bir iş, işiniz gibi.
Gerçek ve sizi tatmin edecek sonuçları, sadece emeğinizi ortaya koyarak elde edemezsiniz. Muhakkak kalbinizi de ortaya koymalısınız.
Çok saygı duyduğum bir iş adamı ve aynı zamanda mentorum bana şöyle derdi; hayatını koymadığın, her şeyini vermediğin bir işten hayatını kazanmayı bekleme.
Siz, motosikletinizin temizliğini dahi büyük bir özenle, itinayla yapmazsanız; sadece temiz gözüksün, şık dursun diye yaparsanız, yolda ona nazik ve ölçülü davranmaz her daim zorlarsanız, onu sevmiyorsunuzdur. Motosikletten çabuk sıkılırsınız.
İşiniz için de durum aynıdır.
Motosikletinizi iyi tanımalısınız.
Her motosiklet asfalt için üretilmez. Kimi, ağırlıklı olarak toprak yol içindir. Kimi, otobanda kullanılsın diye üretilmiştir. Kimi, gündelik ulaşım sorunlarını çözmek içindir. Kimiyse, ülkeler arası, sorunsuz yolculuk için.
Motosikleti şehir içinde kullanacaksanız, ama aracın mantığını iyi kavrayamadıysanız sık sık ısınması sorun olacaktır. Sorun, sık ısınan makineden değil, sizin kendinizi iyi tanımamış olmanızdan kaynaklanmaktadır.
Tanıdığım çok az kişi hayat amacına uygun işlerde çalışmakta. Geri kalanlar ise, hayatını bir şekilde devam ettirmek için çalışmakta.
Düşük performans, patrondan memnun olmamak, iş yerini beğenmemek, işleyişe adapte olamamak acaba kendinizi iyi tanımamanızla ilgili olabilir mi?
Sürekli öğrenmelisiniz.
Motosiklette hata yapma lüksünüz yoktur. Motosiklet öyle bir araçtır ki, eğitimini almazsanız, motorunuzu iyi tanımazsanız, motosikletin tepkilerini anlayıp değerlendirmekte ustalaşmazsanız, motosiklet size keyif vermez. Bu anlamda süreç, zannedildiği kadar kolay değildir.
Öğrenmek ve öğrendiğinizi yolculuk sırasında, uygun şartlar oluşsun oluşmasın, uygulayarak bu öğretiyi yaşam tarzı olarak kabul edip kendinize katmak zorundasınız.
İş dünyasında, eğer doğru açıdan bakacak olursak, öğrenilecek çok şey var. Michalengelo, doksanlı yaşlarında Louvre Müzesinde dolaşırken zayıflamış görme becerisi sebebiyle eserleri elleriyle algılamaya gayret ediyordu. Ve yanındakilere ‘hala öğreniyorum’ dediği bilinmektedir.
Olmazsa olmaz…
Motosiklet kullanmak demek, sadece motosikleti kullanmayı bilmek demek değildir. Yani, bir işi biliyor olmanız, o işin yan gerekliliklerini de biliyor olduğunuz anlamına gelmez. O işi yaparken ortaya çıkan ihtiyaçlar öyle sinsidir ki, işin içine girmeden anlamak mümkün olmaz.
Ben, motosiklet pantolonunun eldiven kadar gerekli olmadığını düşünmüştüm. Oysa öğrendim ki; kask, mont, eldiven, bot ve pantolon asgari gereklilikler. Bunlar olmadan, olmaz.
Acaba, işinizin olmazsa olmazlarının tamamı sizde mevcut mu?
Sorumluluk her bedene uyan bir gömlek değil.
Gördüm ki, motosiklet kullanırken taşıdığım tek sorumluluk benimki değil. Beni merak edip evde bekleyenlere karşı da sorumluyum. Beni görüp tedirgin olan araçların da sorumlusuyum. Karşıdan karşıya geçen yayanın emniyetinden, kurallara eksiksiz uymaktan, motosikletin emniyetinden, vs. Eğer bu sorumluluğu üstlenmeye hazır değilseniz, kesinlikle motosiklete binmemelisiniz.
