Kalp sembolü, ilk olarak 1250 yılında aşkı betimlemek için kullanılmıştır. Bundan önce sembol, yaprakları temsil etmekteydi.
Sarılmak, ağrı kesicilerle aynı ölçüde nörolojik reaksiyonu tetikler ve aynı zamanda oksitosin salınımını artırarak morlukların iyileşmesini hızlandırabilir.
Ayrıca bir araştırmaya göre; sevilen birinin fotoğrafına bakmak da ağrıyı yaklaşık %44 oranında azaltmaktadır.
Yapılan bazı araştırmalar ise; sevişmenin, daha az üretken olmamıza sebep olduğunu göstermiştir.
Bir hipotez olan ‘hayal kırıklığı / hüsran çekiciliği’ne göre; terk edilen kişinin, kendisini terk eden kişiyi ya da kişinin hoşlandığı, fakat kendisinden hoşlanmayan kişiyi daha çok sevmesi ve arzulaması anlamına gelmektedir.
Evlilik, ancak 18. yüzyılda görücü usulünden aşka dayalı evliliğe dönmeye başlamıştır.
Romantik aşk, biyokimyasal olarak şiddetli bir obsesif-kompulsif bozukluğa sahip olmaktan ayırt edilemez.
Aşk için Sanskritçe’de 96, Antik Pers dilince 80 ve İngilizcede yalnızca bir kelime bulunur.
Yunancada ise 4 kelime bulunur: Agape, hayırsever, cömert aşk; eros, cinsel aşk; philia, arkadaşlar arasındaki aşk ve storge, aile sevgisi anlamlarına gelmektedir.
Cinsel yan etkileri olduğu bilinen antidepresanlar, aynı zamanda sevgi ve romantizm gibi duyguları da bastırabilmektedir.
Erkekler vs. Kadınlar
Yapılan bir araştırma, erkeklerin kadınlardan daha önce ‘seni seviyorum’ deme eğiliminde olduğunu göstermiştir.
İlişki sonrası yas, uzun vadede erkekleri kadınlardan daha fazla etkilemektedir.
SAGE Kişilik ve Sosyal Psikoloji Derneği Yayınları tarafından her ay yayımlanan Kişilik ve Sosyal Psikoloji Bülteni’nde yer alan bir çalışmaya göre; erkekler güzel görünen kadınlarla tanışmaya daha yatkınken, kadınların erkeklere yaklaşırken bu şekilde hissetmedikleri ortaya çıkmıştır.
Oksitosin
Oksitosin, memelilerde bulunan ve beyinde nöromodülatör görevine sahip bir hormondur ve genellikle aşk molekülü olarak isimlendirilir. Oksitosin, çiftlerin birbirine yakınlık duymalarına ve bağlılık duygusu kazanmalarına yardımcı olur. Ayrıca bazı çiftlerin seviştikten sonra sarılma isteği, orgazm sırasında beynin çok fazla oksitosin üretmesiyle ilişkilendirilir.
Oksitosinin kadınlar üzerinde, erkeklere kıyasla daha önemli bir etkisi olduğuna inanılmaktadır. Bu yüzden kadınların cinsel çekicilik ve cinsel aktiviteyi romantizm ve aşla daha fazla özdeşleştirdiği düşünülmektedir.
Birden fazla çalışma, birbirine minnettar olan ve değer veren çiftlerin 9 ay sonra hala birlikte olma olasılıklarının daha yüksek olduğunu göstermiştir.
Bir araştırmaya göreyse; birbirine karşı sağduyulu olan ve güven duyan çiftler, işlerinde daha yüksek performans göstermeye, daha fazla terfi almaya ve daha fazla para kazanmaya eğilimlidirler.