Kopernik Sistemi
Nicholas Copernicus, ölüm döşeğinde ortaya attığı teori ile insan yaşamını ve bilim dünyasını yeniden şekillendirdi.
Copernicus, gökbilimcilerin düşündüğünün aksine, evrenin merkezinin dünya değil güneş olduğunu, güneşin sabit durduğunu ve gezegenlerin onun etrafında döndüğünü söylemişti.
Yerçekimi
Tüm zamanların en büyük bilim insanlarından biri kabul edilen Isaac Newton’un, insanlık tarihini değiştiren çok sayıda keşfinden biri de evrensel yerçekimi kanunu.
Cisimlerin birbirine doğru çekilmesine sebep olan bir kuvveti farkına varan Newton sayesinde, nesnelerin düşme kuvvetlerinin hesaplanabilmesinin yanı sıra gezegenlerin güneşin etrafında dönüşü de açıklandı.
Jeneratör
Michel Faraday, iki keşfiyle insan yaşamını tahmin edilemeyecek kadar fazla kolaylaştırdı.
1821 yılında, elektrik akımını taşıyan bir telin, bir manyetik kutbun yanında bulunduğunda döndüğünü keşfeden Faraday, bu sayede elektrikli motorların gelişmesini sağladı. 10 yıl sonra ise, bir telin bir manyetik alan boyunca hareket ettirilerek elektrik akımı üretilebileceğini keşfetti. Deneyleri sonucunda Faraday, dev jeneratörlerin yapılmasını sağladı.
Evrim Teorisi
Evrim teorisini ortaya atan Charles Darwin, yeryüzünde yaşamın nasıl geliştiğine dair var olan fikirleri tamamen değiştirdi.
Tüm organizmaların zaman içinde, çok yavaş bir şekilde ilerlediğini ve değiştiğini savunan Darwin’e göre, evrim, bir türün değişen çevre koşullarında hayatta kalmasını sağlıyordu. Bu gelişme ve değişim tesadüfi bir şekilde gerçekleşiyordu ve uyuşmazlık olduğunda nesiller tükeniyordu. Darwin, bu durumu doğal seleksiyon olarak isimlendirdi.
Görelilik Kuramı
Albert Einstein’ın özel ve genel görelilik teorileri modern bilimin temellerini oluşturmasının yanı sıra bilimsel gelişmenin hızlanmasına da yardımcı oldu.
Pastör
Louis Pasteur, yaptığı deneylerle hastalıklara sebep olan mikroorganizmaları keşfetmesinin yanı sıra tanı-tedavi araçlarının sterilize edilmesini ve doktorların hijyenik ortamlarda çalışmasını da sağladı.
DNA
James Watson ve Francis Crick, DNA’nın çift sarmal yapısını bularak tarihteki en büyük bilimsel keşiflerden birini yaptılar. 1962 yılında bu buluşlarıyla Nobel Ödülü kazanan bilim Watson ve Crick sayesinde, hastalıkların daha iyi anlaşılması ve bazı hastalıkların önlenmesi sağlandı.
Periyodik Tablo
Dmitry Mendeleev tarafından, 1869 yılında önerilen Periyodik Yasaya dayanan periyodik tablo, keşfedilmemiş elementlerin varlığını tahmin edebilmeyi ve atom ağırlıklarındaki hataları kontrol etmeyi sağladı.
1913 yılında, Henry Moseley ise, bir atomdaki proton sayısına göre elementlerin düzenlenmesinin daha doğru bir tablo oluşturacağını ortaya koydu.
X-Ray
1895 yılında Wilhelm Roentgen tarafından keşfedilen x ışınları, bazı maddelerin içinden geçebilirken kurşun ve kemik gibi bazı maddeler tarafından durduruluyor. Bu da bavulların içindeki patlayıcıları ya da kırık kemikleri görmeyi sağlıyor.
Bu keşfiyle Roentgen, 1901 yılında, ilk Nobel Fizik Ödülü’nün sahibi oldu.
Antibiyotik ve Penisilin
1928 yılında, Alexander Fleming, küf ve mantar kullanarak laboratuvarında ilk penisilini keşfetti. Bu keşif, antibiyotiklere karşı bakış açısını değiştirerek pek çok hastalığın üstesinden gelinmesini sağladı.