Psikiyatri tarihinin en radikal isimlerinden biri olan psikiyatrist ve psikanalist Wilhelm Reich’in 1948 yılında yayımlanan Dinle, Küçük Adam kitabından 10 çarpıcı alıntı:
Kendinin olmayan düşüncelere hayran, ama kendininkine değil. Bir şeyi ne denli az kavrıyorsa, o denli sıkı inanıyor ona. Sana diyorum ki: Kendi kurtarıcın, yalnızca sen kendin olabilirsin! Sen kendini aşağıladığın için, Küçük Adam, onlar da seni aşağılıyorlar, seni sevmiyorlar. Onlar seni çok iyi tanıyorlar. Yalnızca kendinin bileceği, en berbat zaaflarını biliyorlar senin. Seni bir sembole kurban ettiler, sen de onları kendi sırtında iktidara taşıyorsun.
Büyük adam yaşamın amacını senin gibi zengin olmakta, kızlarının kurallara göre evlenmelerinde, politik kariyerde, profesör süslerinde görmüyor. Senin gibi olmadığı için onu ‘dahi’ ya da ‘tuhaf’ olarak adlandırıyorsun. Ama o senin boş gevezelik toplantıların yerine kendi düşünceleriyle yalnız kalmayı tercih ettiğinde onun toplumsal olmadığını söylüyorsun. Sen Küçük Adam, bu sıradan dürüst adamın karşısında yozlaşmışlığın içinde kendini ‘normalliğin’ prototipi olarak çıkarıyor ve ona ‘anormal’ diyorsun. Onu küçücük ölçülerinle ölçüyorsun ve senin normallik ölçülerine uymadığını düşünüyorsun.
Hedefe ulaşmak için her türlü aracın, adi ve alçakça aracın da mubah olduğunu sanıyorsun. Hedef, ona ulaştığın yoldur. Bugün atacağın her adım, yarınki yaşamındır.
Yaşamın ne zaman iyi ve güvende olacak, diye soruyorsun Küçük Adam. Hayat dolu olmak güvenlikten, sevgi paradan, özgürlük parti ya da kamu görüşünden daha önemli olduğu zaman yaşamın iyi ve güvende olacak. Varlığının derininde düşüncen, duygularınla çelişki halinde değil de uyum için etkili olduğu zaman, yeteneklerini vaktinde kavrayıp, yaşlandığını vaktinde anladığın zaman; artık büyük savaşçıların cürümlerini değil de büyük bilgelerin düşüncelerini yaşayacağın zaman…
Sen yönlendirme ve akıl istiyorsun, Küçük Adam. Binlerce yıldır yönlendirildin ve akıl verildi sana, iyisiyle kötüsüyle. Hala sefalet içinde olmanın nedeni kötü öğütler değil, senin darkafalılığın.
Hayatta mutluluk dileniyorsun, ama güvence senin için daha önemli, hatta bunun bedeli bütün yaşamın boyunca baş eğmek olsa da. Mutluluk kotarmayı, mutluluğun tadını çıkarmayı, onu korumayı hiç öğrenemediğin için, başı dik olmanın cesaretini de bilmiyorsun.
… hangi iç güdüler seni dürtüyor, seni hayal kırıklığına uğratınca eşini karalamaya, kötü niyetli komşunun hoşuna gitmiyor diye çocuğuna eziyet etmeye, arkadaşını aldatmaya, iyi yürekliyle alay edip onu sömürmeye, kamçı karşısında iki büklüm olmaya, verilen yerde almaya, talep edilen yerde vermeye, ama sevgiyle verilen yerde hiç vermemeye, düşene ya da düşmek üzere olana bir tekme de sen vurmaya, doğrunun söyleneceği yerde yalan söylemeye ve yalanı değil de doğruyu kovuşturmaya. Sen kendini hep kovuşturanların safında buluyorsun, Küçük Adam.
Küçük adam kendi hakkında doğruyu işitmek istemez. İstese de istemese de sahip olduğu, kendine düşen sorumluluğu kabullenmez. O küçük adam olarak kalmak ister.
Başka bir biçimde yaşayabileceğini düşünmeye cesaret edemiyorsun: Koyun gibi güdülmek yerine özgür yaşamak, taktikler uygulamak yerine açık davranmak, bir hırsız gibi gecenin karanlığında sevmek yerine açık açık sevebilmek düşüncelerine yer vermiyorsun kafanda. Kendini küçümsüyorsun, Küçük Adam.
Mutluluk, uğruna çalışılmasını gerektirir; mutluluk gökten yağmaz, kazanılır.
BONUS
Seni elde edecek olan tek şey, içinde bulunan temizlik, arılık duygusudur, yaşama karşı duyduğun özlemdir sana gerçekten egemen olabilecek tek şey. Bunu adım gibi biliyorum Küçük Adam. Senin de küçücük bir kuşkun olmasın. Küçüklüğünden ve değersizlik duygusundan arındığında, düşünmeye başlayacaksın. Sözünü ettiğim bu düşünme, başlangıçta çok acıklı olacak, yanlışlarla dolu , amaçsız bir düşünme olacak; ama ciddi ciddi düşünmeye başlayacaksın.
Not: Alıntılar, kitapta yer aldıkları sayfa sırasına göre listelenmemiştir.