1 Haziran 2025

10 Maddede Kısaca Toplumsal Cinsiyet Kuramları ve Rollerin İnşası

Burcu Tur Yüksel Akay

~10dk

Kadın ve erkeğin rolleri artık sadece sosyal bilimcilerin değil, gündelik hayatın da temel tartışma konularından biri. Toplumsal cinsiyet rolleri, yalnızca bireylerin nasıl davranması gerektiğini belirlemiyor, aynı zamanda iş yaşamından aile yapısına, medyadan politikaya kadar birçok alanda etkili oluyor. Son yıllarda bu rollerin sabit olmadığını, zamanla değişebildiğini ve farklı kültürel bağlamlarda yeniden şekillendiğini görüyoruz.

Peki, bu değişim ne anlama geliyor? Gerçekten normlar değişiyor mu, yoksa yalnızca yüzeyde bir dönüşüm mü yaşanıyor?

Toplumsal Cinsiyetin Tanımı ve Sosyal İnşa Kuramı

Toplumsal cinsiyet (gender), biyolojik cinsiyetten (sex) farklı olarak, toplum tarafından bireylere atfedilen roller, davranış kalıpları ve beklentiler bütünüdür. George H. Mead ve Peter L. Berger gibi sosyal inşa kuramcıları, toplumsal cinsiyetin biyolojik değil, kültürel ve sosyal bir süreç sonucunda şekillendiğini savunmuşlardır. Bu kurama göre, kadınlık ve erkeklik rolleri doğuştan gelmez. Aksine sosyal etkileşim yoluyla öğrenilir ve içselleştirilir. Sosyal roller, bireylerin sosyal statülerine göre farklılık gösterebilir ve zamanla değişebilir. Bu da toplumsal cinsiyetin dinamik ve bağlama bağlı bir yapı olduğunu ortaya koyar. Farklı toplumlarda kadınlık ve erkeklik rollerine dair normlar değişkenlik gösterdiği için bu yapı evrensel değil, kültüreldir.

Judith Butler

Post-yapısalcı filozof Judith Butler, toplumsal cinsiyeti sabit bir kimlik değil, performatif bir eylem olarak tanımlamıştır. Butler, “Gender Trouble” adlı eserinde, cinsiyetin tekrar eden davranışlar, jestler, konuşma biçimleri ve toplumsal pratikler yoluyla inşa edildiğini öne sürmüştür. Bu yaklaşım, bireylerin toplumsal cinsiyetlerini bilinçli ya da bilinçsiz biçimde yeniden ürettiklerini savunmaktadır. Dolayısıyla toplumsal cinsiyet rolleri durağan değil, sürekli yeniden kurulan bir süreçtir.

Butler’ın teorisi, toplumsal normların dışına çıkan bireylerin varlığını da açıklayarak toplumsal cinsiyet kimliğinin çoğul yapısını ortaya koymaktadır. Bu yaklaşım, Queer kuramının gelişimine de önemli katkı sağlamıştır.

gender roles
Photo by Markus Winkler on Unsplash

Sandra Bem

Amerikalı psikolog Sandra Bem, toplumsal cinsiyet rollerinin zihinsel şemalar yoluyla öğrenildiğini öne sürmüştür. Bem’in “Toplumsal Cinsiyet Şeması Kuramı” (Gender Schema Theory), bireylerin çocukluklarından itibaren toplumdan edindikleri bilgilerle kadınlık ve erkeklik kalıplarını zihinsel olarak yapılandırdıklarını ifade etmektedir. Bu şemalar, bireylerin hem kendilerini hem de başkalarını nasıl algıladığını etkilemektedir. Toplumun kadın ve erkeğe dair sunduğu mesajlar, bireylerin bilişsel süreçlerini ve karar alma biçimlerini yönlendirmektedir. Bu teoriye göre bireyler, çevreden gelen bilgileri cinsiyet temelli şemalarına göre filtrelerler. Dolayısıyla toplumsal cinsiyet kimliği sadece dışsal değil, aynı zamanda zihinsel bir oluşumdur.

Hegemonik Erkeklik ve Güç İlişkileri

Sosyolog R.W. Connell tarafından geliştirilen “hegemonik erkeklik” kavramı, toplumda baskın olan erkeklik anlayışının hem kadınlık rollerini hem de alternatif erkeklik biçimlerini bastırdığını ifade etmektedir. Hegemonik erkeklik güç, otorite, rekabet, duygusal mesafe ve kontrol gibi değerlerle özdeşleştirilmektedir. Bu kavram, erkekliğin toplumsal olarak nasıl üretildiğini ve hangi erkeklik türlerinin toplumsal olarak yüceltildiğini analiz etmektedir.

Connell’e göre; hegemonik erkeklik, heteronormatif sistemin sürdürülmesinde kritik bir rol oynamaktadır. Kadınların iş gücündeki temsili, liderlik rollerindeki azlığı ve aile içi eşitsizlikler, bu güç ilişkilerinin bir sonucudur. Bu teori, toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin yapısal nedenlerini anlamada önemli bir çerçeve sunmaktadır.

Sosyal Öğrenme Kuramı ve Rol Modellerinin Etkisi

Albert Bandura’nın sosyal öğrenme kuramı, bireylerin davranışları gözlem ve taklit yoluyla öğrendiklerini savunmaktadır. Çocuklar ebeveynlerini, öğretmenlerini ve medya karakterlerini rol model olarak benimseyerek cinsiyete özgü davranışları öğrenirler.

