GTA IV, GTA V’ten daha mı iyi?
Birçoğumuz bu soruya hiç düşünmeden GTA V daha iyi, deriz. Ben de öyle derdim. GTA V, 3 nesile de (PS3/Xbox 360/PS4/Xbox One/PS5/Xbox Series X) çıkış yapan ve güncel olarak hala oynanan bir oyun. Sadece bu durum bile onu bir efsane yapıyor. Yılların hızlıca eskittiği teknolojik ürünlere karşın GTA V, hala canlı ve sürekli büyüyen bir oyun. Ancak yeni bir oyun bekleyenlerin ve artık 8 yılını doldurmuş bir oyunu oynamak istemeyenlerin sayısı bir hayli fazla. Çünkü GTA V, yeni oyuncular kazanıyorken, eski oyuncularını kaybediyor. Artık yeni bir GTA oyunu için fazlaca bir süre geçti. Hatta Elon Musk geçen yıl, PS5 için GTA V’in çıkış yapacağı haberi üzerine Twitter’dan isyan etti.
Peki, GTA V bile güncelliğine rağmen eski bulunurken, ‘GTA IV, GTA V’ten daha mı iyi?’ sorusu nereden peyda oldu? Bu soruyu sormak başta absürt gelebilir, ancak birkaç yıl önce YouTube’da bu başlığa sahip bir video yayınlandı ve kısa sürede viral oldu. Hemen arkasından, inanılmaz bir ‘GTA IV vs GTA V’ furyası başladı. Herkes kendince oyunu farklı yönleriyle ele aldı.
İki oyun da aynı stüdyodan çıkmasına rağmen, ciddi teknik farklar barındırıyor. Aradan geçen 5 yılda GTA IV’ün ne kadar geride kalacağını ve yeni oyunun ne kadar evrim geçirdiğini göreceğinizi sanıyorsunuz, ama videoyu izledikçe şok geçiriyorsunuz.
Açık söyleyeyim, GTA serisinin ilk iki oyunu hariç hepsini bir şekilde deneyimlememe rağmen, sadece GTA IV’ü bitirdim. Evimde GTA V duruyor, fakat hiç bitirmeye heves etmedim. Yarısına kadar oynadım ve kalanını, kardeşim oynarken seyrettim. Bu videoyu izleyince, neden GTA IV’ü takdir ettiğimi daha iyi anladım.
Hadi, iki oyunun hangi noktalarda kıyaslandığına bir bakalım ve GTA IV’ü analiz edelim.
Araba Sürüşü
Araba sürüşü, bu serinin olmazsa olmazı. Oyunun ana teması araç çalma üzerine olduğundan, açık dünyada araç ile gezmek, oyunun büyük bir bölümünü kaplayan etkinlik. Eğer keyifli bir araç sürüşü olmazsa, oyunun büyük bir kısmı sıkıcı bir deneyime dönüşür.
Rockstar bu işi GTA IV’e kadar çok ortalama düzeyde yapıyordu. Açıkcası kumandalı oyuncak araba kullanmanın hissinden öte bir deneyim sunmuyordu. Fakat PS3 ve Xbox 360’a ilk yeni nesil açık dünya oyununu geliştirmek için eski oyunlarındaki kullandığı oyun motorunu kullanamazdı. Bu yüzden RAGE (Rockstar Advanced Game Engine) isimli bir oyun motoru geliştirdiler. Böylelikle, yeni nesil modern açık dünya oyunlarına ilham verecek ilk oyun yapılabilecekti. Niçin böyle söylüyorum? Çünkü, 2008’de konsollara çıkış yapan bu oyundan önce, bu kalibrede bir açık dünya oyunu yoktu. Önceki GTA oyunlarına da benzemiyordu. GTA IV; Watch Dogs , Sleeping Dogs ve Mafia II gibi oyunların hepsi için bir ana taslak olmuştu. Farklı bir konsepte sahip olsalar da, bu oyunların içinde gizliden serpiştirilmiş GTA IV açık dünyası vardı. Bu normal, çünkü birçok oyun stüdyosu bu şekilde esinlenerek ve üstüne koyarak yeni oyunlar ortaya çıkarır. Fakat bu anlamda Rockstar’ın referans alabileceği yeni nesil bir açık dünya oyunu var mıydı, bilmiyorum.
