Edgar ismi, Shakespeare‘den geliyor.
1809 yılında, Boston’da Edgar Poe ismiyle doğdu. Anne ve babası aktördü. Ailesi, doğduğu yıl Shakespeare’in Kral Lear adlı eserini sahnelemekteydi ve bu durum, yazarın isminin Gloucester Lordu’nun oğlu Edgar anısına verildiğine dair spekülasyonlara yol açtı.
Edebiyat, Poe ailesinin ortak yeteneğiydi.
Poe, üç kardeş içinde ortancaydı. Kardeşi William Henry Leonard Poe da bir şairdi ve kız kardeşi Rosalie Poe bir yazarlık öğretmeniydi.
Poe, yetim olarak büyüdü.
Edgar Poe demek garip gelebilir, ama ünlü Allan ismi, aslında yazarın adının bir parçası değildi. Erken yaşta hayatı oldukça zorlaşan Poe, sadece iki yaşındayken babası aileyi terk etti. Edgar ve iki kardeşini yetiştirmek için artık yalnızca annesi Elizabeth vardı. Bundan kısa bir süre sonra Elizabeth tüberkülozdan öldü. Poe 4 yaşına gelmeden yetim kalınca, John Allan isimli ünlü bir tüccar ve eşi Francis, Poe’u yanlarına aldılar.
Virginia, Richmond’da yaşıyorlardı ve Edgar Allan Poe adıyla çocuğu vaftiz ederek kendi oğulları gibi büyüttüler. Allan’lar resmi olarak Poe’yi evlat edinmemelerine rağmen, Poe soyadlarını kendi ismine ekledi.
Yoksulluk Poe’nun ilham kaynağıydı.
Poe, üniversitede akademik kariyerine başladığında onu yanına alan Allan ailesinden herhangi bir mali destek görmedi. Bu yüzden hayata yoksulluk ve borç ile başladı. Para sorunları ve koruyucu babasıyla yaşadığı münakaşalar, başarılı bir yazar olma kararlılığına yol açtı. Sadece 13 yaşındayken Edgar Allan Poe kendi kitabını yayımlayabilecek kadar şiir yazmıştı. Edgar Allan Poe, ilk kitabını yayımladığında yalnızca 18 yaşındaydı.
Yaşadığı ekonomik sorunlar, yazarı askerlik kariyerine başlamaya zorladı.
Geçinme güçlüğü çekmekte olan Poe, ismini ‘Edgar A. Perry’ olarak belirterek 27 Mayıs 1827’de Amerika Birleşik Devletleri ordusuna er olarak yazdırdı. Yaşı 18 olduğu için askere alınmayacağını bildiğinden, orduya girerken yaşını 22 olarak gösterdi. İlk görev yeri Boston Limanı oldu ve maaşı aylık beş dolardı. Aynı yıl 40 sayfalık şiir koleksiyonundan oluşan Timurlenk ve Diğer Şiirler adlı ilk kitabını ‘Bir Bostonlu’ takma adı ile yayımladı. Yalnızca 50 kopyası basılan kitap neredeyse hiç ilgi görmedi.
Karanlık ve gizemli kısa öyküleriyle tanınıyor.
Çoğunlukla gizem, gotik ve macabre* türünde hikayeler yazmıştır. ABD’de kısa öykünün ilk yazarlarından sayılmaktadır. Romantizm akımının önemli figürlerinden biridir. Genellikle polisiye türünde hikayeleri bulunan Poe, ayrıca yeni ortaya çıkmaya başlayan bilimkurgu türüne de katkıda bulunmuştur.
1845’de Raven (Kuzgun) adlı öyküsü yayımlandı ve Edgar Allan Poe bu eser ile ün kazandı. Sonradan beyazperdeye de yansıtılan Raven (Kuzgun) adlı eserinde ölümüne değinmiştir.