Taşıdığınız bu sorumluluk duygusu olmaksızın motosikletten keyif almak, felakete kucak açmak demektir. İşte de minimum sorumluluk alıp maksimum sonuçlar üretmek ve/veya üretmeye çalışmak çok canınızı sıkacaktır.
Bu yüzden, sorumluluklarınızı iyi bilmek zorundasınız.
Her şeyin bir sınırı var. Zorlama!
Sadece hızın değil, yolun da bir sınırı var. Lastiklerinizin de. Montunuzun hatta kaskınızın da birer son kullanma tarihi var. Bir kaskı mükemmel haliyle bile üç seneden fazla kullanmamalısınız. Bunu biliyor olmak başka, buna uygun hareket etmek başka. Fakat sizi en kolay baştan çıkaracak faktör, hızdır. Sınırlarınızı doğru anlayamazsanız sizi hep baştan çıkaracaktır.
Kariyer basamaklarını kendi sınırını bilmeden aşmaya çalışmak, bu sınırlara meydan okumak demektir. Eğer siz sınırları zorlamaya başlarsanız hayat altın kanunu devreye sokar ve her zaman yaptığı gibi sizi dengeye çekmek üzerine çalışmaya başlar. Buna karşı koymak anlamsızdır. Çünkü, sonunda dengeleyecektir.
Ne yaparsanız yapın, sınırlara meydan okumayın. Bunun için de sınırlarınızı öğrenin.
Unutmayın; tasavvufta ‘had’, aşılmadan ne olduğu anlaşılmayan hudut anlamına gelmektedir. Motosiklette ve iş dünyasında, anlamadan haddinizi bilmeye çalışmak olumlu sonuçlar doğurmaz.
Ne zaman ve nasıl duracaksın?
Benim kullandığım motosikletin üzerinde WV Passat motoru kadar güç üreten bir motor gücü (beygir) mevcut. Fakat Passat’ın ağırlığı iki tona yakın, motosikletimin ağırlığı ise, sadece 168 kilogram. Eğer mevzu gitmekse, benim motosikletimde kendinizi bir uzay mekiğindeymiş gibi hissedebilirsiniz. Fakat mevzu durmaksa, işler biraz değişiyor ve garipleşiyor.
Bilmeniz gereken önemli bilgi, nasıl duracağınızdır. Nasıl hızlanacağınız değil. Eğer durmayı bilmiyorsanız, öğrenmek can sıkıcı olabilir.
İş dünyasını duygulardan arındıramazsınız. Eğer aşırı duygusalsanız (bunu aşırı güçlü bir motosiklet olarak düşünebilirsiniz), mantığınızın devreye girmesi gereken yerlerde gecikebilirsiniz ve ne zaman duygusal ne zaman rasyonel olmanız gerektiği kolaylıkla iç içe geçebilir.
Siz, siz olun önceden düşünün. O ana bırakırsanız işler zora girer.
Tipik Murphy
#1 Bir iş ters gidebilecekse, ters gider.
Hava kapalı ama yağmur yağmaz herhalde. Yağar.
Sarı ışıkta geçtim, polis görmez. EDS kaydeder.
Bu benzin kesin bana yeter. Yolda kalırsın.
Motosiklet eğitimi alırken ÖNGÖRÜLEBİLİR RİSK’ler için yapılacaklar anlatılır. Riski ortadan kaldıramazsınız fakat öngörülebilir olanlar için de çaresiz değilsinizdir.
Bir şeyler yapmanız lazım. Yağmurluğunuzu almanız, benzin göstergesini sık sık kontrol etmek, kuralların hiçbirini delmemek gibi.
İş dünyası bu açıdan daha fazla şans sunar. Çünkü risklerin çoğu öngörülebilirdir.
Bir şeyler yapmalısınız…