San Andreas ve Vice City Türkiye’deki en popüler oyunlar olabilir. Ancak 2006’da çıkan Vice City Stories ve Liberty City Stories çok kişi tarafından bilinmez. Bunlar GTA serisinin en az sevilen oyunları olabilir. Hele ki Liberty City Stories, sadece araba ve silah kullanma dışında, başka hiçbir şeyi olmayan bomboş bir oyun. Görüp görebileceğiniz en ruhsuz açık dünya oyunu olabilir. San Andreas gibi ağzına kadar içerik dolu bir oyundan sonra, bu kadar boş bir oyunu nasıl piyasaya sürdüler merak ediyorum.
Yukarıda saydığım oyunların araç kullanma hissi, animasyonları, fiziği ve modellemeleri, PS1 dönemindeki Need For Speed’in biraz üstü gibiydi. Rockstar, GTA IV’teki araç fiziği ve modellemelerini o kadar yüksek seviyeye çıkarttı ki, Need For Speed’ten, Playstation 2’deki Gran Turismo’ya geçiş yapmışlardı sanki. Bu gerçekçilik, oyuncuları biraz sersemletmişti. Çünkü kendi oyuncu kitlesi, o güne kadarki en iyi açık dünya oyunu San Andreas’ı arabalarla turlarken bir anda böyle bir gerçekçilik, oyuncuların canını sıkmıştı.
GTA IV’te araç kullanmak gerçekten ağır hissettiriyordu. Virajları alırken araçların yana yatarak ağırlık vermesini görebiliyordunuz. Bazen gerçekçilik kağıt üstünde müthiş gözükse de, pratikte o kadar iyi olmayabiliyor. Aslında bu gerçekçilik harikaydı, fakat bizim o yıllarda gerçekçilik anlayışımız grafiklerin gelişmesinden ibaretti.
GTA IV ve GTA V arasındaki bir fark da bu. GTA V’in araçları dışardan daha kaliteli dokulara sahip duruyor, fakat sürüşü cidden çok kolay ve inorganik. İlk oynadığımda aracı ne kadar rahat kullandığımı hatırlıyorum. Rockstar, bunu belki de oyuncuların talebi doğrultusunda değiştirdi. Ancak GTA IV’ün yıllar sonra gerçekçi araç sürüş fiziği, şimdilerde inanılmaz takdir ediliyor. GTA IV’ün dönemi için asıl sorunlarından birisi, zamanın ötesinde olması olabilir.
Araçların Kazada Aldıkları Hasar
GTA IV ile GTA V arasındaki bir diğer fark, araçların kazada aldıkları hasarların araç üzerindeki yansımaları. Burada GTA IV bariz önde. Hatta bu, döneminde bizi en şaşırtan detaylardan biriydi. Sırf bu yüzden arkadaşlarım oyundayken keyfi kazalar yapıyorlardı. Araç yamulmaları, çarptığınız nesneye uygun şekilde neredeyse bir simülasyon gibi değişiklik gösteriyordu. GTA V’de bu olay var fakat çok daha yavan. Üstelik GTA IV’te araçla yüksek hızla bir yere vurduğunuzda ön camdan dışarı fırlıyorsunuz. ‘Emniyet kemeri hayat kurtarır’ sloganı için iyi bir kamu spotu olabilirmiş.
İçerik
GTA V, içerik olarak seride en dolu oyun. San Andreas ile bu konuda zirvedeler. Fakat GTA IV, içerik anlamında ne San Andreas, ne de GTA V kadar dolu. Tema olarak, açık dünya bir Mafia oyunu gibi hikaye amaçlı kullanılmış ve karanlık bir tema oluşturulmuş. Bu yönüyle serinin en ciddi, en sıra dışı oyunu.
