Girizgah
II. Abdülhamit, Osmanlı İmparatorluğu’nun 34. ve devlette mutlak hakimiyeti olan son padişahıdır.
Kimileri tarafından ‘ulu hakan’, kimileri tarafından ‘kızıl sultan’ olarak bilinen ve baskıcı politikalarıyla tanınan II. Abdülhamit, aynı zamanda yakın tarihimizdeki önemli gelişmelerde rol oynamış tarihi bir kişidir.
Bu yazımda kısaca; çöküş sürecinde, durmadan kaybedilen savaşlarla gerileyen, gelişemeyen ve parçalanmaya devam eden bir imparatorluğun tahtını devralan II. Abdülhamit’i ele alacağım.
II. Abdülhamit Öncesi
Önemli uyarı: Tarihi olaylar ve şahsiyetler ele alınırken önce o dönemin şartlarını incelemek; tarihi olayları, şahsiyetleri ve devletleri, hatta mucize denebilecek zaferleri anlamamızda büyük rol oynayacaktır.
II. Abdülhamit tahta geçtiğinde, II. Mahmud reformları ile başlayan, Tanzimat Fermanı ve ilk meclisin açılması ile devam edecek olan Batılı devletlere ayak uydurma ve modernleşme çalışmalarının yapıldığı ve sorunların dağ gibi biriktiği bir döneme girişilmişti.
Bu sorunlardan en önemlisi, Milliyetçilik akımı olacaktı ve bu sorun, bir asır boyunca Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküş sebeplerinin başını çekecekti.
Bu büyük soruna ek olarak, dış borçlar, vergi adaletsizliği, emperyalizm, sanayi ve teknolojide de Batılı paydaşlara göre geri kalmak, deniz kuvvetlerinin zayıflaması, azınlık isyanları, savaşlar ve kaybedilen topraklardan kaynaklanan moral eksikliği, dış ticaret açığı ve enflasyon gibi onlarca sorunla baş başa kalan bir imparatorluk…
II. Abdülhamit’in Gençliği
II. Abdülhamit, Sultan Abdülmecid’in oğludur. 10 yaşında annesini kaybetmesi ve şüpheli ölümlerin gerçekleştiği entrika dolu taht kavgalarının ortasında kendisini bulmuştur. Osmanlı’nın bu buhranlı dönemleri, fetret devrini aratmayacak cinstendir.
II. Abdülhamit’in operaya, tiyatroya, marangozluğa ve demirciliğe ilgisi bulunmaktaydı. Yıldız Sarayı, Beylerbeyi Sarayı’nda bulunan bazı mobilyalar onun tarafından yapılmıştır.
Galata Bankerleri (Sarrafları) denilen, Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk borsası diyebileceğimiz bu oluşumdan önemli bir isim olan Yorgo Zarifi ile II. Abdülhamit’in yakın ilişkileri dikkat çekmekteydi. Şehzadeliği için verilen paraları biriktirmeyi bilen, fakat bu parayı nasıl değerlendirebileceğini bilmeyen II. Abdülhamit, Yorgo Zarifi sayesinde borsa ile tanışmıştır.
Tahta Çıkışı
Amcası Abdülaziz’in şüpheli ölümü üzerine tahta geçen abisi V. Murat, 3 ay sonra psikolojik bir çöküntü geçirdiği iddiasıyla tahttan indirilmiştir. Yaklaşık 33 yıllık taht serüveninin başlangıcı bu olaydır.
Osmanlı’nın son dönemlerine göre tahtta en çok hüküm sürmeyi başaran padişahlarından birisi olmuştur.
Amcasının ve abisinin şüpheli bir şekilde tahttan indirilmesi, II. Abdülhamit’i o kadar derinden etkilemiş olmalıydı ki, verdiği bazı tavizlerden sonra mutlak iktidarını sürdürmek için baskıcı politikalara başvurmuştur.
Meşrutiyet Dönemleri
Birinci Meşrutiyet’in ilan edilmesinin en önemli sebebi, II. Abdülhamit’in Mithat Paşa’ya verdiği taahhüttür. Meşrutiyetin ilanını takip eden yıllarda, 93 Harbi bahane edilerek meclis yaklaşık 30 yıllık bir tatile girmiştir.
Bu tatil, yeni bir devrim hareketinin, yani İttihat ve Terakki’nin yeniden meclisi ve Kanûn-î Esasî’yi yürürlüğe koymasına kadar devam etmiştir. Kendilerini Jön Türkler olarak isimlendiren bu genç nesil, doğru zaman geldiğinde II. Abdülhamit’in iktidarına son verecektir.
