Kısaca Kara Keşiş
Ünlü Rus tiyatro yazarı ve modern öykünün en önemli isimlerinden biri olan Anton Pavloviç Çehov’un Kara Keşiş adlı öyküsü, 1894’te yayımlandı. Aynı zamanda doktor da olan yazar, toplam 43 sayfa olan öyküsünde psikoloji okuyup felsefe ile ilgilenen, gününün büyük çoğunluğunu okuyup çalışarak geçiren ve uykuyu zaman kaybı gibi gören kahramanı Andrey Kovrin’in yaşamını ve yaşadığı hastalık üzerinden hayata bakışını anlatıyor.
Karakterler
Toplam dört ana karakter ve bir yan karakter bulunduran öykünün karakterlerini sıralamak gerekirse; Andrey Kovrin, hayali karakter olan “Kara Keşiş”, baba-kız olan Tanya ile Yegor Semyoniç ve finalde kendisinden çok az bahsedilen Varvara Nikolayevna.
Andrey Kovrin
Andrey Kovrin öyküde bilim adamı olarak nitelendirilir. Tanya tarafından sürekli “onlardan farklı olduğu, onlar gibi basit olmadığı” dile getirilen ama yaşamdan ne istediğini sorguladığına pek de şahit olamadığımız bir karakter.
Kovrin de, tıpkı çağımız insanının da yaşadığı gibi, kendisinin ne istediğine değil, çevresinin onu nasıl gördüğüne / görmek istediğine dair klişeleşmiş beklentilere kendiliğinden uymuş gibi görünen biri. Öykünün finalinde bunu fark edip hayatın, verdiklerine karşılık insandan alıp götürdüklerinin ne kadar çok olduğunu anlar. Tüm bunlar, yaşadığı “büyüklük hezeyanı” sonrasında başına gelenlerle beraber hayatını sorgulamasıyla başlar.
Kara Keşiş
Tanya ve Yegor Semyoniç’den farklı olarak, gününün büyük çoğunluğunu okuyup çalışarak ve bunları da pek az uykuyla gerçekleştiren Kovrin’in nasıl öğrendiğini bir türlü hatırlayamadığı efsane üzerine gördüğü “Kara Keşiş”, kendisine Tanrı’nın seçilmiş kullarından birisi olduğunu söyler. Bundan sonra Kovrin’in ruh halinde büyük bir değişim görülür.
Okuyucu, Kovrin’in hayal gücüyle yarattığı Kara Keşiş’in esin kaynağının, genç bir kızı ve gördüklerini anlatan müziği dinledikten sonra olduğunu anlayabiliyor. Dinlediği bu müzikten sonra Kovrin, hayalinde Kara Keşiş’i yaratıyor.
Tanya & Kovrin
İnsanın kendisini önemli ve değerli hissetmeye ne kadar ihtiyacı olduğu gerçeğini bu karakter üzerinden fark edebiliyoruz. Kovrin’in kendisinin dahi olduğunu söyleyen Kara Keşiş ile sohbeti sonrasında yaşadığı büyüklük hezeyanının, gördüğü halüsinasyonun daha sonradan evlendiği Tanya tarafından keşfedilmesi ile tedavi edilmeye başlanması, Kovrin tarafından aslında bunun ona iyi gelmek şöyle dursun tam tersi zarar verdiğini düşündürtür.
Andrey Kovrin:
“Neden, neden iyileştirdiniz beni? Deliriyordum, büyüklük hezeyanına kapılmıştım, fakat neşeli zinde ve hatta mutluydum ilginç ve orijinal biriydim. Şimdi daha makulüm ve daha sağlıklıyım, fakat herkes gibiyim: Vasatım, sıkıcı geliyor yaşamak… Ah, ne büyük gaddarlık ettiniz bana! Halüsinasyonlar görüyordum, ama kime zararı vardı bunun? Soruyorum, kime?”
Anton Çehov – Kara Keşiş (Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları)
Kovrin’in Psikolojik Analizi
Öyküde Kovrin’in gördüğü andan itibaren bunun bir halüsinasyon olduğunu yani gerçek olmadığını bildiği halde Kara Keşiş’in söylediklerinden çok etkilendiğini ve onu görüp sohbet ettiği anları en mutlu hissettiği anlar olduğuna şahit oluruz. Kişinin hayatında etkilenmek ve kendisini bir şeylere inandırmak istediğinde bunu dinlenen bir müzik sonrası düşünde yaratılan bir karakter ile ne kadar kolayca yapabildiği ise, insan psikolojisi üzerine düşündürtmeyi başarıyor.
Yazarın “tıbbi bir öykü” olarak tanımladığı eserinde baş karakterin rahatsızlığının tam olarak ne olduğunu öğrenemesek de finale doğru “ağır bir psikolojik rahatsızlık” olarak tanımladığını görürüz. Kovrin bu bölümde kendi deyimiyle kendisinin vasat olduğunu dile getirir ve yaşamda elde etmek için çokça çaba sarf ettiğimiz, yazarın “önemsiz ve son derece sıradan nimetler” olarak nitelendirdiği şeylerin ne kadar boş olduğunu anladığı, fakat bunu kabullendiğini anlıyoruz.