Genelde GTA serisi uçuk kaçık görevler ile absürt ve ilgi çekici karakterlerin hikayeleri ile öne çıkan bir seri. Hatta bu konuda GTA V, serinin zirvesinde. Serinin kendi içinde bol miktarda taşlama yapan, en alaycı ve en mizahi oyunu. Popüler kültüre ait her bir öğe ile abartılı şekilde alay ediyor. Bir, iki örnek vererek oyunun alay kısmında ne seviyede olduğunu göstermek istiyorum. Apple’ın iPhone’u bu oyunda iFruit diye çevrilmiş ve ısırılmış elma simgesi yerine iki elmanın ortasında bir muz koymuşlar. Evet, erotik ve alaycı bir gönderme.
İnternete girdiğinizde, fareyi tıklamak istediğiniz şeyin üstüne getirince bir el simgesi çıkar ve genelde işaret parmağı tıklanacak şeyi gösterir şekilde açık, diğer parmaklar kapalıdır. GTA V’de ise, orta parmak ile sayfaları açıyorsunuz. Oyunda bunun gibi birçok alaycı ve argo göndermeler bulunuyor. Bu absürt tema oyunun geneline hakim. Aslında GTA IV’te de bu şekilde argo mizah bolca bulunuyor, fakat GTA V’e kıyasla satır aralarında duruyor. Genel olarak GTA IV çok daha ciddi bir hikaye anlatıyor ve eleştirilerini de aynı ciddiyetle yapıyor. Tabi ki, aynı GTA V’teki gibi absürt mizahi karakterler var, ama dozu kaçık değil. Fakat bu subjektif bir kıyaslama, biri birinden daha iyi denemez. Alay ve argo mizah seven biri, GTA V’ten daha fazla haz alacaktır.
Su Fiziği
İki oyunda kullanılan su grafikleri de oldukça farklı. GTA IV daha boz bulanık bir su resmederken, GTA V daha canlı masmavi ve köpüklü dalgaları olan bir deniz resmetmiş. Sanırım GTA IV, New York’ta, GTA V de Los Angeles’te geçtiği için böyle bir fark koymuşlar. İki oyunda da yüzme animasyonları iyi, fakat GTA IV’te su altına dalma yok. Bu bir eksi sayılır mı bilmem ama, oyunun haritası, görev dizaynı pek de bunu aratmıyor. GTA V’in su fiziği, harika görüntüsünün aksine GTA IV’ün gerisinde kalıyor. Bunu kıyaslamak için, YouTuberlar videolarında helikopter ile su yüzeyine yaklaşıyorlar ve pervane dönüşünün yarattığı akımın sudaki reaksiyonunu test ediyorlar. GTA IV’te suda girdap oluşurken, GTA V’de su köpürüyor. Tabi ki çoğu insan GTA IV’teki görüntüyü daha gerçekçi buluyor. Eğer her iki oyuna sahipseniz, siz de bu testleri yapabilirsiniz.
Patlama ve Yanma Efektleri
Oyundaki kıyaslamalar arasında en çok şaşırdığım buydu. GTA IV oynarken araçların yanması, patlaması ne kadar gerçekçi ve etkileyici geliyordu. ‘Kim bilir GTA V nasıl olacak’, diye muhabbet ediyorduk. Fakat GTA V’deki alevlerin görsel olarak kontrastının daha yüksek durması dışında bir fark olmadığı gibi, daha gerçekçi de durmuyordu. GTA IV’te bir aracın yavaş yavaş yanmaya başlaması ile GTA V’de araçın yanması arasında ciddi bir fark var. Üstelik bomba, C4 gibi patlayıcılar ve Rpgler de aynı şekilde GTA IV’te daha etkileyici duruyor.
GTA IV’te ana karakter ateş ile temas edip tutuşunca daha gerçekçi gözüküyor ve yanında bomba, araba ya da benzin istasyonu patlarsa, alevler içinde ölüyor. GTA V’de ilginç bir şekilde bu ölüm şekli daha çok, ağır darbe almış bir ölüm şekli ile aynı gösteriliyor.
