
Latincede badem anlamına gelen amigdala, en ilkel haliyle amfibilerde görülen ve tek görevi buruna gelen kokuyu iletmek olan bölümüydü. Beynin gelişmesiyle, beynimizin kara kutusu olan amigdala da farklı özellikler edindi.


Amigdala, yaşadığımız duygusal olayları, korkularımızı ve kaygılarımızı depolar. Kısaca, duygusal olaylarla ilgili hafızamızı oluşturur ve kaydeder.
Sağ ve sol olmak üzere iki lobdan oluşan limbik sistemin elemanıdır. İnsanlar, diğer canlılara oranla daha büyük amigdalaya sahiptir.

Amigdalası olmayan veya hasarlı olan canlılarda korku hissi oluşmaz. Amigdala hasarlarında sosyal ve duygusal bozukluklar oluştuğu da gözlemlenmiştir. Bu hasarı yaşayan canlılarda korkusuzluk, duygu azalması, sosyal olaylarda yetersizlik ve acılara karşı duyarsızlık görülür.

Duygusal bilgiyi kısa veya uzun yoldan alan amigdalanın kısa yolu, tüm duyguların beyne ulaşmadan önce talamusa ulaşıp buradan direkt amigdalaya gitmesidir. Bu, önce tüylerimizin diken diken olup sonra korkuyu algılama nedenimizdir. İkinci yol ise, uzun yoldur. Burada bilgi talamustan çıkarak önce prefrontal kortekse gelir, kortekste bilgi anlamlandırılır. Bu değerlendirilmede tehdit algılanması durumunda amigdalaya haber verilir ve uygun bir tepki oluşması sağlanır. Uzun yolda tehdidin farkına varır ve heyecanlandığımızı anlarız.

Amigdala, yukarda bahsettiğimiz gibi prefrontal korteksten sinyal alır. Bu durumu biraz daha açarsak, prefrontal korteks ilk verilen refleksten sonra var olan tehlikeden nasıl kurtulacağımızı planlamamız gerektiğinde çalışır. Kısacası, bütün kaynaklardan gelen bilgilerinin düzenlenip birleştiğinde ortaya çıkacak davranışın kararının verildiği yerdir.

Prefrontal korteks aynı zamanda sosyal beceriler, duyguların düzenlenmesi, mantık, problem çözme ve empati gibi alanlarla ilgilidir ve beynin bilişsel komplike davranışlarını planlar. Beynin insana özgü bölümüdür. Prefrontal korteks insanda diğer canlılara göre en büyüktür, bu yapı beynin en geç gelişen bölgesidir. Amigdala doğumda sırasında tamamen gelişmiş beyin yapısıyken, prefrontal korkteks yetişkin oluncaya kadar olgunlaşmaya devam eder. Çocuklar ve ergenler bu yüzden her zaman doğru kararlar alamazlar.

Kısa süreli hafızayı uzun süreli hafızaya aktaran hipokampus isimli limbik sistem bölgesinin de amigdalayla ilişkisi bulunmaktadır. Hipokampus daha çok bilgileri net bir şekilde içinde duygu bulundurmadan hatırlatırken, amigdala duygusal hafıza sistemidir. Bu yüzden de duygularla iletişim kurarak hatırlatır. Yani bir şeyi bilip bilmediğimizi hipokampusle, onu sevip sevmediğinizi amigdala yoluyla hatırlarız.

Amigdalanın bir diğer bilinen özelliği ise, korkularımızın kaynağı oluşudur. Geçmişte yaşadığımız korkulu bir anı tekrar yaşadığımızda gelen endişe ve tedirginlik amigdala kaynaklıdır.

En başta söylediğimiz gibi amigdalanın gelişiminden önceki tek görevi kokuyu iletmekti. Biraz da bunun üstünde konuşursak, tanıdığımız bir koku duyduğumuzda beynimiz bize aylar hatta yıllar önceki anımızı hatırlattığını fark ederiz. Mesela; yanımızdan geçen herhangi birinin kokusu bize geçmişten birini hatırlatabileceği gibi, fırının önünden geçerken aldığımız koku annemizin kurabiyelerini ya da şehirde dolaşırken aldığımız bir koku ise bize arkadaşlarımızla yaşadığımız bir anı hatırlatabilir.

Beynimiz, nasıl yıllar önce yaşadığımız bir anı bu anlık kokuyla önümüze seriyor? Burnumuz kokuyu aldığında sadece koku duyusuna özgü olarak talamusa uğramadan koku soğanına iletir. Koku soğanı ise, amigdala ve hipokamus ile doğrudan bağlantılı olduğundan duygusal hafızamızı tetikler ve anıları açığa çıkartır. Kokunun hafızayla bu denli bağlantılı olmasının nedeninin bu yapı olduğu biliniyor.