25 Nisan 2024

10 Maddede Antik Çağın Yok Olan Bilim Merkezi: İskenderiye Kütüphanesi

Nazan Avcı

~6dk

İskenderiye Kütüphanesi’nin Kuruluşu

Antikçağın en önemli kültür merkezlerinden biri olarak kabul edilen İskenderiye Kütüphanesi, savaşı sevmeyen Firavun Ptolameios tarafından kurulmuştur.

Milattan önce 332 yılında Büyük İskender tarafından kurulan İskenderiye kenti, imparatorun ölümünün ardından yaşanan dağılma sonucunda kumandanlarından Lagus’un oğlu Ptolemaios I Soter’in eline geçmiş ve baştan başa yenilenerek dönemin en önemli başkentlerinden biri haline gelmiştir. Yeni firavunun kente kazandırdığı en önemi eser, müze ve buna bağlı olan kütüphane olmuştur.

Müzenin Kapsamı

Müze ve kütüphanenin kurulması için saray yakınında bir yer seçilmiştir. Fizik, kimya, tıp, astronomi, matematik, felsefe, edebiyat ve fizyoloji için özel bilimsel alanlar oluşturulup adeta bir bilim sitesi geliştirilmiştir.

Müzenin içinde pek çok özel bölüm açılmış ve birçok farklı ülkeden getirtilen hayvan ve bitki örnekleri sergilenmiştir. Geniş bir botanik bahçesi ve rasathane ile insan yapısının incelenmesi için bir anatomi bölümü de müzenin içine yerleştirilmiştir.

Kütüphanenin İçeriği

Firavun Ptolameios tarafından bizzat desteklenen kütüphanede 900.000 el yazması bulunmaktaydı. Büyük bir kadronun çalıştığı kütüphanede tüm eserlerin papirüslere yazılarak rulolar halinde saklandığı bilinmektedir. Kütüphanenin içinde büyük bir yayınevi bulunmakta ve dönemin ünlü bilim insanlarına ev sahipliği yapmaktaydı.

Dönemin en önemli kütüphanesinin yöneticilerinin dünyanın her yerinden buldukları önemli eserleri satın alma yetkileri vardı. Yurtdışına gönderilen görevliler, buldukları tüm kitapları satın alma yetkisine sahipti. Ayrıca Mısır’a giren her kitap mutlaka kütüphaneye götürülür, bir örneği alınarak saklanırdı.

Kütüphanede klasik antik çağın ünlü Yunan yazar ve filozoflarından Platon, Aristoteles ve Pisagor ile dramatik şairler Aeschylus, Sophocles ve Euripides de dahil olmak birçoğunun eserleri bulunmaktaydı.

Tıp eğitimi de verilen fakülte alanlarında Hipokrat’ın tıbbi metinleri, Sappho, Pindar ve Hesiod’un şiirleri ve Thales, Democritus ve Anaximander’in bilimsel yazıları da vardı.

Yurtdışından toplanan eserlerin içinde eski Mısır, Babil, Fars, Asur ve Hint metinleri ile birlikte Yahudi, Zerdüşt ve Budist metinler de bulunuyordu.

Anlatılanlara göre, kütüphanenin gelişimini desteklemek için firavunun emriyle, İskenderiye limanına yanaşan tüm gemilerde bulunan el yazmalarının kontrolü yapılır ve orijinali saklandıktan sonra bir kopyası gemiye geri gönderilirdi.

Serapeum

Greko-Mısır Tanrısı Serapis adına ithaf edilerek açılan Serapeum adlı ikinci kütüphane, milattan önce 222-246 yılları arasında inşa edilmiş ve giderek artan eserler bu binaya yerleştirilmiştir.

Ziyaretçileri

Yüzyıllar boyunca gelişen kütüphane pek çok bilim insanının da ilgisini çeken bir merkez haline gelmiştir. Cyrene’li Eratosthenes, Samos’lu Aristarchus, İskenderiyeli Euclid (Öklid), Rodos’lu Apollonius; matematikçi, coğrafyacı ve astronom olan Eratosthenes kütüphaneye gelip kalmış ve çalışmalar yapmışlardır.

Kütüphanenin Yok Oluşu

İskenderiye Kütüphanesi’nin yıkılıp yok olmasına dair farklı rivayetler bulunmaktadır. Bunlardan biri, kütüphanenin yüzyıllar boyunca süren yavaş bir çürüme ile yok olduğudur. Günümüzde de pek çok bilim insanı yangın gibi ani bir hadise sonucu yok olmanın ötesinde, uzun ve acı verici bir çöküş sürecinde hem fikirdir.

Bir kısım tarihçinin verdiği bilgilere göre ise; imparator Julius Sezar yaşadığı kuşatmadan kurtulabilmek için birliklerine limandaki düşman gemilerini ateşe vermelerini emretti. Bu aşamada çıkan yangının büyümesi sonucu kütüphanenin de bir kısmı tahrip oldu. Bu tezi savunan tarihçiler, kütüphane koleksiyonunu yangından sonra da kullandığına dair bilgiler veren araştırmacı Strabon’un verdiği bilgileri göz önüne alarak bu tezi savunmaktadırlar.

İskenderiye Kütüphanesi’nin çökmesinde dönemin entelektüel yapısının değişiminin etkileri de olmuştur. Kentin ekonomi ve kültür anlamında etkinliğini kaybetmesiyle birlikte Roma ve Atina’da kurulan güçlü akademik merkezler ve kütüphaneler de büyük etki etmiştir.

Bu etkilerle birlikte farklı tarihi verilere göre, Roma İmparatoru Theodosius’un pagan tapınaklarının yıkılması için verdiği emirle, dönemin İskenderiye piskoposu Theophilus, milattan sonra 391 yılında Serapeum’u yok ettirip ve üzerine bir kilise inşa edilmesi emrini vermiştir.

Kapak Görseli

Bu içeriği beğendiniz mi? Bunun gibi daha fazla içerik üretebilmemiz için bize Patreon´da destek olun. 🙂
10layn.com Patreon button
Nazan Avcı

Nazan Avcı

Tüm yazıları

E-bültenimize kaydolun.