Hastanede başladığında GTA V’teki ana karakterlerde, (GTA V’de üç ana karakter var) önceki ölümcül darbelerden bazı yaralar kalıyor. GTA IV’te böyle bir detay yok, lakin bu detay gerçekçi de değil. Tamamı ile ölüme sebep olacak darbelerden sonra, oyun bizi sembolik olarak hastanede başlatıyor. Üstümüzde ufak sıyrıklar olması çok da gerekli değil. Biraz önce üstüne roket yemiş bir adamın, hastaneden sadece alnında bir yara bandı ile ayağa kalkması ne kadar gerçekçi olabilir ki? Bu detay yerine daha gerçekçi detaylara odaklanmaktansa bunu tercih etmişler. GTA IV sanki sadelik ve gerçekçiliğin oyun olmuş hali. İçinde çok detay barındırmıyor, ama barındırdığı detayları derinlemesine işliyor. Buna örnek olarak bonus bir detay vereyim: Araç lastiği her iki oyunda da delindiğinde çöküyor; ancak GTA IV’te lastikler hava kaçırıyor ve yavaşça çöküyor. GTA V’de ise, direkt olarak çöküyor. İşte detay ve derinlemesine detay farkı.
NPClerin Tepkileri
GTA V’de en çok dikkatimi çeken şey, fazlaca agresif kodlanmış NPCler. Polisler ve sivillerin saldırgan tutumları çok yüksek. Bir NPCnin yanında biraz bekleyin, size durduk yere saldırıyor. Özellikle bekleme yerlerinde. Bir NPC size saldırdığı anda, bu durumu polis görürse sizi savunuyor. Bu çok güzel bir detay, fakat bu detay GTA IV’te de mevcut.
Asıl ilginç fark, polisin sizi savunma şeklinde. GTA V’deki polisler, size yumruk atan sivili silahla vurup öldürüyor ve sokak ortasında bırakıp gidiyor. Bu, Rockstar’ın polis şiddetine karşı protest bir göndermesi. GTA IV’de ise, polis size yumruk atan sivili ‘eller yukarı’ deyip polis aracına bindiriyor ve götürüyor. Çok medeni ve gerçekçi bir tepki, fakat GTA V’de bunu yapamadıklarından değil, bilinçli yaptıklarını düşünüyorum. Çünkü oyun bunu bizzat size gösteriyor.
NPClerin olaylara tepkileri GTA IV’te daha iyi duruyor. Örneğin; yağmur yağdığında sokaklarda insanlar azalıyor ve kalan NPCler de ıslanmaktan korunmak için bir yerlere saklanıyor ya da şemsiye açıyorlar. Hatta başının üstünde dergi, kitapla yağmurdan kaçmaya çalışan NPCleri de görebilirsiniz. GTA V’de böyle davranan NPC göremeyeceksiniz maalesef. GTA IV’ün açık dünyasında yapacak çok bir etkinlik olmamasına rağmen çok canlı hissettiriyor. Bunun sebebi, çevrede gerçekçi davranan NPCler. GTA V ise, bu eksiği çok fazla etkinlik ile kapatıyor. Örnek olarak; GTA V’de borsaya para yatırabiliyorsunuz ama GTA IV’te böyle bir şey yok. GTA IV’ün açık dünyası hikaye odaklı tasarlanmış bir oyun çünkü.
Çevre ve Nesnelerle Etkileşim
GTA IV’teki ana karakter eline birçok nesneyi alabiliyor. Sigara izmaritinden kahve bardağına kadar. Tabi bu nesnelerin ele alıp alamayacağınızın ipucu NPClerin bu nesneleri eline alabilmesi. Onlar eline bu nesneleri alabiliyorsa, siz de alabilirsiniz. Bir tuğla ile bir araba camı kırabilir ya da bir sivilin suratına bardak atabilirsiniz. Bu çok önemli bir detay değil, ama bazen işe yaradığı oluyor.
GTA V’in böyle bir özelliği yok. GTA IV’te bir silahlının eline ateş ederseniz silahı düşürüyor ve silah bazen yere düşerken kendiliğinden ateş ediyor. GTA V’de bu etkileşim detayı da çıkarılmış. Daha önemlisi GTA IV’te ateş ettiğiniz yere göre reaksiyon alıyorsunuz. Eğer bir NPCnin ayağına sıkarsanız sendeleyip düşüyor. GTA V’de ise, bazen direkt ölüyor. Açıkcası GTA V’in ana karakterleri, fizik kurallarına daha iyi tepkiler gösterse de, NPCler gösteremiyor. GTA IV bu konuda tam tersi diyebiliriz. NPCler fizik kurallarından neredeyse eksiksiz olarak etkileniyorlar. Ancak ana karakterin parkur özelliği devreye girdiğinde, bu özellik biraz sekteye uğruyor. Onun dışında GTA IV’te fiziki etkileşim çok daha efektif duruyor.
