Dikkat! Spoiler içerebilir.
Başlarken…
Final sezonu büyük bir merakla beklenen You, Netflix’in en başarılı psikolojik gerilim yapımlarından biri olarak görülüyor.
İzleyici, ilk sezondan itibaren dizinin ana karakteri olan Joe Goldberg’in yaşadığı aşk ve arkadaşlık ilişkilerine, zaman içinde yaşamının değişimine, geçmişine ve içindeki karanlık-aydınlık savaşına tanık oluyor.
Dizi, her sezonunda olduğu gibi final sezonunda da, Goldberg’in geçmişten bugüne yaşamına ve içindeki çelişkilere dair birçok şaşırtıcı detayla, yeni aydınlanmalar yaşatmayı vaat ediyor.
Aşk ve Takıntı
You, 2018 yılında ilk yayınlandığında, aşk ve takıntıya dair özgün bir bakış açısı sunarak öne çıktı. Caroline Kepnes’in romanından uyarlanan dizi, dışarıdan çekici ve entelektüel görünen fakat hızlıca tehlikeli bir sapık olduğunu ortaya koyan Joe Goldberg’ü anlatıyor.
Dizi, en genel şekilde, ‘romantik takibin karanlık olay örüntüleriyle dolu cinayetlere dönüşmesi’ olarak tanımlanabilir.
Joe Goldberg, Sevilen Anti-Kahramanlardan Olabilir mi?
Penn Badgley tarafından ustalıkla canlandırılan Joe Goldberg, televizyondaki en karmaşık karakterlerden biri. Şefkatli görünse de derinlerde manipülatif ve şiddet dolu bir doğaya sahip olan Goldberg, hem ana karakter hem de antagonist olarak karşımıza çıkıyor.
İzleyiciye çarpık mantığını iç sesleri aracılığıyla anlatan kahramanın, ne kadar vahşi olursa olsun, her eylemini haklı çıkartması ve izleyiciyi kendi ahlak sınırları içine çekmesi oldukça kolay olabiliyor.
Dizinin Kadın Kahramanları
You’nun her sezonu, Joe’nun takıntı haline getirdiği yeni bir kadınla açılıyor diyebiliriz.
İlk sezonda Beck, ikinci ve üçüncü sezonda Love Quinn sadece birer kurbanlardan ibaret değiller. Kendi kusurları, arzuları ve iradeleri olan karmaşık birer birey olarak karşımıza çıkan bu kadın kahramanlar, avcı ile av arasındaki çizgiyi bulanıklaştırıyorlar.
Özellikle Love Quinn, kendi karanlık yanını açığa çıkarttığında izleyicileri şok etmesinin yanı sıra Joe Goldberg’e karşı geliştirilen bakış açısını da alaşağı ediyor.
New York’tan Los Angeles’a
You’nun ilk sezonu, Joe’nun entelektüel ve kültürlü kişiliğine uygun bir zemin sunan New York City’de geçiyor. Ancak ikinci sezonda Joe’nun Los Angeles’a taşınması, ton ve anlatımda önemli bir değişimi işaret ediyor. Los Angeles’ın güneşli ve yüzeysel ortamı, Joe’nun karanlık doğasıyla keskin bir tezat oluşturuyor ve karaktere yeni bir gözle bakılmasını sağlıyor.
Bu mekan değişikliği, ünlü olma peşinde koşma ve Hollywood kültürünün boşluğunu gibi yeni temaların keşfedilmesine de olanak tanıyor.
Modern İlişkiler ve Sosyal Medya
You, yalnızca bir gerilim dizisi olmanın ötesinde modern ilişkiler ve sosyal medyanın etkisine dair güçlü bir yorum geliştirmeye de yardımcı oluyor.
Dizi, teknolojinin insanların birbirleriyle etkileşim biçimini nasıl değiştirdiğini; takip etmenin, manipüle etmenin ve aldatmanın nasıl daha kolay hale geldiğini gösteriyor. Joe’nun kurbanları hakkında sosyal medya üzerinden bilgi toplama yeteneği hem korkutucu hem de gerçekçi. Dizi, giderek daha bağlantılı hale gelen bir dünyada yaşamanın tehlikelerini yansıtıyor ve aynı zamanda çevrimiçi kişiliklerin yüzeyselliğini eleştirerek sosyal medyada gördüklerimizin çoğu zaman dikkatle düzenlenmiş bir illüzyon olduğunu hatırlatıyor.
Şiddet: Kontrol için Bir Araç
Şiddet, You’da Joe tarafından kontrol aracı olarak kullanılan bir tema. Ancak, dizi bu şiddeti yüceltmiyor. Aksine, onu hem şok edici hem de düşündürücü bir şekilde sunuyor. Bazı sahnelerin grafik doğası, izleyicileri Joe’nun eylemlerinin gerçekliğiyle yüzleşmeye zorluyor ve karakterin romantize edilmiş herhangi bir yanılsamasını ortadan kaldırıyor.
Bu yaklaşım, dizi yayınlandığında, medyada şiddetin nasıl tasvir edildiğine dair birçok tartışmalara yol açtı: Bazıları diziyi acımasız tasvirleri için överken, diğerleri onu fazla grafik bulduğunu belirtti.
Dizinin Etkisi
Yayınlandığı günden bu yana *You*, sayısız meme, tartışma ve hatta akademik analizlere ilham vererek pop kültürün önemli bir parçası haline geldi. Joe Goldberg, Walter White (*Breaking Bad*) ve Dexter Morgan (*Dexter*) gibi diğer ünlü TV anti-kahramanlarıyla sık sık karşılaştırılan ikonik bir karakter haline geldi. Dizinin takıntı, kimlik ve ahlak üzerine olan keşfi, geniş bir izleyici kitlesiyle yankı buldu ve sosyal medyada ve ötesinde sık sık konuşulan bir konu haline geldi.
Final sezonu yaklaşırken…
You’nun final sezonu büyük bir merakla beklenirken, dizinin nasıl sonuçlanacağına çok sayıda spekülasyon ortaya atıldı: Joe, eylemlerinin sonuçlarıyla yüzleşecek mi yoksa bir kez daha adaletten kaçmayı başaracak mı?
Dördüncü sezonda bir kez daha Joe’nun yer değiştirerek Paris’e taşınması, hayatında yeni bir bölüme işaret etti. Bu mekan değişikliği ile final sezonununda da Joe için yeni temalar ve zorlukların ortaya çıkacağı ve hikayesinin tam bir döngüye ulaşabileceği düşünülüyor.
Henüz final sezonu yayınlanmamış olsa da You şimdiden psikolojik gerilim türünü yeniden tanımlayan bir dizi olarak televizyon tarihindeki yerini sağlamlaştırdı. Gerilim, kara mizah ve sosyal yorumların harmanı, hikaye anlatımında yeni bir standart belirledi.
Tıpkı Hannibal Lecter’da olduğu gibi, Joe Goldberg de ahlaki açıdan yozlaşmış bir karaktere izleyicilerin empati duymasını sağlayan bir dizi oldu.