17 Ocak 2025

Cesare Lombroso: ‘Suç’un Bilimsel Olarak Araştırılmasının Öncüsü

Burcu Tur Yüksel Akay

~7dk

Cesare Lombroso Kimdir?

İtalyan frenolog, öjenist, doktor ve kriminolog Cesare Lombroso, İtalyan kriminoloji okulunun kurucusudur. Suç bilimi alanında devrim yaratan Lombroso, kriminolojiyi ilk kez sistematik bir bilim dalı haline getirmiştir.

Suçluların biyolojik ve psikolojik özelliklerini araştıran Lombroso, teorileriyle hem döneminde büyük tartışmalara sebep olmuş hem de bugün hala önemli bir bilimsel referans kaynağı olmaya devam etmiştir.

Eğitim Hayatı ve Kariyeri

1835 yılında İtalya’nın Verona şehrinde doğan Cesare Lombroso, tıp eğitimini Padova, Viyana ve Paris’te tamamlamıştır. Kariyerine doktor olarak başlayan Lombroso, daha sonra Torino Üniversitesi’nde adli tıp ve psikiyatri profesörü olarak görev yapmıştır. Eğitim hayatında, özellikle nöroloji ve psikiyatri alanlarında kendisini geliştirmiştir. Paris’teki Charcot Kliniği’nde aldığı eğitimse, onun insan davranışlarına olan ilgisini derinleştirmiştir.

Hayatı boyunca sayısız bilimsel makale ve kitap yazan Lombroso, özellikle suçun biyolojik temellerini ortaya koymaya çalıştığı “L’Uomo Delinquente” (Suçlu İnsan) eseriyle tanınmıştır.

Lombroso, 1909 yılında Torino’da hayatını kaybetmiştir.

Suçlu Tipolojisi ve Biyolojik Determinizm

Lombroso’nun kriminolojiye en büyük katkısı, “atavistik suçlu” kavramıdır. Ona göre; suçlular, evrimsel olarak geride kalmış bireylerdir ve belirli fiziksel özelliklerle tanımlanabilirler. Lombroso, bu teorisini desteklemek için birçok otopsi gerçekleştirmiş ve suçluların kafatası ölçümlerini analiz etmiştir. Özellikle yüz yapısı, çene hattı, kulak şekli ve vücut oranlarına odaklanarak suçlu bireylerin fiziksel özelliklerini kataloglamıştır. Örneğin; çıkık elmacık kemikleri, geniş çene hattı ve belirgin kaş kemikleri, suçlu davranışın biyolojik işaretleri olarak değerlendirilmiştir. Bu bulgular, suçun biyolojik bir temele dayandığını savunan biyolojik determinizm yaklaşımının temelini oluşturmuştur.

Antropometrik Araştırmalar

Lombroso’nun en dikkat çekici çalışmaları, insan vücudunu ve yüz hatlarını ölçmeye dayanan antropometrik araştırmalarıdır. Bu araştırmalar, suçlu bireylerin fiziksel özelliklerinin “normal” bireylerden farklı olduğunu iddia eden bir teoriyi desteklemektedir.

Lombroso, bu ölçümleri gerçekleştirmek için suçluların fotoğraflarını çekmiş, kafataslarını incelemiş ve detaylı çizimler yapmıştır. Örneğin; Lombroso, bir suçlunun kafatasındaki anomalilerin, onun şiddet eğilimlerini açıklayabileceğini savunmuştur.

Lombroso’nun bu tür çalışmaları, dönemin diğer bilim insanlarını da etkilemiş ve antropolojik kriminoloji adı verilen yeni bir alanın doğmasını sağlamıştır.

Psikolojik Faktörler ve Çevresel Etkiler

Lombroso, suçun biyolojik kökenine odaklanmış olsa da zamanla çevresel faktörlerin ve psikolojik durumların da suç üzerinde etkili olabileceğini kabul etmiştir. Özellikle fakirlik, eğitim eksikliği ve sosyal çevrenin birey üzerindeki etkilerini incelemiştir. Lombroso’nun daha sonraki çalışmaları, biyolojik determinizmden uzaklaşarak daha çok biyoloji ile çevrenin etkileşimine yönelmiştir. Bu yaklaşım, suç biliminde daha dengeli bir bakış açısının oluşmasına zemin hazırlamıştır.

Kadın Suçlular

Lombroso, “La Donna Delinquente” (Suçlu Kadın) eserinde kadın suçluların biyolojik ve sosyal özelliklerini incelemiştir. Ancak kadın suçlular hakkındaki görüşleri, bugünün standartlarına göre oldukça tartışmalıdır. Lombroso, kadınların biyolojik olarak erkeklerden daha az suç işlemeye meyilli olduğunu savunmuş, ancak suç işleyen kadınların “doğalarına aykırı” davrandığını ve daha “vahşi” olduğunu iddia etmiştir. Bu tür görüşler, dönemin toplumsal cinsiyet normlarını yansıtsa da bugün eleştirel bir şekilde değerlendirilmektedir.

Epilepsi ve Suç

Lombroso, epilepsi ile suçluluk arasında bir bağlantı olduğunu da öne sürmüştür. Ona göre; epileptik bireyler, suç işlemeye daha yatkındır çünkü bu bireylerin nörolojik yapılarında anormallikler bulunmaktadır. Bu hipotez, Lombroso’nun nöroloji alanındaki bilgisiyle şekillenmiş ancak modern bilim tarafından büyük ölçüde çürütülmüştür. Yine de bu tür teorileri, nörokriminolojinin temellerini atmıştır.

Eleştiriler

Lombroso’nun teorileri, özellikle 20. yüzyılın başlarından itibaren yoğun eleştirilere maruz kalmıştır. Eleştirilerin bir kısmı, onun bilimsel yöntemlerinin yetersiz olduğuna odaklanırken, bazıları ise biyolojik determinizmin ahlaki ve etik sonuçlarını sorgulamıştır. Özellikle suçun sadece biyolojik faktörlerle açıklanamayacağı, sosyal ve kültürel faktörlerin de göz önünde bulundurulması gerektiği vurgulanmıştır.

Lombroso’nun kriminolojiye olan katkıları bugün hala tartışılmaktadır. Teorileri, modern kriminolojinin temellerini atmış ve suçun bilimsel bir şekilde incelenmesi gerektiği fikrini yaygınlaştırmıştır. Ancak biyolojik determinizm gibi bazı yaklaşımları, zamanla yerini daha çok biyopsikososyal modellere bırakmıştır. Lombroso’nun çalışmalarının etkisi, özellikle adli tıp, psikiyatri ve sosyoloji alanlarında görülmektedir. Ayrıca Lombroso, antropolojik kriminoloji alanında da öncü bir figür olarak kabul edilmektedir.

Suç biliminin babası olarak anılan Cesare Lombroso’nun teorileri ve araştırmaları, suçun anlaşılmasında yeni bir dönemin başlangıcını temsil etmektedir. Her ne kadar bazı görüşleri günümüzde eleştirilse de Lombroso’nun bilimsel çalışmaları, kriminolojinin bir disiplin olarak gelişmesine büyük katkı sağlamıştır.

Kapak Fotoğrafı

Bu içeriği beğendiniz mi? Bunun gibi daha fazla içerik üretebilmemiz için bize Patreon´da destek olun. 🙂
10layn.com Patreon button
Burcu Tur Yüksel Akay

Burcu Tur Yüksel Akay

Tüm yazıları

E-bültenimize kaydolun.