Yakın Dövüş
GTA V bu konuda da çok zayıf kalmış. Kontrol şeması GTA IV ile aynı, lakin dövüşte kullanılan animasyon çok az ve önceki oyuna göre dövüşler çok kolay geçiyor. GTA San Andreas’ta kim gelirse gelsin arkaya arkaya strike butonunu spamladığınızda herkesi indirebiliyordunuz. GTA V’de bu durum daha vahim. Çoğu kişi tek yumrukta iniyor, bazı kişiler ile biraz daha uzun sürüyor. GTA IV’te ise, her NPC grubu farklı güç ve saldırı özelliğine sahip. Yani; ilk oynadığım sefer bir kavgaya girdiğimde perişan olmuştum. Çünkü GTA oyunlarında NPC pataklamak çok basit ve keyifliydi, fakat GTA IV’te durum ciddiye alınmış. Çetin ceviz birine denk geldiyseniz, gerçekten özenli ve taktikli bir yakın dövüş sergilemeniz gerekiyor. Bloklarken eğer iyi bir zamanlama ile gelen saldırıyı savuşturursanız, Niko Bellic için, ölümcül bitiriş şansı yaratıyorsunuz ve Niko, çok çeşitli animasyonlar sergileyerek bir dövüş ustası gibi rakibini yere seriyor.
Hikaye gereği Niko donanmada görev almış bir savaş gazisi olduğundan, hayatta kalma yetenekleri üst seviyede. GTA V’in karakterleri yetenekli suçlular lakin hiçbiri yakın dövüşte gerçekçi değil. Yani dövüşçü gibi olmasa da, iyi bir sokak kavgasında da gayet etkileyici animasyonlar oluşturulabilir. Red Dead Redemption 2 bunun en iyi örneği.
GTA V’de eğer bıçak veya beyzbol sopası gibi şeylerle saldırırsanız, dövüş çok kısa sürüyor. GTA IV burada da çok çeşitli animasyonlar sergiliyor. GTA IV’te üstelik bazı kişilerle girdiğiniz yakın dövüşte bloklamanın ötesinde savuşturma yapamıyorsunuz, çünkü hızlı yumruk atan birinin yumruğundan kaçınmak gerçekte ne kadar zorsa, burada da aynı şey geçerli. Yavaş yumruk atan hantal bir rakip ile daha fazla şov yaparak dövüşme şansınız var.
Yemek Yeme
GTA V’de yemek yemek ilginç bir şekilde çıkarılmış. GTA IV’te de can doldurmak dışında bir etkisi yok yemek yemenin, ama hoş bir detay olmuş. Daha önce San Andreas’ta yemek yiyerek kilo aldığımız CJ’i düşününce, GTA IV ve GTA V bayağı yavan duruyor. GTA V’de karakterimizin sağlık gelişimi de var. Niko çok daha default bir karakter. Ne saçı, ne sakalı, ne de kilosu değişiyor. GTA V’de saç, sakal ve dövme var. Kardiyo yaparak karakterimizin kondisyonunu da artırabiliyoruz, fakat bu detaylara rağmen yemek yeme yok oyunda. Üstelik GTA IV’te girebildiğimiz hiçbir restauranta GTA V’de giremiyoruz. GTA IV, birçok mekana girme imkanı sunuyor.
Silahlı Çatışmalar
İki oyun da benzer bir çatışma prensibine sahip ama farklar var. En büyük fark, GTA V’de siper bulamazsanız, kendinizi kısa süreliğine korumak için bir çöp kovası ya da bankın arkasına saklanıp çömelemiyorsunuz. Siper alma butonun işlediği nesneler haricinde oyunda çömelme yok. Bu durum GTA IV için geçerli değil. Çömelme butonu GTA V’de gizlilik mod olarak değişmiş. Bu mod da GTA IV’te yok.
