Punk Akımının Ortaya Çıkışı
II. Dünya Savaşı’nın ardından yaşanan ekonomik ve toplumsal çöküş, 70’li yılların başında Punk akımının ortaya çıkmasına sebep olmuştur.
Halkın giderek fakirleşmesi, işsizlik ve hayat pahalılığının yanı sıra muhafazakar politikalar ve medyanın tutumu da Punk’ın doğmasına sebep olan etkenler arasındadır.
Özellikle işsiz olan ya da işçi sınıfından gençler arasında başlayan otorite karşıtı tutum, kısa sürede orta sınıfa da yayılmıştır. Ve Punk, yalnızca felsefi bir tutum olmaktan çıkmış, bir alt-kültüre ve yaşam tarzına dönüşmüştür.
Nerede Ortaya Çıktı?
Punk akımının Londra’da ya da New York’ta ortaya çıktığı ve kısa sürede bir diğerine yayıldığına dair iki görüş bulunuyor. Ancak her iki görüşte de Punk’un merkezi, daha geniş bir kitle tarafından benimsendiği için Londra olarak görülüyor.
Punk Rock
Punk akımının başlangıç noktası, klasik rock müziğin müzikal ve teknik altyapısını samimiyetsiz ve yapmacık bulan gençlerin ortaya çıkardığı Punk Rock müzik türüdür.
Daha sert ritimlerin, yalın ve basit melodilerin, rahatsız edici tonların kullanıldığı Punk Rock, ağırlıklı olarak müzik eğitimi olmayan kişiler tarafından icra edilmiştir.
Müzik türü daha sonra pek çok alt türe ayrılsa da genel olarak hızlı, didaktik ve gürültülüdür.
Çoğu zaman tekrarlanan sözlerden oluşan şarkılar saldırgan ifadeler ve küfür de içermiştir.
Konserler –özellikle ilk zamanlarda- büyük ve gösterişli sahnelerin yapaylığından kaçmak için daha küçük ve seyirciye yakın yapılmıştır.
Türün en tanınan temsilcileri Black Flag, Anti-Flag, Rancid, Sex Pistols, Green Day, Bad Religion, Minor Threat, The Misfits, Dead Kennedys, The Stooges, the Clash ve Ramones’tir.
Giyim Tarzı
Topluma yabancılaşmanın, dışlanmışlığın ve uyumsuzluğun bir yansıması olarak bir giyim tarzı da şekillenmiştir.
Bir yandan bedenleri dahil sahip oldukları her şeyle kendilerini ifade etmeyi seçmiş, bir yandan da görünümün, diğer insanların dikkatini çekmek konusunda daha başarılı olacağını savunmuşlardır.
Çantalara ve kıyafetlere iliştirilmiş çengelli iğneler, dikilmiş güvenlik işaretleri, metal süslemeler, deri ceketler, tişörtlere yazılmış normlara aykırı cümleler, ağır zincirler, abartılı makyajlar, renkli saçlar, piercingler ve dövmeler…
Punk giyim tarzı bir bakıma anti-modadır, protestodur.
Tüketim Karşıtlığı ve ‘Kendin Yap’ (DIY) Etiği
Paralı köleliğe karşı çıkan ve anti-kapitalist bir kültür olarak doğan Punk, tüketim kültürünü reddeder.
İkinci el mağazalardan alışveriş yapan ve bir ölçüde takas ekonomisini kullanan Punklar, kendin yap etiğini savunur: Bir sorun varsa, kendin çöz, başkasından bekleme.
Marketlerden hırsızlık yapmak ve çöplerden eşya almak da madalyonun diğer yüzü olarak görülebilir.
Fanzinler
Fotokopi makinelerinde siyah-beyaz olarak çoğaltılan ve çoğu zaman zımbayla birleştirilen fanzinler, Punkların düşüncelerini paylaşmak için kullandığı en etkili araçlardan biriydi. Çoğu zaman kitapçılar ve yayınevleri tarafından dağıtımı kabul edilmeyen fanzinler posta yoluyla okuyucuya ulaşıyordu.
Sonraları bilgisayarın ve internetin yaygınlaşmasıyla iletişim yolları çeşitlendi ve doküman paylaşımı kolaylaştı.
70’li yıllarda İngiltere’de görülen ilk fanzin, Sniffin’ Glue’dur.
İdeoloji
Punklar 70’lerden itibaren çok sayıda siyasi olayın içinde yer almış, düşüncelerini ve duruşlarını açıkça göstermişlerdir.
Yalnızca devlet otoritesine değil, dini otoritelere de karşıydılar. Otoritenin insanları sömürdüğünü ve yozlaşmaya sebep olduğunu savundular.
Irkçılığa, savaşa ve hiyerarşiye karşı durdular. Bireyci ve özgürlükçü felsefeleri benimsediler.
Medyanın, halkı kontrol etmek için kullanılan bir araç olduğunu düşünen Punkların sloganı, ‘medyadan nefret etme, medya sen ol’du. Bunun için kullandıkları araçsa, fanzinlerdi.
Gelecek Yok!
Politikadan ırkçılığa, resmi evlilik kurumundan sanat anlayışına kadar kalıplaşmış kuralları ve düzeni reddeden Punklar, kendilerini ifade etmek için pek çok araç kullandılar. Bunlar kendi, bağımsız yayınları sayılabilecek fanzinlerden bedenlerine kadar uzanıyordu.
Görünümlerinin yanı sıra eylemleriyle de insanları şaşırtan Punklar, belirli açılardan anarşizme ve anarşizmle çelişse de bazı açılardan nihilizme yakın bir duruş sergilediler.
Nefret ve öfke dolu tavır sergilediler.
Ana mesajları ‘Gelecek Yok!’tu.
Punkın Alt Kültürleri
Gothic rock etkisiyle ortaya çıkan Goth,
80’lerin Amerika’sında doğan ve kalp kırıklıklarıyla özdeşleşen Emo,
Evlilik öncesi cinsel ilişkiyi; sigara, alkol ve uyuşturucu kullanımını reddeden Straight Edge,
Akımdan ‘kendin yap’ etiğini almış, ticari olmayan müzik üreten ve büyük şirketlerde çalışmayı reddedenleri kapsayan Indie,
Milliyetçi, faşist ve ırkçı politikaları reddeden Neonazi Punklar,
Ekoloji ve hayvan özgürlüğü gibi kavramları kabul eden, dini inançlara bağlı, uyuşturucu ve alkol kullanımını reddeden Hardline Straight Edge,
Cinsiyet ayrımcılığına karşı çıkan ve LGBTİ haklarını savunan Riot Grrrl,
Kendilerini sosyalist işçi sınıfında tanımlayan Oi! Hareketi.
Poseur, Wannabe ve daha fazlası
Poseur: Punk kültürünü benimsemiş gibi görünerek dikkat çekmeye çalışan kişiler.
Wannabe: Hiyerarşi yaratmak için her fırsatta Punk olduğunu bir şekilde ifade edenler.
Cumartesi Punkı: Günlük hayatını kurallar içinde yaşayıp hafta sonu Punk gibi giyinenler.
Akımın doğası gereği ayrımcılığa ve hiyerarşiye karşı olduklarını savunsalar da bu kavramlar dilde yer etmiştir.