93 Harbi
93 Harbi denildiğinde, akla gelen ilk kişi genellikle Gazi Osman Paşa olur. Onun meşhur Plevne savunması ve hatta, o savaş için yapılmış olan Plevne Marşı akıllarda yer edinmiştir.
II. Abdülhamit her ne kadar bu savaşa girilmesinde çekingen kalsa da, Mithat Paşa ve diğer sadrazamların ısrarları üzerine savaşa girilmiş, fakat sonunda kaybedilmiştir.
İlerleyen dönemlerde bu savaş pek çok alanda Osmanlı’nın daha fazla yıpranmasına yol açmıştır. Batılı devletler tarafsız olsa da, Osmanlı için kurulan sömürge planlarını korumak adına Rusya’yı, Osmanlı’yı daha az yıpratacak bir antlaşma üzerine ikna etmişlerdir.
İstihbarat Teşkilatı
II. Abdülhamit’in 33 yıl tahtta kalmasının en önemli faktörlerinden birisi, kendine ait Yıldız İstihbarat Teşkilatı’nı kurması olacaktır.
Yıldız İstihbarat Teşkilatı, MİT’in atası diyebileceğimiz ilk organize istihbarat teşkilatı olmasının yanı sıra Abdülhamit’in, birçok muhalifi baskı altına alma aracı veya ispiyonlama aracı olarak da görülmektedir.
Bir yerden sonra teşkilat o kadar büyümüştür ki, Anadolu’nun bir köy kahvesinde yapılan muhalif bir konuşmanın bile padişaha jurnal olarak gittiği söylenir. Avrupalı tarihçiler bu olayı jurnalcilik, yani bir nevi ispiyonlama düzeni olarak tanımlamaktadır.
Toprak Kaybı
Osmanlı tarihinin en çok tartışılan padişahlarından birisi olmasının en büyük sebeplerini, yaşanılan toprak kayıpları ve baskıcı yönetim olarak belirtebiliriz.
Dönemin şartlarına göre; sadece II. Abdülhamit’i tartışmak ve suçlamak yanlış bir tutum olsa da, halka yansıması genellikle, yapılan hataların günah keçisi olarak liderlerin hedef gösterilmesidir. Fakat, dünya gerçeklerinden uzak yetişen şehzadeler, Osmanlı geleneğinin bozulup padişahların savaşlara gitmemesi ve miladını doldurmuş bir devlet için toprak kaybı, olağan bir sonuçtur.
II. Abdülhamit’in Tahtta Olduğu Yıllarda Osmanlı Sınırı
Düyun-u Umumiye
Tımar sisteminin bozulmasıyla vergi gelirleri düşen Osmanlı İmparatorluğu, çözümü iltizam sistemi ile peşin vergi almakta bulmuştu. Fakat bu yeterli olmadı ve ilk defa, Kırım Savaşı’nda dış borç alındı. Ardından, Osmanlı Galata Bankerleri’nden, İngiltere’den ve birçok Avrupa ülkesinden borç almak zorunda kalındı.
Yıllar 1881’i gösterdiğinde, Osmanlı İmparatorluğu resmen iflasını ilan etti. Bundan sonra Batılı devletler, Osmanlı’nın her türlü gelir kaynağına el koymuş bulunmaktaydı.
Tahttan İndirilişi
31 Mart Vakası’nın vuku bulmasıyla, çıkan isyanların sebebinin II. Abdülhamit olduğunun düşünülmesi ve İttihat ve Terakki’nin iktidarı tam olarak eline almak istemesi, II. Abdülhamit’in tahttan indirilme sebepleri arasında yer aldı. Yerine V. Mehmet getirildi.
I. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı yaşandı. Ardından Osmanlı İmparatorluğu’ndan ayrılan devletlerden biri olarak, Türkiye Cumhuriyeti kuruldu.
BONUS
II. Abdülhamit, uyguladığı politikalar ve şahsiyeti uzun süre tartışılmaya, konuşulmaya devam edecek tarihin önemli karakterlerinden biri. Burada yazdığım birçok bilgi internette, televizyon programlarında veya hakkında yazılmış kitaplarda anlatılıyor.
Asıl rahatsız edici olan ve değinmek istediğim konu; son zamanlarda tarihi şahsiyetlere yemeğin yanındaki meze gibi bakılmasının ve tarihin bir bilimden çok araç olarak kullanılmasının, olumsuz sonuçlar doğurması ve yanlış bilgileri hafızamıza kazıması. Bunun yerine, birçok kaynaktan yararlanarak tarihi değerlendirmemiz gerektiğine inanıyorum.