Silahların ateşlemesi iki oyunda etkileyici, ama burada GTA IV nedense şarjör değiştirme animasyonunu daha sahte yapmış. Eli ile mermi dolduruyormuş gibi yapıyor, fakat GTA V’de gerçekten de şarjör değiştiriyor.
Aslında bu yanıltıcı animasyonların en başında, direksiyon döndürme eylemi var. Bütün GTA oyunlarında eller direksiyonun etrafında dönüyor lakin direksiyon dönmüyordu. Çok ilgimi çeken bir durumdu bu. En vasat açık dünya oyunu bile bu detayı eklerken Rockstar hiçbir GTA oyununda bunu yapmamıştı. GTA V’de de durum böyleydi, fakat PS4 için tekrar çıkış yaptığında bu durum son buldu ve oyuna FPS modu geldi. Böylelikle araçları içerden görebiliyorduk. Direksiyonun dönmeme sorunu da ortadan kalkmış oldu. Ancak bu özelliği PS4 çıkıncaya kadar yapmamış olmaları gerçekten hala sebebini anlayamadığım bir durumdur.
Bu sayılan detayların birçoğu oynayışa doğrudan etki etmiyor, fakat son maddede olduğu gibi doğrudan oynayışı değiştiren detaylar mevcut. Bu farklar bunlarla sınırlı değil aslında. Bu maddeler, iki oyun arasındaki farklar için bir girizgah sayılabilir. Bunun için yapılmış uzunca videolar var. İki oyun da açık dünya oyunları için kesinlikle ders niteliğinde yapımlar. Ancak Rockstar artık oyunlarını neredeyse sil baştan tasarlıyor ve yeni detaylar eklerken, bazı detayları gereksiz bulup çıkarıyor. Oyunun bazı detaylardan neden yoksun olduğunu anlıyorum, fakat bazı detaylar da cidden teknik farklılık gösteriyor ve daha sönük kalıyor.
Bütüne bakıldığında GTA V, içerik ve grafikleri ile tabi ki daha yeni nesil duruyor. Fakat GTA IV’ün eski oluşu çoğu insanda, hiç incelemeden en son çıkana yönelme eğilimi yaratıyor. GTA IV sadece GTA V ile değil, birçok açık dünya oyunu ile kıyası yapılıyor ve yeni çıkan Cyberpunk 2077, GTA IV karşısında neredeyse detay fakiri eski bir oyuna dönüşüyor. GTA V ise, açık dünya oyununda gerçekçiliği değil. Eğlenceyi baz alıyor ve bunu başardığı çok belli. Dünyanın en çok satan oyunlarından biri oldu. Fakat oyuncular bugünkü kıyaslamalarda, gerçekçiliği çok takdir ediyorlar. Sanırım bunda Red Dead Redemption 2’nin de etkisi var. Gerçekçi bir oyunun yarattığı deneyimin büyüsüne alıştık ve belli bir standartın altını artık kabullenmiyoruz. Bugün GTA IV çıksaydı, günümüz grafikleri ile, bence GTA V kadar satardı.
Bazı eserler vardır; tablolar, mimari yapılar, heykeller vesaire için, o dönemde böylesine estetiğe ya da mühendisliğe nasıl hakim olduklarını düşünür ve hayran kalırız. Zamanın ötesinde eserlerdir onlar. Bu durumun artık oyunlar için de geçerli olduğunu düşünüyorum. Red Redemption 2, Mafia II ve GTA IV bunun iyi birer örneği. Zira yeni çıkan her oyun, artık sanıldığı kadar gelişmişlik göstermiyor ve çoğu zaman çok eski bile hissettiriyor. Artık iyi grafiklerle cilalanmış eski oyunlar oynuyor gibiyiz. Eğer bugünlerde açık dünya oyunu arıyor ve GTA IV’e eski olduğu için hiç şans vermediyseniz, bir deneyin derim. Niko Bellic’in, Amerikan rüyasının nasıl kabusa dönüştüğünü mutlaka deneyimlemelisiniz.