Kısaca Jürgen Klopp
16 Haziran 1967 tarihinde, Stuttgart’ta doğan Jürgen Nobert Klopp, lakabıyla ‘Kloppo’, eski Alman futbolcu ve futbol antrenörüdür. Jürgen Klopp, hala Premier Lig ekiplerinden Liverpool’un teknik direktörüdür.
Futbolcu Klopp
Jürgen Klopp, birkaç yıl amatör olarak futbol oynadı. Peki, nerelerde?
Önce Ergenzingen’de, ardından 1. FC Pforzheim’da, Eintracht Frankfurt’un amatör takımında, Viktoria Sindlingen’de ve Rot-Weiss Frankfurt’ta top oynadı.
Dragoslav Stepanović’in çalıştırdığı ve dönemin en iyi amatör lig takımı Rot-Weiss ile 1990’da Hessen şampiyonu oldu. Ertesi sezon Mainz 05 ile ikinci lige yükselme turunda başarısız oldu.
Profesyonel futbolcu olarak Mainz 05 dışında hiçbir kulüpte forma giymeyen Jürgen Klopp, 1989 ile 2001 yılları arasındaki 12 yılda, alt ligde mücadele eden kırmızı-beyazlı ekibin sembol isimlerinden biri oldu.
Forvet olarak başladığı futbola, defans oyuncusu olarak devam eden Klopp, teknik direktörlük hayatına da yine Mainz 05’de ilk adımı attı.
Teknik Direktör Klopp
2001 yılında oturduğu koltukta 7 yıl kalan Jürgen Klopp, Mainz 05 ile hem Bundesliga’da hem de Almanya İkinci Ligi’nde önemli tecrübeler edindi. Takımı, tarihinde ilk kez Bundesliga’ya çıkaran Klopp, fair-play kontenjanından 2005-2006 sezonunda Avrupa Ligi’nde mücadele etti.
Kupada Mika FC ve Keflavík saf dışı bırakılırken, 1. turda Sevilla FC’ye 2-0 kaybedilerek kupadan elenildi. O sezonu da ligde 11. sırada tamamlayan kırmızı-beyazlı ekip, 2006-07 sezonu sonunda tekrar Bundesliga 2’ye düştü. 2007-08 sezonunda Mainz ligi yine 4. sırada tamamlayıp üst lige çıkmayı başaramayınca, Klopp sözleşmesini uzatmadı ve takımından ayrıldı.
Dortmund Efsanesinin Başlangıcı
Almanya’da asıl şöhretini ZDF televizyonunda yorumculuk yaparak edinen Jürgen Klopp, 2008-09 sezonu öncesi, Borussia Dortmund teknik direktörlüğüne getirildi. Bir önceki sezonu 13. sırada tamamlayan sarı-siyahlıları yeniden inşa etmeye başlayan Klopp; Nuri Şahin, Mario Götze, Mats Hummels ve Kevin Grosskreutz gibi oyuncuları A takıma kazandırıp inisiyatif aşıladı. Klopp, ekonomik sorunlarla boğuşan kulüpte; takımın yaş ortalamasını düşürerek enerjik ve başarıya aç bir ekip oluşturdu.
Japonya 2. Ligi’nden 300 bin Euro’ya alıp, 2 sezon sonra Manchester United’a sattığı Shinji Kagawa’nın yıldızlaşan kariyerinde de önemli rol oynadı. Dortmund’daki ilk sezonunda Almanya Süper Kupası’nı kazanan Klopp, hayata geçirdiği yeni antrenman teknikleri ve karşı pres manasına gelen ‘gegenpressing’ uygulamalarıyla, sarı-siyahlı ekibin son yıllarda yaptığı çıkışta en önemli pay sahibi oldu.
İlk lig şampiyonluğunu 2010-2011 sezonunda yaşayan Klopp, ertesi sezon da aynı mutluluğu tattı ve Almanya’da Bayern Münih’in egemenliğine son veren isim olarak tarihteki yerini aldı. Sonraki sezonda, ligde aldığı kötü sonuçların ardından bir basın toplantısında:
“Evet, ligde işler iyi gitmiyor ama Şampiyonlar Ligi’nde çok daha farklı bir şekilde oynuyoruz. Dürüst olmam gerekirse bu sene o kupayı alacağımı bilseydim, ligdeki her kötü sonuç sonrası soyunma odasında onlara bağıracağıma şampanya ikram ederdim.”