Karakter bir kürsüsü olması için onca çaba sarf etmesine rağmen kötüleşen sağlığı yüzünden bunu gerçekleştiremiyor. Bunu yazarın “cansız, sıkıcı olan ve üstelik de başkalarına ait düşünceleri özetlemek” olarak nitelendirdiği profesörlük üzerinden Kovrin’in gerçeklerle yüzleştikten sonra değiştirebileceği şeylere pek de inancı kalmaması ve beyhude bir çaba olarak görmesi şekliyle yorumlayabiliriz. Tedavi olmaya başlamasıyla kaybolan halüsinasyonlar ruh halindeki neşeyi de alıp götürmüştür. Yaşamayı sıkıcı bulan Kovrin için Kara Keşiş adeta bir yaşam enerjisi olmuşken, delirdiğini fark eden çevresi tarafından tedavi edilmesi gerektiğine ikna edilince tabiri caizse sağlıklı fakat ruhsuz, cansız ve vasat birisi haline gelmiştir.
Bunda tedaviyle beraber gerçeklerle yüzleşmesi ve hayal ettiği kadar yüce birisi olmadığını anlaması etkili olmuştur. Varoluş sancıları çeken karakterin mutluluğunun ne olduğunu sorgulaması, yaşadığı durumu peygamberlerinki ile bir tutması ve dahiliğine engel olan şeyin tedavisi olduğuna inancı, okuyucuya kendi halinde bırakılsa ve tedavi olmasa, hayal gücüyle o meşhur anlam arayışının cevaplarına erişip erişemeyeceğini düşündürüyor. Fakat asla emin olamıyoruz, zira Kara Keşiş’e sorduğu soruların cevaplarını tam anlamıyla alamıyor. Başı açık, kır saçlı, kara kaşlı ve çıplak ayaklı keşiş tam anlamıyla bilge bir görünümde. Kara olması ise bilgeliğin, gücün, sonsuzluğun simgesi olsa da aynı zamanda karanlığın, bilinmezliğin ve ölümün de temsilcisi olduğunu hatırlatıyor.
Tanya & Yegor Semyoniç
Zaman zaman çatışan baba kız rolündeki Pesotski ailesi ile ilgili fazla detay verilmemekle beraber Yegor Semyoniç’in çokça çalışıp başında bulunduğu ve ölümünden sonra kimin sahip çıkacağından endişe duyduğu meyve bahçesiyle uğraştığını, kızı Tanya’nın da aynı yerde olmaktan sıkılsa da babasına yardım ettiğini anlıyoruz.
Aslında ana karakter olan Kovrin’in yaşadıklarına odaklanılmış olunsa da baba kız rolündeki Tanya ve Yegor Semyoniç’in de kendi içlerinde yaşamı sorguladıklarını görebiliyoruz. Kovrin kadar derin olmasa da Tanya’nın yaşadığı yerden memnun olmayışı, çabasına rağmen babasının onun çalışmasını beğenmemesi, hep aynı yerde olup aynı işleri yapmış olmaktan sıkıldığını anlıyoruz. Yegor Semyoniç ise, hayatının merkezine sahip olduğu meyve bahçesini almış, zaman zaman bu kadar emeğe değip değmeyeceğini sorgulayan düşünceleri olsa da hayatta pek fazla şeye kıymet vermediğini görüyoruz.
Final
Kendisine ve çevresine yaşattıklarının farkına varmış olsa da finalde Kara Keşiş’in ona sorduğu “Neden bana inanmadın? Bir dahi olduğunu söylediğimde bana inansaydın, iki yılın bu kadar hüzünlü ve boş geçmezdi” sözü ile Andrey Kovrin’in “hastalığı ve tedavisinin” iki yıl sürdüğünü anlıyoruz.
Finalde ise, yine tam olarak anlatılmayan ama annesinin de aynı sebepten öldüğünü anladığımız hastalık olan verem sebebiyle baş karakterimizi de kaybediyoruz. Kara Keşiş’e sonsuz yaşam ile ilgili sorduğu sorulara cevabı ölümde bulduğu için mi, yoksa Kara Keşiş’in söylediği “Tanrı’nın seçkin bir kulu ve dahi olmasına artık inanıyor” olmasından mı bilinmez, yüzünde bahtiyar bir gülümsemeyle ölür Andrey Kovrin.
O an yanında olan kişi ise, yan karakter olarak nitelendirebileceğimiz “kendisiyle çocuk gibi ilgilendiğini” söylediği Varvara Nikolayevna’dır. Fakat Kovrin Nikolayevna’ya seslenmek yerine, kendisinden boşandığı, babasını onun yüzünden kaybettiğini söyleyip onu suçlayan bir mektup yazan Tanya’ya seslenerek can verir. Hayalinde ise Pesotski’lerin büyülü bahçesindeki anlar ve “muhteşem” hayatı vardır.