Dikkat! Spoiler içerebilir.
Yönetmen & Senaristler
Homeland, Pretty Little Liars ve Mad Men gibi başarılı yapımlarla tanınan Lesli Linka Glatter’ın yönettiği dizinin senaryosu; Eric Newman, Noah Oppenheim ve Michael S. Schmidt tarafından kaleme alınmıştır.
Newman, Narcos ve Griselda gibi dikkat çeken yapımlarla bilinirken Jackie, Allegiant ve The Maze Runner’ın da senaristi olan Oppenheim ve Pulitzer Ödüllü Schmidt, gazeteci kimlikleriyle öne çıkıyorlar. Bu durum, dizinin derinliğini artıran unsurların bu denli gerçekçi olmasını net bir şekilde açıklıyor.
Oyuncular
Dizide, eski ABD başkanı George Mullen’i Robert De Niro; Mullen’in asistanı Roger Carlson’ı Jesse Plemons, kızı Alexandra Mullen’i Lizzy Caplan, özel kalem müdürü Valerie Whitesell’i Connie Britton canlandırıyor.
Dizinin diğer önemli rollerinde Joan Allen, Dan Stevens, Matthew Modine, Angela Bassett ve McKinley Belcher III yer alıyor.
Konusu ve Teması
Bir politik gerilim dizisi olan Zero Day, modern siyasetin karmaşasını, siber güvenlik tehditlerini ve güç dinamiklerinin girift yapısını derinlemesine ele alıyor.
Güç, güven ve modern teknolojik altyapıların kırılganlığı gibi temaları işleyen dizi, ABD’yi kaosa sürükleyen büyük bir siber saldırıyı konu alıyor.
Eski Başkan George Mullen, saldırının kökenlerini ve sorumlularını araştırmak için yeniden politikaya dönüyor. Ancak derinlemesine yaptığı araştırmalar; yolsuzluklar, komplolar ve kişisel ihanetlerle dolu karmaşık bir ağı ortaya çıkartıyor.
Dizinin merkezindeki siber saldırı, ulusal güvenlik açıklarını ve dijital savaş potansiyelini oldukça çarpıcı bir şekilde gösteriyor. Bu olayın etrafında şekillenen güç oyunlarının yanı sıra medyanın kamuoyu üzerindeki etkisi ve politik gündemi şekillendirme gücü de ele alınıyor.
Kısaca Sinematik Özellikleri
Gerçekçi bir görsel stilin benimsendiği dizide, düşük ışık kullanımı gerilimi ve ‘acil durum’ hissini arttırırken nötr renklerin hakim olduğu renk paleti, politik ortamların soğukluğunu başarılı bir şekilde yansıtıyor.
Alt Metinler
Zero Day’i izlerken, günümüz dünyasında bilgi kirliliğin sebep olduğu gerçek ve yanıltıcı bilginin ayırt edilme zorluğu ve ‘alternatif gerçekler’ yaşadığımız dünyayı sorgulamamızı sağlıyor.
İktidarda yer alan figürlerin ahlaki fedakarlıklarının veya ihanetlerinin toplumsal sonuçlarını açık bir şekilde gösteren dizi, teknolojinin ve sosyal medyanın modern toplumdaki rolünü eleştirirken siber güvenlik açıklarının tehlikelerini de gözler önüne seriyor.
Eleştiriler
Oyuncuların performansları, gerçekçilik ve karakter derinliği açılarından büyük bir övgü alırken bazı eleştirmenler, dizinin iddialı hikayesine rağmen tutarlı bir politik anlatı kurmakta zorlandığını ve net bir ideolojik duruş sergileyemediğini belirtmiştir.
Ayrıca bazı izleyiciler, karmaşık olay örgüsünü ve karakter gelişimini başarılı bulurken bazıları, dizinin çağdaş politik sorunları yeterince derinlemesine ele almadığını ifade etmiştir.
Benzer Yapımlar
Siber güvenlik, ulusal güvenlik, terörizm; medyanın, devletlerin veya büyük ölçekli şirketlerin toplum üzerindeki etkisi, politik güç oyunları ve devlet içi entrikalar gibi konuların işlendiği ve politik gerilim unsurlarının yer aldığı bazı yapımlar:
Homeland, 2011-2020
Dizide, Ortadoğu’da yaşanan çatışmalar, ABD’nin terörle mücadelesi ve hükümet içindeki siyasi entrikaların etrafında, bipolar bozukluğa sahip bir CIA ajanı olan Carrie Mathison’un hikayesini izliyoruz.
Psikolojik derinliğe sahip bir casusluk gerilimi olarak tanımlayabileceğimiz Homeland, gerçekçi ve belgesele yakın çekim teknikleri; uzun diyalogların yer aldığı, karakter odaklı sahneleri ve ana karakterin zihinsel durumu ile görevleri arasında gidip geldiği karmaşık dünyasıyla izleyiciyi içine çekiyor.
Zero Day ile kıyaslandığında; odaklandığı konu ve temalar birbirinden farklı olsa da, Mullen’in anıları ile kabul ettiği zorlu görev arasında gidip gelen ruhsal ve zihinsel durumu, ana karakterlerle ilgili bir benzerlik olarak görülebilir.
Ayrıca her iki dizide de ulusal güvenlik, devlet içi entrikalar ve gizli operasyonlar, dizinin dinamizmini ve gerilimini sağlayan unsurlar olarak karşımıza çıkıyor. Politik olaylarla beraber her iki yapım da izleyiciye hem bireysel hem de toplumsal açılardan gerilim dolu hikayeler sunuyorlar.
House of Cards, 2013-2018
Politik entrikaların, manipülasyonların, medya oyunlarının ve ahlaki çöküşün etrafında şekillenen House of Cards, güçlü ve hırslı karakteriyle dikkat çeken Francis Underwood’un, kendisine ihanet edenlerden intikam almak için eşi Claire’le birlikte çalışarak Beyaz Saray’da yükseliş hikayesini konu alıyor.
Dizide politik dünyanın soğuk ve mesafeli dünyasının karanlık bir atmosferde anlatılması, Zero Day ile benzer özellikleri arasında yer alıyor. Aynı şekilde gerilim dolu hikaye akışına sahip olmaları; karakterlerin iktidar hırsıyla sınır tanımayışları ve medyanın halkı yönlendirmekte ne denli güçlü olduğu konularını işlemeleri açısından benzerlik taşıyorlar.
Mr. Robot, 2015-2019
Siber güvenlik, hacker kültürü ve toplumsal manipülasyon temalarına odaklanan Mr. Robot, Zero Day’de olduğu gibi karmaşık karakterin yer aldığı ve derin alt metinlere sahip bir dizi olarak karşımıza çıkıyor.
Bir siber güvenlik mühendisi ve hacker olan Elliot Alderson’un, gizli bir hacker grubu olan fsociety’e katılarak kurumsal kapitalizme karşı verdiği mücadeleyi anlatan dizi; psikolojik rahatsızlıklar, toplumsal adalet, kapitalizm ve dijital çağın karanlık yüzü gibi temaları işliyor.
İki dizinin en büyük benzer noktası ise; siber güvenlik ve dijital dünyanın tehditlerine odaklanmaları.
BONUS
Zero Day’i Sevenler için Benzer Bazı Yapımlar
- 24, 2001-2014
- The Manchurian Candidate, 2004
- The Americans, 2013-2018
- The Night Manager, 2016
- Snowden, 2016
- Bodyguard, 2018
- The Spy, 2019