2012 – 2013 sezonunda Borussia Dortmund’u Şampiyonlar Ligi finaline taşıyan Klopp, maalesef finalde bir diğer Alman ekibi Bayern Münih’e boyun eğdi ve kupayı elinden kaçırdı.
Takımıyla kazandığı 2 lig şampiyonluğunun yanına, 1 Almanya Kupası ve 3 Süper Kupa zaferi de ekledi. Jürgen Klopp, Dortmund’daki son sezonun ilk yarısında, takımının ligdeki kötü gidişine bir türlü engel olmayı başaramadı.
Her güzel şeyin bir sonu olduğu gibi, Klopp için yeni bir macera vakti gelmişti. Alman teknik adam, bu yedi yıllık öykünün de sonunu kendi istediğiyle yazmak istedi. Klopp, Rukavinalar, Sadrijajlar’la başladığı süreci, Aubameyang, Reus ve Nuriler’le bitirdi. Bu kararıyla, aslında hem kendisine hem kulübüne yeni ve dinamik birer sayfa açmak istedi. Devre arasına ligin son sırasında giren sarı-siyahlılar, ligin 2. devresinde çıkış yakalasa da, 28 hafta sonunda toplam 33 puan toplayıp, 10. sırada yer alabildi.
Ve artık Klopp için ayrılık vakti gelmişti. Dortmund’dan bir efsane geçti, desek yanlış olmaz.
Liverpool için Klopp Dönemi
8 Ekim 2015 tarihinde, Brendan Rodgers’in kovulması üzerine Premier League ekibi Liverpool FC ile 3 senelik sözleşme imzaladı. İlk maçında, deplasman Totenham Hotspur FC ile 0 – 0 berabere kaldı. İlk galibiyetini ise, Lig Kupası’nın 4. turunda 1-0 sonuçla, AFC Bournemouth karşısında elde etti.
İlk Premier League galibiyetini, 3 gün sonra, Chelsea deplasmanında 3 – 1 sonuçla elde etti. İlk Avrupa Kupası galibiyetini ise, 5 Kasım 2015 tarihinde UEFA Avrupa Ligi Grup aşamasında Rubin Kazan’a karşı elde etti.
Lig Kupasında çeyrek finalde, Southampton FC’yi ve yarı finalde, Stoke City FC’yi eledi. Finalde Manchester City’nin rakibi oldu. Normal süresinde 1 – 1 biten maçta, penaltılarda 3-1 kaybetti.
UEFA Avrupa Ligi’nde B grubunu ilk sırada tamamladı ve Alman Ekibi FC Augsburg ile eşleşti. İlk maç 0 – 0 bitti. İkinci maçta ise, 1-0 yenip son 16’ya kaldı. Son 16’da ezeli rakibi Manchester United ile eşleşti. 2-0 ve 1-1 sonuçlarıyla bir üst tura çıktı. Çeyrek finalde, eski takımı Borussia Dortmund eşleşti. İlk maç 1-1 bitti. İkinci maçta 3-1 geriye düşmesine rağmen, efsanevi geri dönüşle 4-3 kazanmayı bildi ve yarı finale yükseldi.
Yarı finalde, La Liga ekibi Villarreal ile karşılaştı. İlk maçı 1-0 kaybetmesine rağmen, ikinci maçta 3-0 yenmeyi başardı ve finale yükseldi.
Finalde bir sezon önceki kupanın sahibi, İspanyol ekibi Sevilla ile karşılaştı. İlk yarıyı 1-0 önde kapatmasına rağmen, 3-1 yenildi. Henüz bir kupa kazanamazsa bile, Liverpool yönetimi 8 Temmuz 2016 tarihinde Alman hocayla nikah tazeledi ve sözleşmesini 2022 senesine kadar uzattı.