Örneğin; kız çocukları annelerinin ev işleriyle ilgilendiğini gördüğünde bu rolü kadınlıkla özdeşleştirmektedir. Aynı şekilde erkek çocukları da babalarının dışarıda çalışmasını gözlemleyerek bu davranışı içselleştirmektedirler.

Bu kuram, toplumsal cinsiyet rollerinin öğrenilmiş davranışlar olduğunu göstermektedir. Toplumsal cinsiyetin kuşaktan kuşağa aktarımı da bu gözlem-temelli öğrenme süreci ile mümkün olmaktadır.

Aile İçi Roller

Aile, toplumsal cinsiyet rollerinin ilk ve en güçlü öğrenildiği kurumlardan biridir. Geleneksel toplumlarda kadınlar çoğunlukla ev işleri ve çocuk bakımıyla özdeşleştirilirken erkekler ekonomik sorumluluklarla tanımlanmaktadır. Bu roller, bireylerin aile içindeki konumlarını ve ilişkilerini şekillendirmektedir. Aynı zamanda çocukların toplumsal cinsiyet rollerini nasıl algılayacaklarını da belirlemektedir. Ayrıca ebeveynlerin çocuklarına yönelik beklentileri, bu rollerin pekişmesine neden olmaktadır. Dolayısıyla aile, toplumsal cinsiyetin yeniden üretiminde merkezi bir işlev görmektedir.

toplumsal cinsiyet rolleri
Photo by Marc Stress on Unsplash

Eğitim Sistemi

Okullar, sadece akademik bilgi aktaran kurumlar değil, aynı zamanda toplumsal normların yeniden üretildiği mekanlardır. Ders kitaplarında yer alan cinsiyetçi temsiller ve öğretmenlerin öğrencilerine yönelik beklentileri, cinsiyet rollerini pekiştirebilmektedir.

Örneğin; erkeklerin fen bilimlerinde başarılı olmaları beklenirken kızların duygusal zeka gerektiren sosyal bilimlere yönlendirilmesi, cinsiyetçi kalıpların bir yansımasıdır. Ayrıca okul etkinlikleri ve meslek seçiminde yönlendirme pratikleri de bu eşitsizlikleri arttırabilmektedir. Bu durum, mesleki ayrışmayı ve kadınların bazı alanlarda yeterince temsil edilmemesini doğurmaktadır.

Eğitim hem dönüştürücü hem de sınırlayıcı bir alan olarak toplumsal cinsiyetin yeniden üretiminde büyük bir etkiye sahiptir.

İş Yaşamı

Kadınların iş gücüne katılım oranı son yıllarda artsa da yönetici pozisyonlarındaki temsilleri hala düşüktür. Dünya Ekonomik Forumu’nun Cinsiyet Eşitsizliği Raporu’na göre; kadınlar erkeklerle aynı işi yapmalarına rağmen daha düşük ücret almaktadır. Cam tavan (glass ceiling) etkisi, kadınların kariyer basamaklarında belli bir noktadan sonra ilerleyememesini açıklamaktadır. Ayrıca iş yerlerinde annelik rolü nedeniyle kadınlara karşı önyargılar gelişebilmektedir. Erkek egemen sektörlerde kadınların yer bulmakta zorlanması, cinsiyet rollerinin iş yaşamındaki etkilerini göstermektedir.

Medya

Medya, toplumsal cinsiyet rollerini hem yansıtan hem de yeniden üreten bir araçtır. Reklamlarda ve dizilerde kadınlar sıklıkla ev hanımı ya da duygusal karakterler olarak temsil edilirken erkekler lider, güçlü ve mantıklı figürler olarak sunulmaktadır. Bu tür temsiller, toplumun toplumsal cinsiyet algısını biçimlendirmektedir. Aynı zamanda bireylerin kendilerini nasıl görmeleri gerektiğine dair ipuçları vermektedir.

Sosyal medya ise hem bu kalıpları yeniden üretme hem de kırma potansiyeli taşımaktadır. Özellikle son yıllarda feminist hareketlerin dijital mecralarda güçlenmesi, medya temsillerinde çeşitliliği artırmaktadır.

Değişen Normlar ve Yeni Yaklaşımlar

Son yıllarda toplumsal cinsiyet rollerine dair farkındalık hızla artmaktadır. Feminizm, Queer kuram, interseksüel analizler ve kapsayıcı dil kullanımı gibi yaklaşımlar, geleneksel normları geride bırakmaktadır.

Erkeklik ve kadınlık kategorileri artık sabit ve değişmez değil, akışkan ve çok katmanlı yapılar olarak değerlendirilmektedir. Toplumda giderek artan cinsiyet eşitliği talepleri, hukuki ve kurumsal düzenlemelere de yansımaktadır. Örneğin; bazı ülkelerde cinsiyetsiz tuvaletler, nötr dil politikaları ve eşit işe eşit ücret yasaları bu dönüşümün bir parçasıdır. Ancak hala birçok kültürel ve yapısal direnç noktası bulunmaktadır.

Kapak Fotoğrafı: Photo by Ulad Ramanenka on Unsplash

Bu içeriği beğendiniz mi? Bunun gibi daha fazla içerik üretebilmemiz için bize Patreon´da destek olun. 🙂
10layn.com Patreon button
Burcu Tur Yüksel Akay

Burcu Tur Yüksel Akay

Tüm yazıları

E-bültenimize kaydolun.