*Macabre: Sanat eserlerinde ürkütücü ve acı verici betimlemelerle ölüm sembolleri ve ölümün detayları üzerinde duran bir kompozisyon türüdür.
Yeni bir meslek yarattı.
Güney Edebiyat Habercisi (South Literary Messenger) dergisinde çalışırken kitap incelemeleri ve kısa öyküler yazdı. Kısa sürede dergiyi Amerika’nın güneyindeki en popüler dergi haline getirdi. Dolayısıyla Poe, Amerika’nın ilk tanınmış profesyonel yazarı olarak kabul edilir.
Yaşamını, ülkenin ilk büyük edebiyat eleştirmeni ve kuramcısı olarak dile getirdi. Poe’nun o dönemin en ünlü yazarlarından bazılarına yönelik eleştirileri, ona ‘korkusuz eleştirmen’ olarak ün kazandırdı.
Rakibi, onun ‘Deli Adam’ ününü icat etti.
Amerika’nın gizem ustasının gizemli ölümü üzerine, Edgar Allan Poe’un edebi rakibi, korkutucu bir ölüm ilanı verdi ve yazarın biyografisini yazdı. Ancak Poe’un düşmanı Rufus Griswold tarafından yazılanların çoğu yanlıştı. Poe’nun kendisi hakkında yazdıklarına karşı kin besleyen Griswold, Poe’nun gizemli ölümünü fırsat olarak kullanarak onu kadın düşkünü bir deli, uyuşturucu bağımlısı ve ahlak yoksunu olarak kaleme aldı.
Gerçekten uzak olsa da, Griswold’un çarpıtmalarının tümü Poe’nun ününün bir parçası haline geldi. O zamanlar Poe’nun tek biyografisi olan bu yazı, Poe’nun bazı eserlerinin içeriğiyle birleştiğinde, yazarın karanlık kişiliğine inanmak isteyen okurlar için oldukça ikna ediciydi. Her ne kadar Poe’nun Griswold’a yazdığı ve deliliğini kanıtladığı iddia edilen mektupların sahte olduğu ortaya çıkmış olsa da ve Poe’nun yakın arkadaşlarının iftiraları şiddetle reddetmesi bile karanlık imajını değiştirmeye yetmedi ve Poe günümüze dek çizilen bu imajla anılmaya devam etti.
Edgar Allan Poe’nun ölüm nedeni hala bilinmiyor.
1849’da beş günlüğüne ortadan kayboldu ve Baltimore’da fiziksel olarak yıpranmış bir halde ve hezeyan halinde bulundu. Hastaneye kaldırıldıktan kısa bir süre sonra hayatını kaybetti. Öldüğünde 40 yaşında olan Poe’nun otopsisi yapılmadı, ölüm nedeni belirsiz kaldı ve ‘beyin tıkanıklığı’ olarak kayda geçti. Ölümünden iki gün sonra defnedildi.
Uzmanlar ve akademisyenler cinayet, kuduz, dipsomani, karbonmonoksit zehirlenmesi dahil birçok nedeni ölümünün nedeni olarak önerdiler, ancak bu gün bile Edgar Allan Poe’nun ölümünün nedeni bir sır olarak kalmıştır. Bazı kaynaklara göre Poe’nun son sözleri ‘Tanrım zavallı ruhuma yardımcı ol’ olmuştur.
Edgar Allan Poe Evi ve Müzesi, Baltimore’da bulunuyor.
Maryland Baltimore’da bulunan Edgar Allan Poe Evi ve Müzesi, 1830’larda Amerikalı yazar Edgar Allan Poe’nun yaşadığı eski evdir. 1949 yılında, yazarın evi müze olarak açılmıştır. Küçük mütevazi yapılı bu bina, 1972 yılında Ulusal Tarihi Yer olarak belirlenmiştir. Ev, her yılın Ekim ayında düzenlenen Uluslararası Edgar Allan Poe Festivali ve Ödülleri’nin odak noktasıdır.