Jürgen Klopp, 8 Ekim 2015’de, Liverpool’un yeni menajeri olarak Anfield Stadı’ndaki ilk basın toplantısında net bir mesaj vermişti. Tüm dünyadan gazetecilerin takip ettiği toplantıda; ‘Bizden şüphe duyanları, bize inanan insanlara dönüştürmemiz lazım’, demişti karizmatik Alman teknik adam.
Aradan altı yıl geçti ve artık Klopp’dan da oyuncularından da şüphe duyan kimse yoktu.
Göreve başladığında, ligde 10. sırada olan takıma hem Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu hem de uzun aradan sonra Premier Lig şampiyonluğu yaşattı.
Liverpool’u müthiş bir şekilde küllerinden doğuran şey ise; Klopp’un işini son derece titiz yapan biri olması, modern futbola dair zekası ve saha dışındaki meseleleri başarıyla ele alması oldu.
Klopp, futbolda büyük fark yaratacak şeyin antrenmanlar olduğunu düşünüyordu. Bir sonraki maçtaki hamlelere dair tatbikatların yapıldığı, taktik fikirlerin denendiği ve test edildiği yer burasıydı. Bunun üzerine doğru transfer ve oyuncu yetiştirme politikasını ekleyince, 2019-20 Premier Ligi şampiyonluğuna ulaşıldı.
Klopp, ekibiyle birlikte her antrenmanı en ince ayrıntısına kadar planlıyor, yapılacakları oyuncularına detaylı bir şekilde anlatıyor. O, takımın yalnızca menajeri değil, aynı zamanda koçu. Kulüpteki her günü planlıyor ve her hamle analiz ediliyor. Maçlara hazırlanırken adeta doyumsuzca bilgi topluyor ve bu bilgileri önemli kararları alırken ustalıkla kullanıyor. Anfield’da önemli kararları hızla, açıkça ve doğru şekilde alabilmesi, onun en önemli özelliği olarak görülüyor.
Klopp planlama ve verimlilik konusundaki başarısını kulüpteki diğer herkesten de bekliyor. Her şeyin kusursuz işlediği dakik bir İsviçre saati gibi. Bir toplantı saat 10’da yapılacaksa, bir dakika şaşmıyor. Liverpool’un ve kendisinin başarısı, bireylerin potansiyellerini sonuna kadar kullanabilmelerinde yatıyor. Klopp, tamamen futbolcularım için, onlarla birlikte yaşıyorum, diyor.
Liverpool’un dönüşümünde, Hollywood filmlerindeki gibi sihirli bir an yoktu. Bütün bu başarı, sıkı çalışmaya ve takımın tamamını arkasına alması sayesinde geldi.
Liverpool’da Kötü Gidişat
Son dönemde hem ligde hem de Şampiyonlar Ligi’nde ciddi bir düşüşe geçen Klopp ve öğrencileri durumun ciddiyetinin farkında.
Şampiyonlar Ligi çeyrek final ilk maçında, Real Madrid’e deplasmanda 3-1 yenilen Liverpool’da, teknik direktör Jürgen Klopp, takımının gösterdiği oyundan memnun olmadığını açıkladı. Alman teknik adam, Real Madrid’in işini kolaylaştırdık, dedi.
Maç sonrası basın toplantısında soruları yanıtlayan Klopp; ‘Yarı finali istiyorsanız doğruları yapmak zorundasınız. Bu geceki maçta özellikle ilk yarıda doğruları yapamadık. Yeterince iyi oynayamadık ve Real Madrid’in işini kolaylaştırdık. Ana etken buydu’, dedi.
Kazanmayı hak etmediklerini vurgulayan Alman teknik adam; ‘Gecenin tek olumlu yanı gol atmış olmamız. Ancak bugün bulduğumuz pozisyonlardaki oyunumuzdan dolayı mutlu değilim’, diye konuştu.
Bakalım ilerleyen günlerde Klopp ve öğrencileri bu kötü gidişata bir son vererek eski formlarına kavuşabilecekler mi, açıkçası en büyük merak konusu bu. Futbolseverler için diğer bir merak konusu ise; bu süre zarfında Liverpool yönetimi Jürgen ile yola devam edecek mi, yoksa bu altı yıllık maceranın sonunu mu getirecek. Hep birlikte göreceğiz.